14 Aralık 2011 Çarşamba

Yeşilçam Sinemasının ve Tiyatromuzun Temel Taşlarından-Münir Özkul (15 Ağustos 1925)


Münir Özkul 15 Ağustos 1925 Tarihinde İstanbul'un Bakırköy semtinde Eski Osmanlı Paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda Tiyatroya merak sarmış olan Özkul İstanbul Erkek Lisesindeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü Sahnelere dikti.Ozamana kadar yaşamını sürdürdüğü ve aşinası olduğu Bakırköyde bulunan Halkevinde oyunculuğa adım attı. İlk Amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul,İstanbul Devlet Tiyatrosunda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosuna geçti.Ardındanda İstanbul Şehir Tiyatrosunda Prefesyonel oyunculuk kariyerine devam etmeye başladı ve artık bağımsız çalışabilecek düzeye geldiğine kanaat getirerek özel sektöre geçiş yaparak Ses Tiyatrosunda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı.Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı.ve hemen ardından yine özel bir Tiyatro olan Küçük Sahneye geçti.


Tiyatro sahnelerinden tesadüfen film setlerine geçişi 40 lı yılların sonuna denk düşen Özkul Askerliğini yaptığı dönemde Vatan ve Namık Kemal adlı filmde yönetmen Asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekini ziyaret için Yeşilçama gittiği bir gün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. 400 ün üzerinde filmle Türk Sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlıyacak Sinema serüveni böylece başlamış oldu.Sinema çalışmalarının yanı sıra gönül verdiği Tiyatro sahnelerini de bırakmıyan Özkul 1957 Yılında Devlet Tiyatrolarının yönetmenliğine getirildi. Sanat Kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından Küçük Sahneyi terk etmek zorunda kaldı.Bu durum sanatcının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahnenin,ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu.


1960-1970 arasında 40 ın üzerinde filmde rol alan Özkul,Daha önce Altan Karındaşla birlikte Tiyatro sahnesinede aktardığı ve oyunun inanılmaz başarısı sonucunda 1971 yılında Türk Tiyatro ve Ortaoyunu üstadı,İsmail Dümbüllü den (Orta oyuncular kavuğu) nu devralmasını sağlıyan Sadık Şendilin yazdığı (Kanlı Nigar) adlı muhteşem eserin sinema versiyonundada yer aldı. 70 li yıllara gelindiğinde geniş bir oyuncu kadrosuna sahip Aile filmlerinde rol almaya başlıyan Özkul ,özellikle Adile Naşit le iyi bir ikili oluşturdu. Ve bu ikili halk tarafından da sevildi.Özkul özellikle bu yıllarda Türk Sinemasının klişe konularında (Fakir ama gururlu) iyi kalpli babacan karakterleri canlandırdı.Münir Özkul 1972 yılında Baş rollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akan'ın paylaştığı (Sev Kardeşim) adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla Antalya Altın Portakal Film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü.


70 li yıllarda Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul Neşeli Günler, Mavi Boncuk,Aile Şerefi,Gırgıriye serileri, Gülen Gözler ve Bizim Aile gibi filmlerde karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu.Sanarcının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense Hababam Sınıfı seri filmlerinde canlandırdığı disiplinli ancak yufka yürekli Öğretmen Kel Mahmut karakteri oldu.Öyleki bu tipleme nerdeyse adını aşarak sanatcının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı.


Sanat yaşamı boyunca 400 e yakın sinema filminde ve sayısını kendisi bile tam olarak bilmediği sayıda Tiyatro oyununda rol an Münir Özkul un içkiye düşkünlüğü ile bilinen sanatcı özel hayatındada inişli çıkışlı bir seyir izleyerek 4 evlilik gerçekleştirmiştir.ilk evliliğini Şadan Hanımla yapan Özkul kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten Güner adında bir kızı olmuştur.Kızları 8 yaşındayken çift boşanma kararı almıştır.Sonrasında Özkul Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanımla 3 cü evliliğini gerçekleştirmiş,ancak buda uzunsürmemiştir.Son olarak halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Şadan Hanım ile evlenmiştir.Mankenlik ve CNN Türk'te Televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul'un girişimiyle 2005 yılında sanatcıyı birçok yönden ele alan,Aktör Dediğin nedir ki ? Münir Özkul kitabı adlı bir kitab yayınlanmıştır.1998 yılında T.C Kültür Bakanlığı Münir Özkula Devlet Sanatcısı ünvanını vermiştir.


Bu günlerde Demans hastalığı ile yaşıyan Büyük usta Özkul, 2003 yılından bu yana evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor.Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor.Ve ölen Arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor.Özkul kendisine ait mütevazı bir evde rahat bir yaşam sürüyor.Kendisine acil şifalar diler,Üstadın özet Biografisini Büyük üstat Haldun Taner Ustanın kaleme aldığı Münir Özkulun oynadığı Sersem kocanın kurnaz karısı,eserinde Fasulyaciyan'ın kapanış tiradıyla noktalayalım.


Zaten Aktör dediğin nedir ki ? Oynarken varızdır,yok olunca sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonrada unutulur gider.Olsa Olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız. Görorum hepiniz gardroba koşmaya hazırlanıyorsunuz.Birazdan teatro bomboş kalacak,Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar,çünkü Satenik'in bir şarkısı şu perdelerden birine takılı kalmıştır.Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir Hiranuşla Virjinyanın bir diyaloğu eski kostümlerinin birinin yırtığına sığınmıştır,İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar,bir fısıltı halınde yine sahneye dökülürler

Artık kendimiz yoğuz
Seyircilerimizde kalmadı
Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar
Gün ağırır,temizleyiciler gelir
Replikler yerlerine kaçışır
PERDE............................

Eski Medeniyetler - Mayalar

MATEMATİK UZMANI - MAYALAR - MÖ 1000 Yıllarında Orta Amerikada diğer Medeniyetlerden oldukça uzakta yaşıyan Mayalar,Tıpkı Mısır,Yunan veya Mezopotamyadaki uygarlıklar gibi gelişmiş bir medeniyet oluşturmuşlardır.Mayaların en önemli özelliği ise Astronomi ve Matematik alanındaki çalışmaları oldukça karmaşık yazı dilleriyle bilime öncülük etmiş olmalarıdır.


Mayaların zaman,Astronomi ve Matematik alanlarındaki bilgileri kendi dönemlerinin Batı Dünyasının bilgisinden bin yıl ilerdeydi.mesela Dünyanın bir yıllık dönüşü hakkındaki hesapları bilgisayar icat edilmeden önce yapılan hesaplardan daha kesin ve hatasızdı.Matematikte sıfır kavramı,Avrupa Matematikçilerinin keşfetmesinden 1000 yıl önce Mayalar tarafından kullanılıyordu.Matematikte kendi çağdaşlarından çok daha gelişmiş rakamlar ve işaretler kullanmışlardı.


MAYA TAKVİMİ - Mayaların kullandığı takvimde.ileri medeniyetlerini gösteren delillerden biridir.Mayalar tarafından kullanılan ( Haab Takvimi ) 365 günden oluşmaktadır.Ayrıca Mayalar bir yılın 365 günden biraz daha uzun olduğunuda hesaplamışlardır.Mayaların yaptığı hesaplamalara göre bir yıl 365-242036 günden oluşmaktadır.Günümüzde kullanılan Gregoryen Takvimi ise 365-2425 günden oluşmaktadır.57 görüldüğü gibi iki rakam arasında çok küçük bir fark bulunmaktadır.Buda Mayaların Matematik ve Astronomi konusundaki uzmanlıklarını gözler önüne seren bir başka delildir.


MAYA KEHANETLERİ - Maya kehanetlerine göre 22 Aralık 2012 tarihi Dünya için çok önemli çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona ererek yeni bir çağ başlıyacak.Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçları ise bilim adamlarına göre iklimseldeğişimler sayesinde şimdiden gözlemliyebiliyoruz.(Beşinci kutupsal kayma) olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimdede olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesiyle meydana geleceğini söyliyenler Dünyadaki iklimlerin değişiminide buna bağlıyorlar.Kutuplar yer ve açı değiştirildiğinde kutuplarda buzlar eriyor.Kaldı ki küresel ısınma sonucu şu anda kuzey kutbundaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda Mayalara görede daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi diyor.


Dünyanın enaz 4 kez kutupsal kayma (Kuzey ve Güney kutbu)yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı. Dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel çevreler açıkladı. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var.Bunun da en büyük nedeni Güneşte meydana gelen değişimlerdir.İlginç olan Mayalar bunu biliyordu.Konunun bir diğer yanı da Mayaların bununlada yetinmeyip gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmalarıdır.


Bu şifreye göre Dünya için 2012 yılı çok önemli,yani bu görüşe göre 2012 yılında Dünya yok mu olacak ? Mayalar 2012 için (Zamanların sonu) diyor.Fakat bu Dünyanın topyekün yok oluşu değil,bir fiziksel değişim,Daha önce yaşanan sanki tufan gibi düşünebiliriz.Bu güne kadar Mayaların hangi kehanetleri yerini buldu ? şu anda bilimsel olarak ispat edilen Dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği bugün bu durum ispatlanmış durumunda ,Günümüz insanları bunu yeni keşfetsede Mayalar bunun farkındaydılar.Bu bile başlı başına önemli bir şey.


Not: Avusturalyalı Bilim Adamı Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından biri olan Mayalara ait Tabletlerde 21 Aralık 2012 Tarihiyle ilgili kehanetin yanlış anlaşıldığını Tabletlerin kıyametten değil yeni bir çağın başlangıcından söz ettiğini ileri sürdü.Tablette 400 yıllık 13.dönemin sonuna denk düşen 21 Aralık 2012 tarihinde gizemli Maya Tanrısı Bolon Yokte'nin Dünya'ya dönüşünü tasvir ettiğini söyledi.

30 Kasım 2011 Çarşamba

Pul ve Pulculuk (Filateli)

Bir mektup yada bir paketin taşınması karşılığında belirli bir tarifeye uygun olarak ödenmiş parayı gösteren ve o mektup yada paketin üzerine yapıştırılan değerli kağıt.Pullar kullanılacakları posta maddesinin çeşidine göre değişirler.Adi posta,Uçak postası,pnömatik basılı kağıt Paket vb.için kullanılan pullar değişiktir.Pulların arkasına sürülen zamk,pulun ıslatılarak kolay yapıştırılmasını sağlar.


Posta pulu kullanılması hakkındaki ilk tasarı 1837 yılı başlarında (Post Offıce reforms ) (Postane Reformu) adlı bir broşür yayımlayan Rowland Hill tarafından yapılmıştır.Hill'in belli başlı önerilerinden biri o zamana değin alıcı tarafından ödenen taşıma ücretinin gönderici tarafından ödenmesi,bu işlemin yapıldığının belli olmadı için gönderilecek mektup,paket vb nin üzerine bunu belirtecek bir işaret konmasıydı.6 Mayıs 1840 ta İngiltere'de tedavüle çıkarılan posta pulunun üzerinde Kraliçe Victoriya'nın resmi bulunuyordu.1843 te Brezilya,İsviçre nin Zürih ve Cenevre kantonları,1845 te Bazel Kantonu,1847 de ABD.pul kullanmaya başlamışlardır.Pulun posta hizmetlerini kolaylaştırması sonucunda bu hizmetlerin yaygınlaşması Devletler arası birtakım antlaşmaları gerektirmiştir.Bu amaçla 1874 yılında kurulan Evrensel posta Birliği,bütün ülkeleriçin ortak bir sistem getirmiştir.


Posta pulunun çıkışını izleyen yıllarda pul biriktiren meraklılar ortaya çıkmışve pul koleksiyonu önem kazanmıştır.Tüm değerli kağıtlarda olduğu gibi,pul basımı da sıkı bir denetim altındadır.Sahte pul basımını önlemek için,filigranlı kağıt kullanılması ,baskıdaki özen gizli işaretler emniyet fon baskısı gibi tedbirlere başvurulmaktadır.Pul yapımındaki en önemli gelişmelerden biride pulların zımbalı bir çizgiyle ayrılmalarıdır.Daha önce pullar bir makineyle birbirlerinden ayrılmaktaydı.Pulcular pulları genellikle 2 cm. içindeki zımba sayısına göre ayırırlar.Pulun değerini değiştirmek için çoğunlukla baskı makinesiyle özel bir damga vurulur.


Pullarda baskı yöntemlerine göre bazı yanlışlar ve değişiklikler bulunabilir.Bunlar baskıdan sonra denetlenerek ayıklanırsada dikkatsizlikle satışa çıkarılabilir.Böyle pullar çok az sayıda olduklarından pulcular için çok değerlidir.En önemli yanlışlardan birde renk yanlışıdır.Bu yanlış bir kalıbın kendi değerindeki pul yerine aynı serinin bir başka değerdeki pulu için kullanılması sonucu ortaya çıkar.Bu durumda her yaprakta bir tane yanlış renkli pul bulunur.Kırılan bir kalıp yanlışlıkla ters olarak yerleştirilirse her yaprakta bir tane ters pul çıkar.(Tete-beche) denilen bu yanlış pul türü de pulcular için çok değerlidir.Bunlardan başka aynı yaprağın iki kez baskı silindirine sokulması sonucunda üzerinde çift baskı olan ya da hem önü,hem arkası basılmış pulların ortaya çıkması iki renkli pullarda kenar renginin ortaya,orta renginin kenara verilmesi gibi yanlışlarda ilginçtir.


TÜRKİYEDE İLK PUL - Türkiyede bir sivil haberleşme kurumu kurulmasına yönelik ilk girişim Sultan II.Mahmut döneminde oldu.Tarihe ( Tuğralı pullar ) olarak geçen ilk türk pullarının üzerine ise Sultan Abdülazizin imzasını temsil eden Tuğra bulunurdu.Sultan II.Mahmut bir,kararname yayınlıyarak halkın haberleşme ihtiyacını karşılıyacak bir haberleşme teşkilatı kurulmasını emretti. ve 1840 yılında Posta Nezareti kuruldu.İlk posta kanunu 16 kasım1840 tarihinde yürürlüğe girdi.1863 yılında Sultan Abdülaziz döneminde,Posta Nazırı Agah efendi Hükümete posta pulu basılmasını teklif etti.Komisyon da posta pulu kullanılmasını onayladı.İlk Türk pulu 13 Ocak 1863 te satışa sunuldu.


Günümüzde pul biriktirmek çağımızın önde gelen hobilerinden olmuştur.Herkesin bir konuya özel merakı ve koleksiyonculuk yanı bulunmasına rağmen,Koleksiyon denilince akla önce pul koleksiyonu gelmektedir.Pul koleksiyonu en yaygın koleksiyonculuk olduğu gibi en ilginç en öğretici,ve en karlı koleksiyonculuktur.Pul biriktiren kişi koleksiyonu geliştikce bakmakla doyamayacağı hatta elinden bırakmayacağı bir pul topluluğu sahibi olur.Pullara bakmak zevk verdiği kadar öğreticidir de Pul koleksiyonundaki pullar ait olduğu ülkelerin elçisidir.Bunlar inceleyenlere ülkelerin tarihini,coğrafyasını,ekonomisini,ünlü kişilerini,güzelliklerini,sosyal yaşamlarını ve geleneklerini öğretir.Posta pulları ve bununla ilgili zarf,kart ,damga ve benzeri maddeleri biriktirmeye Uluslararası deyimle, Filateli ve bu işi yapan kişiyede Filatelist denir.Filatelistliğe ilk adımı atacak bir koleksiyoner için koleksiyona bir seri pul,eğer varsa bir adet özel blok ve bir adet ilk gün zarfı ile başlamak yeterlidir.Eğer istenirse birbirinden ayrılmamış üst üste ve yan yana 4 pulun meydana getirdiği 4 lü blok da alınabilir.


Pullar damgasız,yani kullanılmamış olarak veya kullanılmış olanlarda damgalı olarak saklanabilir.Damgalı olanların damgaları özel damga ise zarfı ile saklamak uygundur.Koleksiyonerin pulların eksik dantelinin bulunmaması ve kırık olmamasına çok dikkat etmesi gerekir.Aksi taktırde sahip olduğu koleksiyonun değer taşımaması söz konusu olabilir.Ayrıca koleksiyona başlıyan bir filatelist ne türlü koleksiyon yapacağını (Klasik,Motif,Tematik Ülke)önceden tesbit ettikten sonra pul almaya başlamalıdır.Böylece daha düzenli bir koleksiyona sahip olabilir.


Dünyada ilk koleksiyonculuk ise 1840 yılında basılan ve Kraliçe figürlerinin yer aldığı pulların kullanımıyla başlar.Genç bir ev kadını kendisine ve komşularına gelen mektupların üzerindeki pulları evinin duvarına yapıştırır.Koleksiyonculuk öyle ki gelişmiş ülkelerde Milyonlarca kişi pul koleksiyonculuğu yapıyor.110 milyon nüfuslu Japonyada 30 milyon koleksiyoncu var.Avrupada da koleksiyon yapanların sayısı az değil.Sadece Almanya da 3 milyon 500 bin kişi pul biriktiriyor.Türkiyede ise 200 bin koleksiyoncu var.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Para -(Varlığı Bir Dert Yokluğu Yara)

Mal hizmet yada borç karşılığı olarak kabul edilen maden ya da kağıt parçası.Paranın ilk ve en önemli şartı herkes tarafından geçerli olarak kabul edilmesidir.Herkes para olarak kullanacağı bu maddenin,ihtiyaçlarını karşılıyacak mal ve hizmetlerin satın alınmasında veya borç ya da yükümlülüklerinin ödenmesinde geçerli olacağından emin olmak ister.


Paranın çeşitli işlevleri vardır.Her şeyden önce para bir alışveriş aracı olmalı ve alışveriş sürecini gerçekleştirmek işlevini yerine getirmelidir.İkinci işlevi,bir hesap birimi olmasından ileri gelir.Nitekim para çeşitli malların değerini ve bedelini karşılaştırmaya yarayan ortak bir ölçü birimidir.Üçüncü işlevi bir değerler birikimine olanak sağlamasıdır.Başka bir deyişle insanlar,gelecekteki ihtiyaçlarını karşılıyabilmek için parayı biriktirebilmelidirler.Dördüncü işlevi de değişkenliğidir.yani para derhal mala çevrilebilir.Oysa para yerine başka sabit değerlere bir kimse,elindeki değerleri bir başka tür değere çevirmeden önce satmak ve belki de bu arada zarar etmek durumundadır.Ancak paranın değerinin sürekli olarak düşmesi başka tür değerler birikimine yol açmıştır.


Para kullanılmaya başlamadan önce mallar takas yoluyla değiştirilirdi.Bu sistemin birinci sakıncası ( isteklerin çatışması)idi,yani A ile B nin alışveriş için Anın, muhakkak B nin ihtiyacı olan bir mala sahip bulunması gerekirdi.Aynı şekilde B nin de,Anın istediği ve aynı değerde malı bulunması gerekirdi.Takas sisteminin ikinci sakıncası da değer ölçüsü olarak herkesce kabul edilmiş ortak bir ölçünün olmayışıydı.


Bu sakıncalar,altın ve gümüş gibi doğal değeri yüksek madenlerin para birimi olarak seçilmesi sonucunu doğurdu.Çünkü bunlar yıpranmayıp yok olmuyan ,aynı zamanda bölüne bilen değerlerini koruyan maddelerdi.Bu nedenle altın ve gümüş yüzyıllar boyunca para sistemlerinin esasını teşkil etti.Kağıt paraların ortaya çıkması bir rastlantı sonucu oldu.Sarrafa rehin bırakılan altınların karşılığında alınan makbuzların elden ele dolaşabileceği ve bu makbuzların yada banknotların temsil ettiği ve taşınması zor olan asıl maden dolaştırılmaksızın kağıtlarla alışveriş yapılabileceği görüldü.


Bugün kağıt para basımı yasalarla denetlenir.Kağıt para konvertıbl olabilir veya olmayabilir.Konvertibl olması demek,belirli değeri olan değerli madenlerle değiştirilebilmesi demektir.Altın para standardı uygulanan ülkelerde,Hazine talep olduğu takdirde bütün paraları altına çevirmek zorundadır.


Para sistemlerinden biri de çifte maden sistemidir.Paranın belirli orantılar içinde sadece iki madenden (Genellikle Altın ve Gümüş) yapılmasını öngören yasalarla yürütülen bu sistem XIX Yüzyılın büyük bölümünde Amerika da ve Avrupa da geçerli olmuştur.Bir sisteme yönelmenin nedeni,söz konusu madenlerden biri azaldığı takdirde deflasyon olmasını önleyebilme umududur.Ama piyasa değerinde oynamalar başladığı zaman madenlerin belirli orantıyı sürdürme olanakları ortadan kalkmıştır.Madeni paraların yerine kağıt paralar kullanılmaya başlandıktan sonra çifte maden sistemine de gerek kalmamıştır.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Hollywood Sessiz Sinema Aktörü-Harold Lloyd (1893-1971)

Harold Clayton Lloyd 20 Nisan 1893 - 8 Mart 1971 yılları arasında yaşamış ABD li oyuncu ve Yönetmenidir.Sessiz film döneminde ünlü olmuş pekçok başarılı komedi filmine imza atmıştır.Oyuncu Mildred Davis'in eşidir.Özellikle Safety Last filmiyle ünlüdür.

Harold Lloyd Charlie Chaplin ve Buster Keaton gibi ssessiz film döneminde damgasını vuran özgün ve etkili sanatçılardan biriydi.Harold Lloyd filmleri bugünün izleyicisinde bile heyecan yaratabilecek gözüpek,bir fiziksel beceriyi gerekli kılan ustalıklı sahneleri ile hatırlanmaya devam etmektedir.Safety Last filminde bir gökdelenin tepesindeki saatin yelkovanına tutunmuş haldeki görüntüsü sinema Dünyasının en unutulmaz karelerinden biri haline gelmiştir.


YAŞAMI VE İLK DÖNEM ÇALIŞMALARI - Lloyd James Darsie Lloyd ve Elizabeth Fraser çiftinin çocuğu olarak Burchard Nebraskada doğdu.Baba tarafından Ataları Amerikaya İngiltere nin Galler Bölgesinden gelmişti.Babasının sayısız iş girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Aile ülkenin batısına taşındı.1912 de San Diego Kaliforniyaya taşınmaları ardından tek makaralık ( One - Reel )komedi filminde oynamaya başladı. Kısa bir süre sonra Thomas Edison'un film şirketinde ( Thomas Edison Motion Film Company )çalışmaya başlıyan Harold Lloyd kendi film stüdyosunu 1913 te kurmuş olan arkadaşı Hal Roach ( Yönetmen ve oyuncu ) ile ortak oldu.


Bir hayli çalışkan olan Harold Lloyd 1915 - 1919 yılları arasında Roach'un en başarılı Aktörü olacaktı. Lloyd 1914 te destekleyici kadın oyuncu olarak Bebe Daniels'ikullanmaya başladı.İkili romantik bir ilişki içindeki ( The Boy ve The Gırl ) olarak tanınıyordu.1919 a gelindiğinde Daniels'in sahne tutkusu Lloyd u terk etmesiyle sonuçlanacaktı.Lloyd da onun yerine daha sonra karısı olacak olan Mildred Davis'i buldu.1921 sonrasında kısa filmlere son verip normal uzunluktaki komedi filmlerine yöneldi.Bunlardan Grandma's Boy filmdeki karakteri Safety Last filmindeki karakterinin habercisiydi.1924 te Hal Roach'tan ayrılıp bağımsız bir Prodüktör olarak kendi filmlerini çekmeye başladı Girl Shy,The Freshman,The Kid Brother ve Speedy gibi olgunlaşmış filmleri bu döneme aittir.


Lloyd'un 1924 te kendi bağımsız şirketi olan The Harold Lloyd Film Corporation'u kurmasının ardından filmleri önce Pathe sonra da Paramount ve Twentieth Century Fox tarafından piyasaya sürüldü.Lloyd aynı zamanda Academy of Motıon Pıcture Arts and Scıences'in Kurucu üyelerinden biri olmuştu.Lloyd'un 1920 lerin Amerikan Halkına hitab eden girişimci ruhlu karakterinin 1930 ların ekonomik buhranla sarsılmış sinema izleyicisine ulaşmakta yetersiz kalması nedeniyle Lloyd birsüre sonra hem kariyeri hemde ekonomik durumu bakımından çöküş sürecine girdi.Bu dönemin son filmi ise Professor Beware oldu.23 Mart 1937 de yapım şirketi
Harold Lloyd Motıon Pıcture Company'nin stüdyosunun bulunduğu arsayı bir kiliseye sattı.


Bu alanda bugün Los Angeles California Temple vardır.Lloyd 1940 lar boyunca RKO Radio Pictures için bazı komedi filmleri yapsada aslında Beyazperdeden emekliliğe ayrılmış durumdaydı. Ancak 1947 deki The Sin of Harold Diddiebock ile perdede bir kez daha görü
lecekti.


ÖZEL YAŞAMI VE ÖLÜMÜ - 10 Şubat 1923 yılında evlenen Harold Lloyd ve Mildred Davis çiftinin Glorya Lloyd ve Harold Lloyd Jr.olmak üzere iki çocukları oldu.Peggy adındaki kızlarını ise sonradan evlatlık edindiler.Mildred Davis evlilikleri boyunca kocası Lloyd tarafından oyunculuk kariyerine devam etmesi konusunda pek fazla desteklememiş ancak birkaç projede yer almıştır. Davis kocasından iki yıl önce 1969 da hayatını kaybetti.Harold prostat kanseri nedeniyle 8 Mart 1971 de Beverly Hills Kalifornia'da 77 yaşında hayatını kaybetti.Lloyd'un 44 odalı,26 banyosu, 12 çeşmesi ve 9 golf sahası ile yapımı 3 yıl (1926-1929)süren evleri Greenacres günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.


22 Temmuz 2011 Cuma

Dario Moreno - (1921-1968)


Yahudi Asıllı Türk Gitaristi, Piyanist, ve Sinema oyuncusu - Asıl Adı David Arugete'dir.Moreno 3 Nisan 1921 Tarihinde Aydın da doğdu. Tren İstasyonunda çalışan Babası trajik bir şekilde vurulup ölünce yetim kaldı. Bu olaydan sonra Annesiyle İzmir'e geldi.Dört kardeşi daha olan Moreno, Annesi Madam Roza tarafından geçim sıkıntısından dolayı yetimhaneye (Nido De Guerfanos)a verildi.Dört yaşına değin yetimhanede kalan Moreno daha sonra yahudi ilkokulunu bitirdi.Gençlik yıllarında pek değişik işte çalıştı. En yakın çocukluk dostu Alber Dinar'dır.Çalıştığı yıllarda kendisini yetiştirdi. ve Kardıçalı İşhanında yanında getir götür işlerinde çalıştığı İzmir'in ünlü Avukatlarından birinin katipliğine yükseldi. Ayrıca geceleri Milli Kütüphaneye gidip Fransızca çalışıyordu. Yine bu sıralarda başlayan gitar merakını eline geçen bir gitar aracılığıyla geliştirdi.


Aynı dönemlerde Bar-Mitsva törenlerinde şarkılar söylemeye başladı. Gençlik Çağlarında semtinde ve İzmir'de iyice tanınır olmuştu,Moreno II nci Dünya savaşı sıralarında Askerliğini piyade olarak Akhisar Orduevinde yaptı. Burada caz orkestrasında solistlik yaptı. ve yine Konya ile Adana'daki Askeri yerlerde sahneye çıktı. Askerlik döneminde müzik ile daha içli dışlı olan Moreno, İzmir Kordonda bulunan NATO Binasının yerindeki Marmara Gazinosunda sahneye çıktı. Moreno ilk konserini ise Konak vapur iskelesinin üzrindeki gazinoda verdi. Moreno müzisyenliğini biraz daha ilerletince Annesi Madam Roza ile birlikte Mithatpaşa caddesi üzerinde bulunan Karataş semtindeki Asansör sokağına taşındı. (Sokağın bugünkü adı Dario Moreno sokağıdır) Halk arasında bu sokak ve çevresi Asansör olarak anılır.


Gittikce dahada ünlenen Dario Moreno nun şöhreti İzmir Palas Otelinde iyice parladı.Askerlikten sonra ise Moreno bir süre İstanbul Fenerbahçedeki Belvü Gazinosunun sahnesine çıkmaya başladı.Bu arada Moreno Ankarada bulunan Bomonti Gazinosunda sahne almak üzere iki gün için Ankaraya gitti. Ancak iki yıl Ankarada kaldıktan sonra tekrar İstanbula dönebildi. Ve Fritz Kerten in Orkestrasına solist olarak girdi. Moreno Ankara da kaldığı yıllarda Orhan Veli ile de oda arkadaşlığı da yapmıştır. İstanbulda bir yıl çalıştıktan sonra Atinaya geçti. Burada çalışırken Paris te bir emprezaryoya telgraf çektikten sonra Paris e gitti. Moreno burada ilk olarak Perto Del Sol Müzikholünde sahneye çıktı.Paristeki ilk yılları başarısızlık yıllarıdır. Almanyadaki Amerikan Askeri kulüplerinde bir müddet şarkı söyledikten sonra Fransada ilk defa Jezabel şarkısı ile olağanüstü bir başarı elde etti. Pariste daha sonra Cannes Palm Beach Otelinde şarkı söyleyen Moreno daha sonra söylediği Adieu Lisbon ve Cou Coruou cou cou isimli kalipsolar ile ününü pekiştirdi. İstanbul da yanında çalıştığı Fritz Kerten ile Annesini yanına aldırdı. Fritz Kerten adını Andre Kerr'e çevirterek piyanist olarak yanına aldı.


Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu Moreno'nun şarkılarına Türkçe söz yazmışlardır.Moreno Jacques Brel'in yazıp sahneye koyduğu ve başrolünü oynadığı L'Homme de la Mancha adlı müzikal eserde Sancho Pancho rolünü üstlendi. Dario Moreno ayrıca 32 Filmde de rol almıştır.
İzmir aşığı olan Dario Moreno Vasiyet adlı şiirinde,

İzmir,Tatlı ve sevgili şehrim
Birgün şayet senden uzakta ölürsem
Beni sana getirsinler
Fakat Mezarıma götürürlerken
Öldü demesinler uyuyor desinler
Canım izmirim

Diye söz eden Moreonun ölümü ile ilgili rivayetler değişiktir. Bunlardan birisi Aralık 1968 günü İstanbul Hilton Otelindeki odasında ölü bulunduğudur. Diğeri ise Hava Alanına taksi ile giderken geçirdiği kalp krizi sonucunda öldüğüdür. Kendisi İzmire gömülmesini vasiyet ettiği halde Annesi Madam Roza oğlu Morenoyu gömülmek üzere İsrail deki Holon kenti Mezarlığına götürmüş,ve Moreno orada defnedilmiştir. İzmir de ve Türkiye de çok sevilen Dario Morenonun uzun yıllar dillerden düşmeyen Şarkılarından bir demeti Nostaljik olarak sunuyorum.


OLAM BOYUN KURBANI

Olam boyun kurbanı
Sensin dağlar ceylanı
Kara kaşın gözlerin
Budur aşkın fermanı

Heeeeey
Öldürme beni
Sevmişim seni
Kuş diline kurban
İnce beline hayran
Şeker lebine doymam
Vay benim meralım

İncidir dişin senin
Hoştur gülüşün senin
Aşkından ölürsem ben
Yok mu insafın senin

Heeeeey
Öldürme beni
Sevmişem seni
Ah kuş (Kuş) diline kurban
İnce beline hayran
Şeker lebine doymam
Vay benim meralım

MESUT OL SEN

Elveda aşkım
Dinmiyor yaşım
Nasib yokmuş sevgiden
Sen oldun ilk giden
Sormuyorum neden
Mesut ol sen

Alın yazım bu
Gelmedi sonu
Boş bir aşkın ardından
Yıllarca arkandan
Koştum boşyere ben
Mesut ol sen

Ararsan birgün
Hayır hayır demem
Üzülme sakın sen
Başkasını sevemem
Mesut ol sen


HATIRALAR HAYAL OLDU

Ben uzaklarda hasretle inlerken
Ben ümit dolu bir haber beklerken
Duydum ki artık beni unutmuşsun
Sen hergün bir başka dala konmuşsun

Hiç şimdi anladım beni sevmediğini
Ben uğruna sana neler vermedim
Yok birdaha aldatamazsın
Herşey bitecek mani olamazsın

Bak hatıralar hayal oldu
Dur desem dönmez ki gitti kayboldu
Dönemez artık mutlu günler

Açılmadan solacak tomurcuklar
Heryanını saracak karanlıklar
Son bir gemi kalkacak bu limandan
Mendil sallıyacak ardından
Bitecek hayat Elveda,elveda

HER AKŞAM

Sarhoşum ben ah düşünmekten
Öldüm ben ah hep sevmekten
Her akşam votka rakı ve şarap
İçtikçe delirir insan olur harap
Kurtar beni bundan ne olursun Ya Rab

Bitsin korkunç serap
Bittim ben ah düşünmekten
Yoruldum ben ah hep sevmekten
Her akşam votka rakı ve şarap
İçtikçe delirir insan olur harap
Kurtar beni bundan ne olursun Ya Rab
Bitsin bu korkunç serap


DENİZ VE MEHTAP

Deniz ve Mehtap sordular seni neredesin ?
Nasıl derim terketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti---
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bak bunlara sebep
Mehtap dedi gördüm ah onu
Belinde Erkek kolu
Deniz güldü halime
Bir avuç su verdi elime
Biterse gözyaşın al dedi
Doldur tekrar yerine
Rüzgar ve Martı sordular seni neredesin ?
Nasıl derim terketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bak bunlara sebep
Martı dedi gördüm ah onu
Belinde Erkek kolu
Rüzgar güldü halime
Dedi gidelim düş önüme
Gidemem dinle Martıları


13 Haziran 2011 Pazartesi

Köpekgiller - (Canidae)

Omurgalı Hayvanlardan memeliler sınıfının etçiller takımının köpeğimsiler üst familyasına giren bir familyası,Görme, işitme,ve koku alma duyguları gelişmiştir. Bacakları avın arkasından koşmaya,ağızları avı yakalamaya elverişlidir.Kanca tırnakları geri çekilmez,en anlayışlı hayvanlar olduklarından insanlar tarafından kullanılırlar.



Familyaya adını veren köpek, ( Canis Fmiliiaris ) bugün bilinmeyen yaban türlerinden evcilleştirilmiştir. 94 ırkı vardır,Rengi kahverengi ak arasında değişen Buldog ( Canis Familiaris molosus hiberricus) kuvvetli kasları ve kısa tüyleriyle yaygın köpek ırklarından biridir.Bekçilik hizmetinde kullanılırlar.Bir diğer bilinen ırk, Tazı ( Canis Familiaris grajus hibernicus)ev köpeklerinin bir ırkı olup av hizmetlerinde kullanılır.Adını isviçre Alplereindeki Saint Bernard misafirhanesinden alan Senbernar ( Canis Familiaris Extrarius st.bernard ) ırkı köpeklerde iri yapılı olup ev köpeklerindendir.



Yolunu şaşıran yolculara ve dağcılara yol göstermesi ve yardım etmesiyle ün salmıştır. Kurt (Canis Lupus ) Çakal (Canis aureus) Dingo (Canis dingo) Kır Kurdu (Canis Latrans) Tanuki (Canis procyonoides ) Çöl Tilkisi (Canis zeraa) Tilki ( Canis vulpes ) Kutup tilkisi (Canis lagopus) Karsak (Canis corsak) köpekgillerin diğer iyi bilinen türleridir.


22 Mayıs 2011 Pazar

Angelina Jolie - Oscar Ödüllü Sinema Oyuncusu,Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu İyi Niyet Elçisi

Angelina Jolıe - Amerikalı Aktrist Model ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu İyiniyet Elçisi. Gerçek adı Angelina Jolie Voıght'tur.Birçok Dergi tarafından Dünyanın en güzel kadını seçilmiştir.Goldenglobe,Emmy, ve Oscar ödüllerine sahip olan ünlü oyuncu Kimsesiz Çocuklara yardım amaçlı projeler yürütmektedir.Angelina Jolıe 4 Haziran 1975 te Los Angeles'ta dünyaya geldi.Babası Jon Voıght ve Annesi Marcheline Bertrand film oyuncusuydular. 1976 da Annesi ve Babası boşandıktan sonra Jolıe ve erkek kardeşi Anneleri Marcheline Bertrand'la Newyork a taşındılar.Küçüklüğünde yılan ve kertenkele toplayan ve uzayyolu dizisindeki Mr.Spock karakterine aşık olan Jolıe, sık sık Annesiyle birlikte sinemaya gidiyordu.


Sinemayı sevmesinde Ailesinin elbette büyük etkisi olmuştu. Zira Jolıe Lee Stresberg Theatre Institute'de iki yıl oyunculuk eğitimi almaya karar verdi. ve sahnelenen birçok oyunda rol aldı. Sonraları Ailenin Losangelas'a geri dönmesiyle Beverly Hills Hıgh School'a kaydolan Jolıe zengin aile çocuklarının arasında sadeliğiyle dikkat çekiyor ve ikici el giysiler giyiyordu.İlk Modellil denemesinde başarısız olunca bileklerini kesen Jolıe daha sonra CNN'e verdiği röportajda konuyla ilgili olarak şunları söyleyecekti. Bıçak biriktiriyordum ve kendimi kesip acı hissetmek benim için bir ritüel olmuştu. Bu benim için birçeşit terapiydi.Çünkü kendimi yaşıyor gibi hissettiriyordu.


14 yaşında Modellik yapmak üzere Finesse Model Management'la anlaşma imzalayan Jolıe,Meatloaf'un Rock'n Roll Dreams Come Through, Antonello Venditti'nin Alta Marea ve Lenny Kravitz'in Stand by My Woman kliplerinde oynadı. Kardeşi James Haven USC School of Cinematic Arts'ta öğrenim görüyordu ve Jolıe onun okul için hazırladığı projelerde rol alıyordu.16 yaşında mezun olduktan sonra Annesinin evine oldukça yakın biryerde ev tutan ve
Tiyatro çalışmalarına başlıyan Jolıe, Babasının Ailesine olan ilgisizliğinden dolayı ondan çok soğumuştu.Temmuz 2002 de Babasının soyadını istemediğini Mahkemeye bildiren Jolıe'nin bu isteği kabul edilerek soyadı değişikliği 12 Eylül 2002 de resmen gerçekleşti.


Babasıyla arası açılan Jolıe 2001 yılında Lara Croft,Tomb Raıder filmi için Babası ile yanyana gelmesine rağmen araları yine düzelmedi.Angelina Jolıe'nin ilk profesyonel film tecrübesi düşük bütceli Cyborg 2 de başrol oynamasıyla gerçekleşti. 1995 te Hackers filminde canlandırdığı Kate rolüyle dikkati çeken ve eleştirmenlerden olumlu puan alan Jolıe filmdeki rol arkadaşı Jonny Lee Miller'a aşık oldu.ve çift 28 Mart 1996 da Dünyaevine girdi.Majove Moon,Love ıs all there ıs,Foxfire ve True Woman gibi filmlerde rol aldıktan sonra ona en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Golden Globe ve Emmy ödüllerini de kazanan Jolıe iki yıl üstüste en prestijli ödüllerin sahibi olmuştu.Uzun süre problemli evlilikleri nedeniyle ayrı yaşıyan Jolıe ve Miller çifti 3 Şubat 1999 da resmen boşandılar.Aynı yıl Jeffery Deaver'in aynı romanından Beyazperdeye aktarılan The Bone Collector filminde Denzel Washıngton la başrolü paylaştı.


Angelina Jolıe başrollerini Wiona Ryder ile paylaştığı Gırl Interrupted isimli filmdeki rolüyle 1999 da en iyi yardımcı kadın oyuncu oskarının sahibi oldu.90 lar oyuncu için oldukça başarılı geçti.ve Jolıe Pushıng Tin filminin setinde tanıştığı Billy Bob Thorton'la büyük aşk yaşamaya başladı.Çift 5 Mayıs 2000 tarihinde evlendi.Jolıe'nin Dünya çapında tanınmasını sağlıyan film 2001 yılında Lara Croft-Tom Raıder filmiyle oldu.Kazandığı büyük gişe başarısının yanında filmin vizyona girdikten sonra kısa bir süre sonra hazırlanan bilgisayar oyunu da Jolıe'nin ününü pekiştirdi.


2002 de Edward Burs'le birlikte Lıfe or somethıng Lıke ıt filminde rol aldı.ve 10 Mart 2002 tarihinde Kamboçyadan Maddox Chıvon isminde bir erekek çocuk evlat edindi.2003 te Lara Croft-Tom Raıder The Cradle of lıfe ile serinin ikinci filmi için yeniden kamera karşısına geçti.2005 Jolıe'nin hayatı için oldukça önemli bir yıl oldu.Zira Jolıe Mr and Mrs Smıth filminde birlikte rol aldığı Brad Pitt'le yakınlaşınca o dönem evli olan Pitt yüzünden Magazin basını hergün yeni haberlerle okuyucunun karşısına çıkıyordu.Yuva yıkan kadın olmadığını her fırsatta dile getirsede Jolıe, Pitt-Aniston çiftinin ayrılmasında en büyük etkenlerden biri olarak görüldü.


Jolıe 6 Temmuz 2005 te Etyopyadan Annesinin aids yüzünden ölmesi sonucu yetim kalmış olan Zahara Marley adında kız çocuğunu evlat edindi. Pitt'le beraber bir Aile kurma kararı alan ancak evlenmeyen Jolıe'nin evlat edindiği Çocukları Brad Pitt de kendi nufusuna geçirdi ve soyadları Jolıe-Pitt şeklinde değiştirdi.27 Mayıs 2007 de çiftin Shiloh Nouvel Jolıe-Pitt adında kız çocukları oldu.Shiloh incilde barış içinde olan anlamına geliyordu.


Jolıe başrollerini Matt Damonla paylaştığı 2006 tarihli The good Shepherd filminde rol aldı ve Morgan Freeman'la beraber başarılı bir çizgiroman uyarlaması olan Wanted'ta oynadı.Aynı yıl Jack Black ile beraber Kung Fu Panda adlı animasyon filminin seslendirme kadrosunda yer aldı.Bu film Jolıe'nin rol aldığı en fazla gişe hasılatı yapan film olma özelliğini de elinde bulundurmaktadır.Clınt Eastwood'un yönetmenliğini yaptığı Changelıng adlı filmindeki başrolü sayesinde Akademi,Bafta,Altınküre,Sinema oyuncuları Derneği gibi pek çok prestijli sinema ödülüne aday gösterildi.


Kaynak - Vikipedi ve Biografi İnfo.