Bu arada ilk operası olan Die Fenn (Periler) ve Das Liebesverbot (Sevme yasağı) ve Rienzi derletzte de Tribunen (Son tribün Rienzi) i besteledi. Daha sonraki yıllarda bir yandan Alman edebiyatı üzerinde çalışırken bir yandan da Der Fliegende Hollander (Uçan Hollandalı) operasının liberettosunu ve müziğini hazırladı. Dresden'e döndükten sonra 1842 yılında Rienzi adlı operasıyla büyük başarı elde etti. ve saray operasında koro şefliğine getirildi.
Ancak Uçan Hollandalı'ya yeni bestelediği Tannhaueser operasının oynanışları başarılı olmadı. 1849 yılında liberal hareketlere karıştığı için,Dresden'den ayrılmak zorunda kaldı.Bir süre Zürih'e yerleşen Wagner Die Kunst und die Revolution (Sanat ve Devrim) adlı denemesi ile Oper und Drama (Opera ve dram sanatı) incelemesini yazdı. Müzik tarihinin en büyük aşk şiiri olan Tristan und isolde (Tristan ve İsolde) yi besteledi. 1861 de Paris'te Tannhauser adlı operası oynandı ama yine büyük bir başarı elde edemedi.
Siyasal af çıkması üzerine Almanyaya dönen Wagner,Der Ring des Nibelungen liberettosunu yayınlandığında para sıkıntısı içindeydi.Bavyera kralı Louis II.nin koruyuculuğu sayesinde ancak elli yaşından sonra düzenli bir hayat yaşamaya başlayabildi. Önce Tristan operasını 1863 yılında da Die Meistersinger von Nürnberg (Nürnbergli usta şarkıcılar) adlı eserini tamamladı 1865 yılında Tristan und isolde operası ünlü yönetmen Hans von Bülov'un yönetiminde Münihte oynandı ve başarıya ulaştı. Bunu başka operalarının başarıyla oynanışları izledi.
Müzik eleştirmenleri Wagneri bir müzik dehası ve Avrupa da görülen yeni müzik akımlarının babası olarak değerlendirirler. Geleneksel çalgıları yeni bir anlayışla kullanması,yeni bir müzik uyumu meydana getirmesi geleneksel opera biçimlerini aşması insan uygarlığını efsane boyutları içinde yansıtması Leitmovitin çevresinde sürekli akan ses dalgaları Wagnerin sanatının belirleyici özellikleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder