Seramik topraktan yapılan süs ve kullanma kaplarıdır. (Seramik) sözcüğü,yunanca boynuz anlamına gelen ve sert topraktan yapılmış,boynuz biçiminde bir çeşit vazo için kullanılan (Keramos) sözcüğünden türemiştir.
Seramikcilikte ham madde olarak kullanılan kil,önce suyla biçim vermeye elverişli bir hamur olana dek işlenir,biçim verildikten sonra kurutularak birkaç kez tekrarlanan fırında pişirme işlemine geçilir. İlk pişirmeden sonra seramiğin üzerine fırçayla boyayarak yada hamurdan yapılmış parçalar yapıştırılarak süsler yapılabilir. Bunların üzerleri sır ya da mine gibi cilalarla boyanıp yine fırınlanır. Bundan başka sırlanıp pişirildikten,sırın üzerine boya ile süslemeler yapıldıktan sonra da fırına verilebilir.
Seramik işlerine biçim verilmesi iki şekilde olur. İlki çamuru tornayla çevirerek,ikincisi de kalıba dökerek biçim vermektir. Pişirilmiş seramik hamurunun üzeri pürüzlüdür. Bu pürüzlerin arasında kir birikimini önlemek için üzerine camsı bir sıvı olan cila sürülür. Bu cilanın çok ince ve saydam olanına vernik yada sır,daha kalınolanına ise mine denir.
Seramikcilik çok eski zamanlara dayanır. İlk çağlarda Mısırlılardan kalma sır yada mine ile kaplı çömleklere ve seramik duvar kabartmalarına rastlanmıştır. Yunanistan'da çömlekler yumuşak hamurdan yapılırdı. Cila bilinmediğinden çanak ve çömleklerin üzerleri siyah yada koyu kırmızı renklerde şeritlerle süslenirdi. daha sonra pişmiş çömleği beyaz hamura batırmak ve istenilen biçime göre kazımak yöntemi olan daldırma usulü uygulanırdı. Bir süre sonra süslemeler oyularak yapılmaya başlandı. Etrüsklerde ise çömlekler siyah olur,süslemeler kabartma yapılırdı. Bu süslemeler çoğu kez yaldızlı olurdu. Bir süre sonra Strüsk çömlekleride ince hamurla yapılıp üzeri sırlandı.
Türklerde eski zamanlardan beri çanak,çömlek yapımına önem vermişlerdir. Daha çok Türkistan ve Horasanda ilerlemiş olan seramik işleri,İslamiyetten sonra dahada gelişti. Bunun en iyi örneği Timur'un eşine az rastlanan çinilerle kaplı Semerkant'taki mezarıdır. İranın Moğollar tarafından istilasından sonra İran'daki seramik sanatçıları Selçuklu Türklerine katılarak çiniciliği geliştirmiştir.
Çanakkale'de çok eski zamanlardan beri çömlek işleri ve seramikcilik yapılır ve yurdun çeşitli bölgelerine gönderilirdi. I.Dünya savaşından çoğu seramik yapımevleri yıkıldığından seramikcilik Kurtuluş savaşına kadar geri kalmıştır. Günümüzde seramik endüstri kolları arasında yeralmış özellikle Marmara Bölgesinde birçok fabrika kurulmuştur. Ayrıca Devlet güzel sanatlar Akademisinde bir seramik bölümü kurularak bu konu bir sanat dalı olarak da geliştirilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder