kırmızı meyvesinin çekirdeğidir.Bu çekirdeklerin kahve halini alıp,fincanlarımıza gelebilmesi için çok farklı işlemden geçmesi gerekir. Kahve Ağacının çiçeği Yasemin gibi kokar.ve bu ağaçlar en fazla bir metre uzunluğuna ulaşır.Kahve ağacı sadece tropikal iklimin hüküm sürdüğü Ekvator kuşağında yetiştirilir.Anavatanı yabanı olarak yetiştiği Etiyopya ve Arabistan Yarımadasıdır. Tarımı ilk defa Yemende yapılmıştır.Dünyanın diğer Bölgelerine nakledilmesi ise Hollandalı Tacirler ve diğer başka Kaşifler aracılığıyla olmuştur.Bazı kahve ağaçlarının boyu 130 cm ye kadar büyüsede kolay toplanabilmesi amacıyla büyük çoğunluğunun boyu uzamadan budanır.Bir kahve ağacı her bir sezonda ortalama yarım kiloyla sekiz kilo arasında kavrulmuş kahve üretilecek kadar meyve verir. Toplanan bu çiğ meyveler 60-70 kg lık çuvallara doldurularak kavurma işlemi için kavuruculara götürülür.Kahve ağacının etrafını çevreleyen bitkiler ve yetiştiği bölgedeki toprak,iklim ve yükseklik o ağacın meyvesinin çekirdeğinin lezzeti üzerinde etkilidir.
ki benzerlikler nedeniyle ( Kahve Kirazı ) olarak da adlandırılmaktadır.İçinde iki çekirdek bulunur.Çekirdeklerin birbirine bakan tarafı düz dış tarafı yuvarlaktır.Her çekirdeğin içinde aynı biçimde bir tohum ( Kahve tanesi ) vardır.Tanenin dış yüzeyinde içi sert besi dokusu ile dolu olan derin bir çizgi yer alır.Besi dokusunun dış tabakası ince bir zarla kaplıdır.Zarın dışında ise daha sert bir kabuk vardır.Eğer kahve çekirdeği daha sonra tohum olarak kullanılacaksa çekirdek kabuktan ayrılmaz.Bazı kahve ağaçlarının meyvesinden iki yerine bir tane çekirdek çıkar.Bu çekirdek ( Peaberry ) diğerlerine göre daha çok yuvarlak bir şekle sahiptir.Tek olarak çıkan çekirdekler diğerlerinden ayrılarak üretim sürecinden geçirilir.Genellikle fiatları da normal kahveye göre çok daha pahallıdır.Kahve meyvelerinin çok düzenli kontrol edilmeleri gerekir,çünki olgunlaştıktan sonra 14 gün içinde çürümeye başlarlar.
doğrultuda mistik bir anlam yüklendi.Bir esrar perdesinin ardına çekildi.veRahiplerle,Hekimlerle özleştirildi.Bu büyülü çekirdeğin keşfine yönelik iki yaygın efsanenin doğmasına bu nedenle şaşmamak gerek.Bir efsaneye göre,bir çoban keçilerin yabani bir bitkinin meyvelerini yedikten sonra yerinde duramaz hale geldiğini görünce meraklanır,ve kendisi de bu meyvenin tadına bakar uyarıcı etkisiyle kendinden geçen çobanı,çevredeki bazı keşişler keçileriyle dans ederken görürler.Bu etkiyi merak eden keşişler meyveleri kaynatarak suyunu içmeye böylece bütün gece süren ayinlerinde uyanık kalmayı kolaylaştırmaya başlarlar.İkinci efsaneye göreyse bir Müslüman Derviş düşmanları tarafından kentten sürülür ve çöle atılır.Güneş,susuzluk ve açlıktan ölmek üzere olan Dervişe gaipten gelen bir ses yakınındaki bitkinin meyvelerini yemesini söyler.Elindeki son suyla kahve çekirdeklerini ıslatan derviş bunları çiğnemeyi başaramayınca ıslattığı suyu içer.Biranda gelen kudreti Tanrının bir işareti olarak yorumlar ve herşeye rağmen kentine dönerek inancını yaymayı sürdürür.
kadarını bırakmalı,sonra fincanın sapını sol elle tutarak ve sağdan sola doğru döndürerek üç kere sallamalıdır.Son olarak ta fincanı tabağa kapamalıdır.Bütün bunları yaparken Akıl,cevabı,merak ettiren bir konu üzerine yoğunlaşmalıdır.Fincanı açıldığı zaman,üst kenara en yakın şekiller en yakın zamanda,ve en dibe doğru şekiller nisbeten daha geç olacak olayları gösterir.
İyi fallar ve iyi İstikballer dilekleriyle Hepinize Sıhhat, Afiyet ve Esenlikler dilerim.
İçmeden Savururlar
Bizim köyün adeti
Sevmeden Ayırırlar
Haydi yarim Neylemeli Neylemeli
Güzel yarin gönlünü eylemeli
Kahvenin köpüklüsü
Meşenin Kütüklüsü
Kadınım Aman Aman
Saraylar kıymetlisi
Haydi yarim Neylemeli Neylemeli
Güzel yarin gönlünü eylemeli