9 Temmuz 2008 Çarşamba

Türk Mizahının Kıvrak Zekası : Nasreddin Hoca (1208-1284)

NASREDDİN HOCA, Türk Halk Bilgesi,duygu ve inceliği içeren gülmece türünün öncüsü olmuştur.Sivrihisarın Hortu Yöresinde doğdu.Akşehirde öldü.Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi,Annesi aynı köyden sıdıka Hatundur.Önceleri Sivrihisarda Medrese öğrenimini gördü.Babasının ölümü üzerine Hortuya dönerek köy imamı oldu.1237 de Akşehire yerleşerek,Seyid Mahmud Hayrani ve Seyid Hacı İbrahimin derslerini dinledi.İslam Diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü.Bir söylentiye göre Medrese de ders okuttu. Kadılık görevinde bulundu.Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hace adı verilmiş,sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır.Nasreddin Hocanın değeri,yaşadığı olaylarla değil,gerek kendisinin gerek halkın onun ağzından söylediği gülmecelerindeki anlam,yergi ve alay ögelerinin inceliğiyle ölçülür.



Onun olduğu ileri sürülen gülmecelerin incelenmesinden,bunlarda geçen sözcüklerin açıklanmasından anlaşıldığına göre,o belli bir dönemin değil,Anadolu Halkının yaşama biçimini,güldürü ögesini,alay ve eğlenme türünü övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir.Onun yaşamıyla ilgili bilgiler Halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden söylentilerle karışmış yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır.Bu söylentiler arasında,onun Selçuklu Sultanlarıyla tanıştığı,Mevlana Celaleddin ile yakınlık kurduğu kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur la konuştuğu,birkaç yerde birden göründüğü bile vardır.




Nasreddin Hoca halkın duygularını yansıtan bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır.Söyletilen kişi söyletenin ağzını kullanır.Böylece Halk Nasreddin Hocanın diliyle kendi sesini duyurur.Nasreddin Hoca gülmecelerinde dile gelen onun kişiliğinde halkın duygularını yansıtan başka bir özellikte eşeğin yeridir.Hoca eşeğinden ayrı düşünülemez.Onun taşıtı bineği olan eşek gerçekte bir yergi ve alay ögesidir.Anadolu İnsanının yarattığı gülmece ürünlerinde atın yeri yoktur denilebilir.Eşek acıya,sıkıntıya,dayağa,açlığa katlanışın en yaygın simgesidir.Soyluların,Sarayların çevresinde üretilmiş gülmecelerde eşek bulunmaz.Oysa at geniş bir yer tutar.




Nasreddin Hocanın etkisi bütün toplum kesimlerine yayılmış,İncili Çavuş,Bekri Mustafa,Bektaşi gibi çok değişik yörelerin duygularını yansıtan gülmece türlerinin doğmasına olanak sağlamıştır.Şimdi gelin Nasreddin Hocanın Fıkralarından bir seçme yaparak ,Hoşça bir zaman geçirelim;
BUYURUN CENAZE NAMAZINA - Nasreddin Hoca birgün Timurla Askerlerine verip veriştiriyormuş, Dinleyenlerin arasından derviş kılıklı biri öne çıkıp - Hoca Efendi biraz ileri gitmedin mi ? O Adam senin anlattığın kadar zalim değildir demiş,O zaman kuşkulanıp sormuş Hoca - Erenler Nerelisiniz ?Maveraünnehirliyim,ya Mübarek adınız - TİMUR, Bunu duyan Hocada şafak atmış,çevresindekilere dönerek ,Ey cemaatı Müslimindemiş,Er kişi niyetine buyurun Nasreddin in cenaze namazına.




YA TUTARSA -Nasreddin Hoca bir yolculuktan dönerken bir göl kıyısına oturmuş,erzağını çıkarıp karnını doyurmuş,işi bitince yoğurt çanağını göl kıyısında çalkalamaya başlamış,tam o sırada oradan geçmekte olan bir komşusu sormuş - Hayrola Hocam o yoğurt çanağıyle göl kıyısında ne yapıyorsun öyle - Ne yapıyorum sanıyorsun ,demiş Hoca,Göle yoğurt mayası çalıyorum görmüyormusun -Komşusu gülmüş,-Hocam güldürme beni göl maya tutar mı hiç ? Öyle deme demiş Hoca - Ya tutarsa.
BENİM YERİNE SENİ GÖTÜRÜR - Nasreddin Hoca ölüm döşeğindeymiş.Karısını çağırmış - Hanım en güzel elbiselerini giy,iyice kokular sürün ,tak takıştır,yanıma gel otur. - Ayol Hoca delirdin mi sen?Bu durumdayken ben nasıl süslenirim -İyi ya Azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.
BANA NE AD KOYARLARDI - Birgün Nasreddin Hocaya Timur - Yahu şu Abbasi Halifelerinin her birisi birer lakap almış,kimi El Mutazzımbillah,kimiside El Mütevekkil-Allah diye anılıyormuş.Ben acaba onların zamanında Hükümdar olsaydım,Bana ne ad koyarlardı.Hoca hiç çekinmeden - Sana da Neüzü-billah derlerdi cevabını vermiş.




SIKARKEN - Nasreddin Hoca yolun kenarında kedisini yıkıyormuş.Yoldan geçen arkadaşı Hocaya - Hoca kediyi yıkama ölür demiş, Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte Hocayı tekrar yolun kenarında görmüş,kedi ölmüştü.Adam - Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedim mi? demiş. Hoca - Ben kediyi yıkarken ölmedi ki,Sıkarken öldü.
BAKLAVA - Hoca Akşamleyin eve doğru yürürken ,Baklava seven bir köylüyle karşılaşır.- Hoca kısa bir süre önce bir adam büyük bir tepsi baklava götürüyordu. - Beni ilgilendirmez.- Fakat adam tepsiyi sizin eve götürüyordu.- O zaman seni ilgilendirmez.



Dereden Tepenin Saygın Dostları gelin yazımızı Sayın Osman Sevimin yazısıyla noktalayalım.NasreddinHoca ünü Asırları ve sınırları aşmış,bütün Dünyada tanınmış ve sevilmiş bir bilge,hikmet ve nükte dehasıdır.O kendi şöhret sahası içinde pek çok özelliği ile dikkat çekmiştir.Öncelikle Medeniyetimizin gülenyüzüdür.Güldürürken düşündüren bir Halk Bilgesidir.Nasreddin Hoca sadece Anadoluda tanınmakla kalmamış ünü dünyaya yayılmış,ve fıkraları dünya dillerine çevrilmiş bir bilge kişidir.Nasreddin Hoca deyince hemen hepimizin yüzünde bir tebessüm oluşur.Gülmemek için kendimizi zorlarız.Kafamızda bir sürü fıkrası belirir.Çünki Türk Mizahının ve kıvrak zekasının en canlı örneğini onda buluruz.Yazımıza
son verirken yaşamınızın daima hoş ve güzel geçmesi temennileriyle Hoşça Kalınız.