15 Temmuz 2013 Pazartesi

Marko Paşa-Marco Apostolidis Pitsipios (1814-1888)

Marko Paşa Sakızlı bir Rumdur. 1814 te doğmuş İstanbul Askeri Tıbbiyesini bitirmiş Sultan Aziz devrinde Saray Hekimliği yapmış 1870 de Askeri tıbbiyenin başına getirilmiş ve  5 Aralık 1888 tarihinde Burgaz Adasında ölmüş cenazesi büyük bir merasimle Kuzguncuk'a getirilip oraya gömülmüştür.Derdini Marko paşaya anlat sözüyle şöhret bulması bazı kimselerin zannettiği gibi dert dinlemesinden değil aksine doğru dürüst bilmediği Türkçesiyle anlaşıldı. fakat ne demek istiyorsun ? sualini sık sık tekrarlayarak dertliyi bıktırıp başından savmasını bilmesindendir.


Üstelik Marko paşaya müracaat eden dertliler şahsi meseleleriyle ona başvuranlar değildirler. Marko paşanın anlaşıldı fakat ne demek istiyorsun sualini tekrarlıyarak başından savdığı kimseler Askeri Tıbbiyede türeyen Jöntürklerden şikayetçilerdir. Müslüman Türk'e düşman şer kuvvetler bilindiği gibi çeşitli vasıtalarla Tıbbiye talebesine çengel atmışlar ve İmparatorluğumuz bünyesine zarar veren fikirleri Masonik yollarla bazı talebeye aşılayıp ilk ittihat ve terakkinin Askeri Tıbbiyede kurulmasını temin etmişlerdir. işte bu başarının Sultan Aziz devrine uzanan kısmında Marko paşa Askeri Tıbbiye başında bulunmuş ve kendisini tanıyanlarca itiraf edildiğine göre Jöntürklere yakın olanları mektebe almış,Hanedandan yana olanların ise Tıbbiyeye girmesine mani olmuş,daha evvel giripte Jöntürklerin faaliyetlerinden şikayet edenleri ise Anlaşıldı fakat ne demek istiyorsun ? tekerlemesiyle  zararsız hale getirmesini becermiştir.


Yazılıp söylendiğine göre Marko paşa Talebenin şikayetini dinler,sonra yukarıdaki tekerlemeyi birkaç defa tekrarlar şayet şikayetçi tekrarladığı bu tekerleme ile bıktırıp başından savamazsa Muhtar Efendi adlı Başkatibini (Muhtar Efendi ünlü doktorlardan celal Muhtar ve Akil Muhtar özden kardeşlerin Babasıdır) çağırıp.
- Bu Efendi birşeyler anlatıyor ama ne demek istiyor diye sorar,Talebe şikayetini birdaha tekrarlar ve yine Marko paşanın Anlaşıldı fakat ne denek istiyorsun sualiyle karşılaşır.Bu hal müştekinin sabrı kadar devan eder,neticede şikayet neticesiz kalırmış.


Marko paşa Jöntürklerce tezkiye edilenlerin Tıbbiyeye girmesini kolaylaştırdığı kadar İmtihanlarda rum talebeye  çok sert Müslümanlara ise mülayim davranmaklada meşhurdur ki bu hali pek manidardır ve bütün bunlardan başka Marko paşa 4 Haziran 1876 Pazar günü Eşekci Ahmed in oğlu Serasker Hüseyin Avni Paşanın öldürttüğü Sultan Abdülaziz Hanın,Bileklerinin damarlarını kesmek suretiyle intihar ettiği yolunda düzenlenen raporu imzalayanlardandır.Daha evvel teferruatiyle incelediğimiz gibi şehid edilen Abdülaziz Hanın cesedi çağrılan yerli yabancı Doktorların muayenesine müsaade olunmadan yalnız bilekleri gösterilmiş böylesine entipüften bir raporu imzalamak istemiyen bazı Doktorlar kılıcına dayanmış bir halde orada bekleyen Eşekci Ahmedin oğlu Serasker Hüseyin Avni paşa tarafından tehdit olunmuş bu arada Marko paşa da Sultan Azizin cesedini görmeden raporu imzalayıvermiştir.


Bu husus Marko paşa Eşekçi Ahmedin oğlu Hüseyin Avni paşanın dostudur da,Abdülaziz Hanın tahttan indirildiği günün gecesinde Marko paşanın Hüseyin Avninin konağında olduğuna dair yıldız sarayı evrakı arasında ele geçen vesikayı İbnülemin Mahmut Kemal Bey tarafından yayınlanmıştır. Hal gecesinde rakı içen Hüseyin Avni paşanın konağında ve belki de içki sofrasında bulunan Marko paşaya haber verin diyerek başka Doktor yokmuş gibi padiğşaha bakmak üzere Marko paşayı çağırtması Hüseyin Avni ile Marko paşa arasındaki dostluğun başka bir tezahürüdür.


Marko paşa Sultan Azizin intihar ettiğine dair hazırlanan rapora cesedi görmeden imzalamakla kalmamış Abdülaziz Hanın güya bilek damarlarını kestiği makası da Tıbbiye Müzesinde saklamıştır ve Masonluğu yanısıra Kızılayında kurucularından olan Marko paşa Ne Derdini Marko paşaya anlat sözüyle nede diğer vazifeleriyle değil, Sultan Abdülaziz Han hakkında düzenlenen entipüften raporu imzalamakla anılmalıdır.İnsanlar bundan sonra herhalde derdini başka yerlerde aramak zorunda kalacaklar,Hepimize dertsiz günler temennisiyle Hoşça kalınız.

Hiç yorum yok: