21 Ekim 2013 Pazartesi

Ozan Virani

Virani - 16 yy. sonu ile 17 yy. başlarında yaşıyan güçlü bir ozandır. Bektaşiliğin ikinci piri Balım Sultandan el almıştır. Bir süre Necef-i Eşref'de Hz. Ali Türbesinde Türbedarlık Babalık yapmıştır. (1587 - 1618) yıllarında İran'da saltanat süren Şah Abbas'la görüşmüştür.Anadolunun birçok yerlerini ve daha sonrada Bulgaristan'da Deliorman Debruca'yı dolaşmıştır.Neceften dönüşünde Deliorman yöresinde bulunan Demir Baba tekkesini ziyaret etmiş ve ondan bilgiler almıştır. Demir Baba soyzinciri itibariyle Peygambere ulaşır.


Demir Baba Velayetnamesinde Virani'nin Demir Baba ile görüşmesi şöyle anlatılır. Demir Baba'ya Arap ve Acem dillerini bilen bir kimse geldiği ve müridleriyle Rumeli'ye geçtiği ve bu kişinin adının 'da Virani olarak söylendiği bildirilir. Ancak gaflet içinde olduğu ve (Kutupluk davası güttüğü de ilave edilir) Demir Baba manevi yönden kendisinin daha üstün olduğunu göstermek ister. Demir Baba o tarihlerde 120 yaşına ulaşmış ulu bir ihtiyardır.


Virani, onun batın kılıcıyla yenilir. Yere geçer. Huzurunda divan durup, niyaz eder.Demir Baba'dan icazet ister. Ancak önce Virani'ye nasihatler verir. Kişi böyle sevdalarda olmasa gerek,Kuran'a uy Sure-i Fatiha'da ne kadar harf olduğunu bilirmisin ? onlardan geçmeyen veli olamaz. Bu kadar suhufla (Harfle) dört kitabı yutsa bile kapıdan girmeyen içeride ne olduğunu bilmez. Bilen Asık'da dava kılmaz. Kimse kusuruna kalma, Bu nasihattan sonra Demir Baba Virani'ye icazet verir.


Virani oradan Otman Baba sultanı ziyaret etmekiçin yola çıkar. Sabahleyin Karlıova'da Hafızzade Türbesine gelir. Ancak Virani rahatsızlanır ve öğleden sonrada orada hakka yürür. Avlu kapısı önüne gömülür.Demir Baba vasiyetnamesinde'de söz edildiği üzere, Virani Arapça, Farsça bilen güçlü bir şairdir.Virani Baba Divanı ile Virani Baba risalesi adlı basılmış eserleri günümüze kadar gelmiştir.Özellikle Hz. Ali'yi öven, 12 imamı dile getiren coşkulu methiyeleri vardır.


METHİYELER
   Hamdülillah biz Muhammedden okuduk defteri
   Nokta nokta harf-be harf bildik rumuzu Hayder-i

   Şah Hasan Şahım Hüseyin-i kerbela meydanının
   Merdiyim sevdim gönülden Abidin ü Bakırı

   Uymazam hergiz yezid'in kavline vü fi'line
   Mezhebim hak'tır hakikat Ca'feriyim ca'feri

   Ben İmamı Kazım'ın rahında kurban olmuşum
   Şah Ali Musa Rızaiçtim kevser

   Hem Muhammed'dir taki tacını serimde aşkar
   Gün gibi verdi Ziya zahir oluptur enveri

   İlm-i vahdet cavidani bil naki'dir vaiza
   Bir nazar kıl vechim üzre hatt-ı şah-ı askeri

   Mehdi-i sahib-zamandır aslü fer ü mü minan
   Huccet-ü kayyum o'dur olduk biz anın çakeri

   Dünye vü ukbadan el çekmiş feragat kılmışız
   Ne hesabı ne azabı ola yevm-i mahşeri

   Hak-pay Haydar'ım ismim Virani'dir benim
   Olmuşam bir can ile uş Kanberi'nin kanberi


        DİLİNDE CANAN  OLUBDUR  
   Dilinde Canan olubdur
   Sücudum sacidim insan olubdur
   Vücudum şehrine şah-ı muhakkak
   Bilin ki Fazl-ı hak yazdan olubdur

   Gönül didara karşı ol sebebden
   Ayrılmaz vallahi hayran olubdur
   Virani Dervişe lütfetti Haydar
   Erişti üçlere selman olubdur

     GEL  DİLBER  AĞLATMA BENİ
     Gel Dilber ağlatma beni Şah-ı Merdan aşkına
   Dü cihanın raniması şiri yazdan aşkına
   Şahım Hasan pir Hüseyin kerbela meydanı için
   Lütfedip bağışla cürmüm Ali süphan aşkına

   İmam Zeynel Abidin'in abına umdumusa
   Arayıp özünde Bakiri buldunsa
   Ceddin Evlad-ı Muhammet caferi bildin ise
   Rahme gel ol şah-ı merdan ali ümran aşkına

   Seyit Musa Kazım'dır ehl-i beytin serveri
   Canı aşkı nuş edenler müpteladır ekseri
   Sahi şehidi Horasan imam rıza'dan beri
   Müptelayı merhamet kıl kalb-i viran aşkına 

   Ey Virani çıkma yoldan doğru raha gel beri
   Muhabbet şevkat senindir Ey Hasan-ül Askeri
   Evliyalar serfiazi Hacı Br-ektaş-ı veli
   Sen genisin ver Muradı devri mihtan aşkına


 NEDİR  EY  GAZİLER  BENİM YANDIĞIM

   Nedir ey gaziler benim yandığım
   Halden bilmez yar elinden dertliyim
   Bu aşkın ateşi yaktı sinemi
   Pervaneyim Nar elinden dertliyim

   Gafletten uyandım gözümü açtım
   Aşkın küresinde kaynadım piştim
   Yavru Şahan gibi tuzağa düştüm
   Kurtulamam tor elinden dertliyim

   Binbir niyaz ettin eğledin beni
   Bir kadim ikrara bağladın beni
   Gül diye tikene dağladın beni
   Korkulatmaz her elinden dertliyim

   Çıktım şu alemi seyran etmeye 
   İkrar verdim bu ikrarı gütmeye
   İndim Bedest ana pazar etmeye 
   Şenliği yok şor elinden dertliyim

   Virani'yem çekem yarın kahrını
   Ver doldur içeyim aşkın zehrini
   Muhabbete saldık gönül bahrını 
   Geçti zaman zor elinden dertliyim

      İSTEMEM ALEMDE GAYRI MEYVAYI

   İstemem Alemde gayrı meyvayı
   Tadına doyulmaz balımdır Ali
   İstemem eşyayı verseler dahi
   Korkmazan sümbülü gülümdür Ali

   Ali'mdir kadehim Ali'mdir şişe
   Alim sahralarda morlu menekşe
   Alim dolu yedi iklim dört köşe
   Alim saki kevser dolumdur Ali

   Ali Vahid şah-ı resul kibriya
   İmam Hasan Hüseyin şah-ı kerbela
   İmam zeynel -Aba ol sahib-liva
   Büküldü kametim dalımdır Ali

   Muhammed Bakır'dır tendeki canım
   Ca'ferüs-sadık'tır dinim imanım
   Musa-i Kazım'dır derde dermanım
   Varlığım kalmadı malımdır Ali 

   Aliyyür-Rızadır şah-ı Horasan
   Taki ile Naki gösterdi burhan
   Hasanül-Askeri mah-ı dırahşan
   Yokladım talihim falındır Ali

   Muhammed Mehdi'dir sahibüz -zamam
   Oniki imama kul oldum heman
   Ma'sum-ı pakandır envar-ı cihan
   Esrar-ı Hüda'ya Alemdir Ali

   Virani'yem düştüm şimdi derdine
   Vücudum gark oldu çile bendine
   Gönül solmaz oldu kendi kendine
   Söyler dehanımda dilimdir Ali

Hiç yorum yok: