17 Ocak 2009 Cumartesi

UFO'lar (Unidentified Flying Object) ve Uzaylılar

Tanınmayan Uçan Nesne ya da kısa adıyla UFO ( Unidentifiinstaied Flyıng Object ) Kimliği teşhis edilmemekte birlikte bir yada birçok tanık tarafından gözlemlendiği doğrulanan veya doğal yapısı ve kökeni bilinmemekle birlikte Kamera,Fotograf Makinası Radar Vs. gibi cihazlarla kaydedilen hava nesne yada Fenomenlerine verilen addır. Bu Fenomenleri yada nesneleri inceleyen kişilere Ufolog UFU ların incelenmesine ise Ufoloji adı verilir. Tanımlanmayan uçan nesne,kimliğ teşhis edildiği taktirde ( Meteoroloji Balonu Uçak Vs. ) UFO olmaktan çıkar. Popüler kültürde ise,Dünya dışı oldukları varsayılan hertürlü uzay gemisi için UFO terimi kullanılır.Bunun yanı sırada Uçandaire terimi de kullanılır.



Kimliği tanımlanamıyan hava fenomenlerine ilişkin gözlemler çok eski zamanlardan beri yapılmaktadır. Kimi ulologlara göre İspanyadaki Altamira Mağarasındakiler veya Cougnac taki
(Fransa) Lot (Pech-Merle ) Mağarasındakiler gibi duvarlarında resimler bulunan bazı mağaralardaki tuhaf tasvirler UFU Tasvirleri olmalıdır. Ayrıca Cezayir deki Tassili Freskleri gibi bazı resim ya da heykelcikler ilginç biçimde 20 yy daki raporlarda betimlenen uzaylı tasvirleriyle benzerlik göstermektedir. Ki bu Ufologlar topluluğunun bir kısmına göre UFO Fenomeninin eskiliğinin yeni dünya insanlığının havada uçabilen araçlar yapabilecek teknolojiye sahip olmasından öncede mevcut olduğunun bir kanıtıdır. Fakat eski zamanlarda gözlemlenen bu tuhaf Fenomenlerin kuyrukluyıldızlar,parlak meteorlar yada Atmosferdeki optik Fenomenler olduğu sanılmaktadır. Eski zamanlardaki bu tür olguların incelenmesi Retro-Ufoloji olarak adlandırılmaktadır.



Dünya dışı canlılar Hipotezi - Kısmen evrende Dünya dışı canlıların varlığı olasılığı üzerine kuruludur. Savunucuları 1960 lı yıllarda Frank Drake'in ortaya koyduğu Dünya dışı uygarlıkların sayısının matematiksel olasılık yoluyla hesabına ilişkin Drake Denklemi sonuçlarını göz önüne alırlar.Hipoteze göre eğer insan evrimin doğal bir üretimi ise ( Önceden mevcut değilse) yaratılmamışsa veya birilerince imal edilmemişse bu taktirde evrende Dünyaya benzeyen veya benzemeyen koşulları yaşamın oluşmasına elverişli çok sayıda gezegen olduğuna göre,insanın benzerleri ya da gelişmişleri evrenin birçok yerinde mevcut olabilir.



Yapılan matematiksel hesaplamada gezegenlere sahip olan yıldızların sayısı,gezegenlerinden
birinin yıldıza uygun uzaklıkta olması Vs. gibi Parametreler kullanılır.Hesap sonucunda evrenin,
gözlemleyebildiğimiz kısmında (100 milyar galakside) yaşamın oluşmasına elverişli bir gezegene sahip yıldızların sayısı 7 x 10 /22 olarak çıkmaktadır. Bu hesaplamayla yalnızca 300 milyar yıldız içeren Samanyolu Galaksinimizde olması mümkün. Dünya-dışı uygarlıkların sayısı yirmi ile birkaç milyon arasındadır.



Dünyanın Dünya-dışı canlılara ziyaret edildiği iddiasının karşısında duran temel engel Einstein
özel görelilik kuramıdır. Astronomlarınçoğunda şu görüş hakimdir. Evet Evrende yaşam olması
çok muhtemeldir. Fakat bizden daha ileri bir uygarlık olsa bile,uzayda ışık yılıyla ölçülen mesafeler o kadar büyüktür ki Gezegenimize gelmek için yapabilecekleri bir yolculuğa ömürleri yetmez.Dünya-dışı canlıların hipotezini savunanlar ise Einstein in özel görelilik kuramının evrenin tümü için geçerli mükemmel bir kuram olmadığı ve şimdiki teknolojik bilgilerimizin bu yıldızlararası yolculukları tartışmaya yeterli olmadığı görüşünde olup ışık yılı ile ölçülen büyük uzaklıkların farklı yöntemlerle geçilebileceğini varsayan hipotezlere işaret ederler. Kimi bilim insanlarına göre ışık hızını aşmanın uygulanamaz oluşuna rağmen,bu sorun bilimsel olarak,özel görelilik kuramına karşı düşmeden solucan deliklerinden veya başka sistemlerden yararlanma yoluyla aşılabilir.



UFO Gözlemine tanık olanlardan bazıları UFO gözlemleri sırasında ya da UFO Geçip gittikten
sonra baş ağrıları, ses kaynağı olmadığı halde birtakım sesler duyma ( Ing tinnutos ) mide bulanması deri ve kornea yanıkları ( Örneğin Falcon Lake olayında ) ve geçici felç gibi birtakım fiziksel etkilere maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. Ayrıca Radyoaktif zehirlenme geçirenlerde olmuştur.(Örneğin Cash- Landurum olayında) Bununla birlikte UFO Olaylarının çoğunda bu fiziksel etkiler veya yanıklar birer tıbbi kanıt olarak göz önüne alınmamaktadır.Bu tutumda bunların sıradan yanıklar olması veya dalga geçme amaçlı olma olasılığının etkisi büyüktür.Bu tür fiziksel etkilere maruz kalınmış UFO Olaylarına Fransa dan şu iki olay örnek olaral gösterilebilir.Geıpan dosyalarına kayıtlı birinci olay - 1 Aralık 1979 da Annot da yaşanmıştır. Mal teslimi nakliyatı sırasında bir kasap saatte 80 km. hızla giderken tiz bir ses çıkaran sarı bir küre tarafından 2 km.boyunca takip edilmiştir. Tanık sinirsel bir şok ve aynı zamanda bağırsak tıkanması geçirmiştir.Yapılan soruşturma gözlemlenen nesnenin teşhisini sağlıyamamıştır.



Bir başka olay 10 Mart 1980 Authon du Perche de yaşanmıştır. İşikli rampaları olan dikdörtgen
biçimli bir UFO Tanığın telefonu üzerine gelen Jandarmalarca gözlemlenmiş ve ardından bu jandarmalardan bazıları kırıklık hissetmiş ve uykusuzluk çekmişlerdir.Bu yüzyılın en popüler soruları ( Evrende yalnızmıyız ? ) ve bunun türevi sorular, En popüler konusu UFO lar en gözde canlıları ise hiç şüphesiz uzaylılardı. Onlar hakkındaki şaibeler hergün gündemimizi meşgul ederken,yaygın bir uzaylı imajı da neredeyse kesin çizgilerle belleklerimize yerleşti. Söylenenlere göre hergün Dünyamızı izliyorlar. Kimine göre aramızda dolaşıyorlar.İşık hızıyla hareket edip istedikleri yere anında ışınlanıyorlar. Yemek yemiyorlar,telepati yoluyla anlaşıyorlar. İstediklerinde görünmez oluyorlar.Galaksiden Galaksiye uçuyorlar. Arada birde Dünyamızı ziyaret ediyorlar.



Yapılan araştırmalara ve şahitlerin verdiği ifadelere göre Uzaylılar da çeşit çeşit ama en çok
bilinenler hani şu yerde gördüğümüz kısa boylu büyük kafalı ve iri gözleri olanlar.Genel olarak hiç yaşlanmadan binlerce yıl yaşayabiliyorlar. Hatta çoğu ölümsüz. ( Üzülmeyin onlarla aynı bilinç düzeyine geldiğimizde bizlerde ölümsüz olabilirmişiz. ) Telepati yoluyla anlaşıyorlar.Fiziksel özelliklerine gelince çok iri simsiyah gözleri var.Göz bebeklerinin etrafında bizlerde olduğu gibi beyaz bir tabaka yok.Hafif sivri uzun çeneliler,Dudakları ince bir çizgi halinde,yüzlerinin ortasında buruna benzer iki adet nokta var.Vücutlarında hiç saç ve tüy yok. Boyları 1,30 - 1,40 m. cıivarı kafaları vücutlarına göre daha büyük,Boyunları ince ve uzun kolları var.Parmak sayıları 4-5-6 arasında değişiyor.



Çoğu UFO Logunlarının tanımına göre UFO Ların biçimi küre, oval ve silindir olarak sınıflandırılıyor.Bu cisimler parlak ve çevrelerine Turuncu,Kırmızı,Sarı,Mavi ve yeşil ışık saçıyorlar.Işıkların renkleri UFU nun hızına göre değişiyor. Kayboldukları anlarda mor,ortaya çıkış anlarında ise kırmızı ışık yansıtıyorlar. Sessiz hareket ettikleri gözlense de zaman zaman hafif sesler çıkarttıkları bunun yanı sıra geçtikleri yerlerde ozon kokusu bıraktıkları konusunda gözlemciler hemfikirdir.Son derecede gelişkin bir medeniyet ve teknolojiye sahip olmaları gereken uzaylıların bu nedenle Dünyayı keşfedip bazı ziyaretlerde bulunmuş olabileceğini kaydeden Bilim Adamları Bu nedenle Bilim Dünyası UFO larla ilgili iddiaları önyargısız invelemeli çünkü Dünya çok çok gelişmiş komşu medeniyetler kümesinin ortasında olabilir, diye konuşuyorlar.

Hiç yorum yok: