31 Ekim 2012 Çarşamba

Nil Nehri


Nil Nehri Dünyanın en uzun Nehridir. (6.650 Km.) Havzası Afrika kıtasının ondabirini kaplar.Nil sözcüğü Arapca (An-nil) Yunanca Nehir yatağı anlamına gelen ( Neilos ) sözcüğünden gelmektedir. Antik Mısır dilinde nehir (İteru) diye adlandırılmıştır. İteru Büyük Nehir anlamına gelir. Sözcüğün aslı (İtrw) dir. Kıpti dilinde nehrin adı (Piaro) yada (Phiaro) dur.


Nil Nehri güneyden kuzeye doğru akar. Ve üç ana kolu vardır. Beyaz Nil Nehri, Mavi Nil nehri,ve Atbera Nehri, Nehrin en uzaktaki kaynağı Burundi'deki Doğu Afrika göller bölgesindeki Kagera nehri olarak doğar,ve Tanzanya,Ruanda,ve Uganda sınırlarını oluşturarak Victoria gölüne katılır.Asıl Nil Nehri bu gölden Victoria Nili olarak çıkar. Kyoga,ve Albert göllerinden geçtikten sonra Albert nili olarak yoluna devam eder.


Nimule'de Sudana giren nehrin ana kolu Melekal yakınında Bahrü'l Gazal ve Sobat nehirleriyle birleştikleri yere kadar Bahrü'l Cebel,Mavi nil nehriyle birleştiği  yere kadarda Beyaz Nil Nehri olarak anılır. Mavi Nil Etiyopyanın orta kesiminde doğar ve beyaz nile Hartum yakınlarında doğu kıyısından katılır. Mısır daki taşkınlara yol açan suyu ve bereketli çamuru Mavi nil getirir. Asıl Nil son büyük kolu Albera nehrini Hartum'un kuzeydoğusunda ve doğu kıyısından alır.


Daha sonra kuzeybatıya doğru geniş bir S çizer. Bu arada üç çağlayanı aşarak Nasır Gölüne katılır. Bu gölü oluşturan Assuan Barajının aşağısında Mısır içlerinde Kuzeye doğru akar. Ve Kahire yakınlarında Nil Deltasını oluşturur ve İskenderiye ile Dimyat tan Akdenize dökülür. Denize dökülen yer olan ağız kısmı yaklaşık olarak 300 Km.uzunluğundadır.


Mısır'da Nil nehrinin sulama amacıyla kullanılması çok eski bir geçmişe dayanır. 19.uncu yüzyılda Baraj ve Kanalların yapımı ile daha geniş bir alanda ve sürekli sulama olanağı sağlamıştır.Nil nehri üzerinde bulunan Assuan Barajı hem sulama hemde elektrik üretiminde Mısır için hayati bir önem taşımaktadır. Nil nehri tarih boyunca ve günümüzde taşımacılıktada yoğun olarak kullanılmaktadır.



Kilim


Özellikle köy evlerinde yer yada sedir için kullanılan renkli nakışlı yün dokumalara kilim adı verilmektedir. Göçebe Aşiretlerin yayla göçlerinde,denk yapmada ve çadır döşemekte de kilimden yararlanılmaktadır. Zahire çuvalları ve bazı heybeler de kilimden yapılmaktadır.Kilim köylerde yada Aşiretlerde (İstar) denilen ilkel  tezgahlarda dokunur.


Çeyiz için dokunanları bulunduğu gibi ticari amaçlarla dokunanlarıda vardır. Dokumada kadınlar tarafından boyanmış yün iplikler kullanılır. İplikler bitkisel kök yada yaprakların kaynatılmasıyla elde edilen boyalarla boyanır. Bu boyalar zamanla daha canlılaşır.Kilimlerin en önemli özellikleri  tersi ve yüzü arasında ayrılık olmayışı,üzerindeki nakışlarla birlikte dokunuşu ve ilmek uçlarının  kalın bir tabaka teşkil etmemesidir.


Kilim dokuma geleneğinin göçebe Aşiretlerden başladığı sanılmaktadır. Eski çağlardan bu yana Orta Asya,Anadolu,Kafkasya,Rumeli,Balkan ve İskandinav köylerinde kilim dokunagelmiştir. Kuzey Amerika da
Navajo adı verilen Aşiretin kilimleri ünlüdür.


Teknik zorluklardan ötürü kilim motifleri genellikle köşeli ve geometrik karakterde olurlar.Kilim nakışları arasında basit prehistorik motiflere Dağ,Irmak,ve taht,hayat ağacı gibi sembolik motiflere ve stilize insan,Hayvan ve bitki motiflerine rastlanılabilir.


Anadolunun çeşitli yörelerinde ayrı özellikler taşıyan kilimler dokunmaktadır. Kilimler dokuyan Aşiretin adları ile adlandırıldığı gibi (Türkmen,Yörük,Kürt,Türk) motiflerinin karakterlerine göre (Yedi dağ çiçeği ) diyede adlandırılır.


Tilki


Etçiller takımının Köpekgiller familyasından bir memeli türü olan tilkide somak (Ağız-Burun) kısmı sivri, kulaklar ise diktir, kafatası yuvarlakçadır. Özellikle köpek dişleri çok gelişmiştir. Gövde ince kuyruk uzun ve bol tüylüdür. Asya,Kuzey Afrika ve özellikle Avrupa da yaşar.


Yerden yüksekliği 25 cm.  uzunluğu ıse 125 cm.dir.Kuyruk uzunluğu 45 cm.kadardır.Bitki örtüsünün elverişli bulunduğu yerlerde kendi kazdığı bir in içinde yada başka hayvanların  yaptıkları inde yaşar. Dişi tilki 9 hafta süren bir gebelik sonunda 3-10 yavru doğurur.Gece karanlığında avlandığı küçük hayvanlarla beslenen tilki,kümes hayvanlarına zarar verirse de zararlı kemirgenleri yediği için insana yararlı bir hayvan olarak kabul edilebilir.


Tüyleri siyah olup aralarında beyaz parlak tüyleri bulunan gümüş tilki (Vulpes fulva )nın vatanı Kuzey Amerikanın kuzey bölgeleridir. Çok değerli olan kürkü nedeniyle Amerika ve Avrupadayetiştirilir. Tilkinin en küçük gövdelisi (Vulpes macrotis) denen cüce tilkidir. 30 cm.lik bir kuyruğu yarım metrelik bir gövdesi olan bu hayvan, Amerikanın kuzeyinde yaşar.Postu grimsi ve sık tüylüdür.


Avrupa steplerinden Urallara kadar (Vulpes-Corsac) Korsika Tilkisi denen çeşidine rastlanır.Moğollar bu tilkinin postundan yararlanırlar. Güney Afrikanın yarı çöl bölgelerinde yaşayan (Vulpes chama) Kama Tilkisinin kuyruğuyla birlikte uzunluğu 90 cm.ye varır. Yer yer koyu tüylerle karışmış bir postu vardır. Beyaz Tilki yada Kutup Tilkisi  (Aalopex logopus) denen tilkinin boyutları kuyruk hariç 62 cm. dir.Alınla somak bir  açı meydana getirir.


Kulakları küçük ve yuvarlaktır.Bacakları ise kısadır. Parmaklarının arasına kasdar çok sık tüyü bulunan bir postu vardır. Kışın beyaz olan postu öteki mevsimlerde daha çok gri-kahverengiye dönüşür.Mavi tilki de kutup tilkisinin bir başka çeşididir. Bunun postu renk değiştirmez ve simsiyah kalır.Kürklerinin değerli oluşu nedeniyle gerek kutup tilkisi gerekse mavi tilki Alaskada ve Rusya'nın kuzey kesimlerinde geniş ölçüde yetiştirilir.


Yunuslar


Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfının Balinalar takımından dişli balinalar alt takımına giren Familyası. Ağızları gaga biçiminde olup, dişleri küçük ve koni şeklindedir. Hemen bütün denizlerde yaygındırlar. Balık yiyerek beslenirler. En iyi bilinen türleri Yunusbalığı (Delphinus delphis) kara balina (Globicephala melaena) ve Domuz balığı (Phocaena phocaena) dır.


Yunuslar yaklaşık olarak 2 m. uzunluğundadır. Öteki balıkları yiyerek beslenir.Derisi parlaktır. Gaga biçimdeki ağzın içinde yaklaşık olarak 200 diş bulunur.Bu dişler küçük ve keskindir. Gözleri küçük,gözbebekleri kalp şeklindedir. İki gözünün ortasında yarımay biçimli bir hava deliği vardır. Nefes almak için sudan dışarı zıplar,Dişi yunusun gebelik süresi 10 aydır.


Bir batında tek bir yavru doğurur. Yeni doğan yunuslar uzun süre ana sütüyle beslenirler. Yunusların en önemli özelliği beyninin bütün hayvanlardan daha büyük ve karmaşık olmasıdır. Son zamanlarda yapılan deneyler yunusun öteki hayvanlardan daha fazla sayı sayabildiğini ve birtakım seslerden oluşan karmaşık bir dile sahip olduğunu ortaya koymaktadır.


Oyun oynamayı çok çabuk öğrenirler. Gemilerin çevresinde döner ve onlarla yarış ederler. Yunusbalığının insanlara olan dostluğu, hareketlerindeki canlılık ve Ailesine bağlılığı birçok efsaneye konu olmuştur.



Karabalina genellikle Atlas Okyanusunda yaygındır. Uzunluğu 4-8 m.arasında değişir.Siyah renklidir. Sırt yüzgeci uzun olur. Yunusgillerden Domuz balığı ise Atlas Okyanusunda ve büyük okyanusta yaygındır. Başı kısa olup, sırt yüzgeci küçüktür.Uzunluğu yaklaşık olarak 1,5 m. dolayındadır.Sırtı siyah karnı külrengi yada beyaz olur