19 Ağustos 2010 Perşembe

Pin Up Kızları

Pin Up kızı veya Pin Up Modeli yaygın bir şekilde basılmış resimleri pop kültürü olarak kabul edilmiş olan Mankenlere verilen isimdir. Pin Up kızları genellikle moda modellerinden ya da kadın oyunculardan seçilir.


Pin Up aynı zamanda bu türden fotoğrafları boya ile resmedilmiş çizimlerinede verilen bir isimdir. Pin Up terimi ilk olarak İngilizce diline 1941 yılında girmiş olmasına rağmen terim kökeni 1890 lara kadar uzanmaktadır. Pin Up resimleri Magazinlerden yada gazetelerden kesilmiş resimler yada kartpostal ve benzeri biçimlerde olabilirler. Ayrıca bu tür resimler çoğunlukla duvar takvimlerinde bulunmaktadırlar. Ve bundan dolayı da duvara raptiye ile tutturulmaktadır.


Birçok Pin Up resmi kendi dönemlerinde birer sex sembolü olarak görülen şöhretler ilk Pin Up kızları arasında en ünlülerinden biri Meşhur trompetci ve orkestra şefi Harry James in karısı Betty Grable dir. ve posterleri ıı.ci Dünya Savaşındaki neredeyse tüm Amerikan askerlerinin
soyunma dolaplarını süslemekteydi.


Sanatsal olarak Pin Up ise çekici ve güzel bir kadının nasıl olması gerektiğine dair görüntü veren idealize edilmiş kadın resimleridir. Bu tip ideal kadınlarının ilk örneklerinden biri Charles Dana Gibson tarafından yaratılmış olan ve daha sonra Gibson kızı olarak da anılacak olanıdır.Bu akım daha sonra bu alanda çok meşhur olacak olan Alberto Vargas, George Petty, Gil Elvgrin,Peter Frush, Greg Hıldebrant, Raymond Laboto, Earl Moran, Zoe Mozart, Walt Otto,Mel Ramos, Edward Rune, Haddon Sundblom, Fritz Willis, Ralf Armstrong, Joyce Ballantyne,Al Buell, Hubert De Lartıque, Billy Devorse, Peter Driben, Harry Ekman, Art Frahm, gibi Pin Up çizerleride bu meslekte kariyer olacaklardı.


1980 lerde ilk defa boy gösteren erotik ama masum,davetkar ama namuslu ve her erkeğin hayatını adamak isteyeceği güzellikte Pin Up kızlarının yüzlerinde hep bir şaşkınlık ifadesi vardı. Ya kazara etekleri kalkmış yada sütyeninin kopçası açılmıştır ve birşey olmuş normalde canları pahasına korudukları namuslarını o an koruyamamış yanakları kızarmıştır.Fakat o talihsiz kaza anı bir kendini bilmez tarafından resimlenmiş ve bu kızlar biranda meşhur olmuşlar dır. Dergilerde, Kartpostallarda yerlerini almış,Askerlerin dolaplarında ranzalarda rüyalara isim katmışlardır.


Savaş sonrası Pin Up kızları illüstrasyon ve fotografta bir tarz olarak Amerikan yayımcılığında yerlerini sağlamlaştırır. Posterlerde,Takvimlerde Reklam kampanyalarında belirterek kendi hayran ve kolleksiyoncu kitlesini yarattılar. Sadece bu stil üzerinde çalışarak hayatını kazanan Fotoğrafcılar ünlü olmak isteyen her kızın kendini gösterme gayretinde oldukları bir medium oluverir.

Gazeteci,Şair,Yazar,Siyasetci,Müteveffa Başbakan-Bülent Ecevit (1925-2006)

Bülent Ecevit - 1925 te İstanbul da doğdu. 1944 yılında İstanbul Amerikan Kolejini bitirdi.1944 te çalışma yaşamına girdikten sonra işten ayırabildiği zamanlarda Ankara Üniversitesinde İngiliz dil ve edebiyatı, Londra Üniversitesinde Sanskrit, Bengalce sanat tarihi bölümlerine devam etti. 1957 dede ABD de Harvard Üniversitesinde 8 ay incelemelerde bulundu.1944 te Ankarada Basın Yayın Genel Müdürlüğünde İngilizce çevirmeni olarak girdi.1946-50 arasında Londra Türk Basın Ateşeleğinde çalıştı. 1950-60 arasında ULUS Gazetesinde ve ULUS un kapatıldığı yıllarda YENİ ULUS ve HALK gazetelerinde yazar ve yazıişleri Müdürü olarak çalıştı.


1954 sonu ile 1955 başlarında ABD de kuzey karolinada yayınlanan Winston-Selam gazetesinde konuk gazeteci olarak görev yaptı. 1965 te Milliyet Gazetesinde günlük yazılar yazdı.1950 lerde Forum Dergisinin yazıişleri kadrosunda yer aldı.1972 de Aylık Özgür İnsan,1981 de Haftalık Arayış, 1988 de Aylık Güvercin dergilerini çıkarttı. 1957 - 1980 arasında önce Ankara sonra Zonguldaktan Cumhuriyet Halk Partisinin Milletvekili oldu.1960-61 Kurucu Meclis üyeliği yaptı. 1961 - 65 yılları arasında Çalışma Bakanlığı yaptı. 1966 CHP Genel Sekreterliğine getirildi.1971 de Partisinin Askeri yönetimce oluşturulan Hükümete katkıda bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı.


1972 Mayısında CHP Genel Başkanlığına seçildi. 1974 yılında kurulan CHP - MSP Koalisyonunun Başbakanı oldu. Bu dönemde Kıbrıs Barış harekatı gerçekleşti. 1977 de bir azınlık Hükümeti kurdu. Fakat güven oyu alamadı.1978 de Partisinin TBMM de çoğunluğu bulamamakla beraber bazı bağımsız üyelerin ve küçük partilerin katkısıyla bir Hükümet kurdu. Bu Başbakanlık dönemi 21 ay sürdü. 12 Eylül 1980 Askeri Müdahalesinden sonra Askeri yönetime karşı çıkışları nedeniyle 3 kez hapse mahküm oldu.


Bülent Ecevit yasaklı döneminde eşi Rahşan Ecevit Başkanlığında kurulan Demokratik Sol Partinin kuruluşunda katkıda bulundu. 1987 Halk oylamasıyla siyasal haklarına yeniden kavuşunca DSP Genel Başkanlığına Bülent Ecevit seçildi. Kısa bir süre sonra yapılan genel seçimlerde partisi iyi sonuç alamayınca bu görevden ayrıldı. Fakat 1989 başlarında yerel
yönetim seçimlerinin yaklaştığı bir sırada Genel Başkanlık boşalınca toplanan olağanüstü kurultayda yeniden Genel Başkan seçildi.


1991 seçimlerinde de Zonguldak tan Milletvekili seçildi. 28 Şubat sürecinden sonra oluşan siyasal kaosta azınlık hükümeti kurma görevi verildi. ve 70 Milletvekili ile Başbakan oldu. 18 Nisan 1999 yılında yapılan Genel Seçimlerde Partisini birinci parti yaparken, MHP ve ANAP ile ortak Hükümet kurdu ve bu Hükümetin Başbakanı oldu.


VEFATI - Gata da 18 Mayıs 2006 dan bu yana tedavi gören eski Başbakan Bülent Ecevit 5 Kasım 2006 günü saat 22.40 da hayata veda ettı. 28 Mayıs 1925 te İstanbul da doğan Bülent Ecevit 81 yaşındaydı.Siyasetci Gazeteci yazar ve Şairlik yanıda olan Rahmetli Başbakan Bülent Eceviti Saygı ve Rahmetle anarken şiirlerinden seçtiğim bir demeti şiir seven Dostlarıma sunuyorum Hoşça kalın Esen kalın ve Mutluluklar her daim sizin olsun.


ÇOCUK

Düşünebilseydin eğer doğduğunda
Örtülmeden öğreneceklerinle bildiğin
Konuşabilseydin ağlamanı kesip
Belki birşeyler öğrenebilirdin

BACH SONATI

Ne ben sorayım seni
Ne sen beni sor
Soyunmuş seslerimiz tenden
Boşlukta bir aşk örüyor

Ses olmuş duygular
Yaklaşır dalga dalga zamansız
Kavuşsada seslerimiz birbirine
Biz kavuşamayız

Ne kollarımız var saracak
Ne öpecek dudaklar
Ne görülecek yüzümüz var
Ne görecek göz

Biz aşk örüyoruz boşlukta
Çizgiden soyut
Zerreden öz

AV

Ormanın kuytusunda vurulan Geyik
Hayvanlar acınla suskun
Dallar yasınla eğik
Boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde
Avcının söndüremediği iyilik


GÖÇMEN

Sevdiklerimin başında bir bilmediğim
Görmediğim özlemediğim özlediklerimin başında
Yurdum olmadan sıladayım
Kimsem ölmeden yasta
Yollarda gözlediğim ne
Mektuplarda beklediğim ne

Nerden sürmüşler beni buralara nere
Buralar nere buralar nere

Bir bildiğim olmalı, bilmez olmuşum
Bir derdim olmalı,gülmez olmuşum
Buralara konmuş göçmen olmuşum
Bir derdim olmalı gülmez olmuşum

İNSAN

Elbette senden güzel olacaktı
Çizdiğin Resim
Yaptığın heykel
Senden büyük olacaktı
Senden yakışıklı

Elbette senden doğru söyliyecekti
Yazdığı şiir

Elbette senden çok duyacaktı
Söylediğin türkü

Sen olduğundan büyüksün
Sen olduğundan iyisin
Sen olduğundan güzel

KÖYLÜ KADINLAR

Köylü Kadınlar
Fistanları güllü kadınlar
Topraktan doğup toprağı yoğurandır onlar
Veresiye canlarını doğurandır onlar

Köylü Kadınlar
Fistanları güllü kadınlar

Yüzleri güneştir onların yanık
Ayakları topraktır onların yarık

Doyulmadan güzelliğine
Tarlalarda solandırlar

Köylü Kadınlar
Fistanları güllü kadınlar


SORU

Kimbilir
İnsanda son kalan gözler
Görürmü dünyayı uzaktan

Kimbilir
Küçülür mü dünya
Büyür mü uzaktan

Kimbilir
Küllenir mi dünya
Özlenir mi uzaktan

GÖZGÜ

Gözgüye baktım özüm görmeğe
Seni göresim geld,

Gözgüye baktım karardı dünya
Sana gelesim geldi

Gözgüye baktım camdan aşıp
Sana gelesim geldi

JEOLOG

Avucumdaki bir buhurdan bu dünya
Çağlar tüter insansız
Sorar beni benden uzağa
Yok olmuş dağlar
Yankılar beni yapayalnız

Toprağın basamaklarından iner
Derin dağlara yükselirim
Eski ırmak izlerinde akar yiterim kumlarla
Görmez olur beni gözlerim


BEN MİSİN

Dirilten misin beni gövdem
Öldüren misin bilmem

Gördüren misin gözüm
Körleten misin bilmem

Bildiren misin bana başım
Gizlıyen misin bilmem

Bir ben varım benden öte
Ben misin bilmem

SINIR

Dur yolcu burası sınır
Yabandır yasaktır ötesi
Çiçeklerden seçemezsin
Kokuları renkleri bir

Kuştan pasaport sorulmaz
Gümrüksüz geçer yüküyle karınca
Dur yolcu bura sınır
Sen geçemezsin

Dereye bakma durmaz akar
Öteden de içer ceylan bu suyu
Dur yolcu bura sınır
Sen geçemezsin

Dur yolcu bura sınır
Ne çizili ne yazılı
Geçemezsin yinede silemezsin
içinde kazılı

UYUM

Boşluğa bulut bulutla yağmur
Yağmura toprak ne güzel uymuş

Gündüze güneş,güneşe tarla
Tarlaya başak ne güzel uymuş

Başağa buğday,buğdaya insan
İnsana emek ne güzel uymuş

Emeğe eylem,eyleme yürek
Yüreğe sevgi ne güzel uymuş


YARIN

Birşeyler olacak yarın
Duruşundan belli
Kırdaki Atların
Bulutların koşuşundan belli
Kazışından köstebeklerin toprağı

Karıncaların telaşından belli
Birşeyler olacak yarın
Belki bir tomurcuk
Belki bir ağacın düşen yaprağı
Belkide bir çocuk

Pek okadar göremessekte uzağı
Kuşların uçuşundan belli
Birşeyler olacak yarın
Öbürgünden önemsiz
Yarından önemli

YARGI

Öldürenle katiliz,çalanla hırsız
Tümümüz sanığız tümümüz savcı
Tümümüz suçlu tümümüz yargıç

Kimi aklar kimi suçlarız
Kimi bağışlar kimi asarız
Kendimizi başkasında

Hergün bıçak saplı
Birinin arkasında
Vurulanda biziz vuranda

TAKA

Takalar geçiyor allı yeşilli
Takalar geçiyor dümenleri lazlı
Takalar geçiyor en nazlı
Yelkenlilerden de güzel

Güvenli sularda işsiz dönenen
Gezi yelkenlerinden çok duyarak denizi
Takalar geçiyor enginlere
Yamalı göğsünü gere gere

Takalar geçiyor yükle yürekle
Takalar geçiyor emekle dolu
Günlük güneşlik kıyılardan kopmuş
Denizlerde Anadolu

Kıyılar kadın olmuş
Açılır gider erkeği
Takalar takalar toprağın
Denizde çarpan yüreği