27 Haziran 2008 Cuma

Çizgi Roman Ajansları - Dünyaca Ünlü Çizgi Romanlar Ve Yaratıcı Çizer Büyük Üstad Alex Raymond (Bölüm 2)

ALEX RAYMOND KİMDİR ?
Her Annenin bebeğinin ağlama sesini onun ileride büyük bir şarlıcı olacağının işareti olarak gördüğü bu erken gelişmişlik çağında ebeveynlerin çocuklarındaki en küçük bir sanata yatkınlığı teşvik etmeleri çok doğal ancak Alex New Rochelle,Newyorkta doğduğu günlerde babaların çocuklarının kulağını çekip onları çalışıp para kazanmaya yollaması adettendi,Bu gelişmekte olan birçok yeteneğin başına geldi.Birçok önemli sanatçı Ebeveylerinin itirazlarıyla mücadele etmek zorunda kaldı.Ancak Alex şanslıydı.Sekiz yaşında ilk çizimini yaptığında babasının takdirini kazandı.12 yaşında babasının ölümüne dek sürdü. Yeni macera çizgiromanı Rıp Kırby nin yaratıcısı,(sanat kariyerimi yapmamdaki tek etkenin babamın desteği olduğunu söyleyebilirim.)diyor.Aslında Woolworth Binasındaki ofisinin bir duvarında,benim çizimlerim asılıydı.Bence esas güzel olan onun bir inşaat Mühendisi olması ve bir sanatçı kafasından çok bilimsel bir zekaya sahip olmasıydı.Ancak işinden başka şeyleri ve sanatın iyi bir kariyer olduğunu
görebilecek kadar açık fikirliydi.Babasının ölümünden sonra Alex in kariyeri pek çok kez sekteye uğradı.ve pek çok kezde bu işte bir gelecek olmadığını düşünmeye başladı.


Spor bursuyla New Rochelledeki iona okuluna gitti.Beyzbol Takımına girdi.ve Futbol Takımının Newyork Eyaletinin Katolik Skolastik şampiyonasını kazandığı maçta defans oynadı.Daha sonra notre Dame nin Futbol Kursunu reddetti.ve Wall Street te sipariş memuru olarak çalışmaya başladı.Kısa bir sürede bu işin ona göre olmadığını anladı ve işi bıraktı.Grand Central Sanat Akademisine girdi.ve ipotek komisyoncusu avukatı olarak çalışmaya başladı.Zarif bıyıklı çizer yüzünde bir gülümsemeyle (iyi bir pazarlamacı değilim)diyor.Müşteriler hayır dediğinde hep onlara inandım,yedi sekiz yıllık bir süre boyunca Alex sanatına yöneldi.ve tıpkı babasının
umduğu gibi kendini sanata adadı.Bir zamanlar komşuları olan Ross Westhover in evine gitti.Ross onun ipotek komisyonculuğu Avukatlığını bırakmasını sağladı ve onu King Features da bir sanatçının yanına işe soktu.Elinden geldiği kadar yardım etti.Alex bir süre Chıc ve Lyman Young ile çalıştı.ve 1934 te King Features Syndıcate nin o dönemdeki başkanı Joe Connall , Raymonda pazar sayfasında Jules Verne nin kilerine benzeyen renkli fantastik macera çizimleri yapmasını önerdi.



Bu ünlü Flash Gordondu (baytekin) Alex buna ek olarak Jungle Jim i ve yaklaşık birbuçuk yıl boyunca Secret Agent X-9 u yaptığını ama sonunda çok yoruldum diyerek işleri azalttığını söyledi.Ülkenin en önemli gazete çizerlerinden biri olan Alex kariyerinde bir kriz yaşadı.En kaliteli karikatüristlerden biri olarak mı kalacaktı ? yoksa yatkın olduğu ve daha yaratıcı bir alan olan dergi illüstrasyonuna mı el atacaktı.? İllistrasyonla ilgilendi,ancak düşünüp taşındıktan sonra kesin kararını verdi.Dürüstçe karar verdim ki,tamamen yaratıcı olduğu için resimli mizah,kendi içinde bir sanat formu,hayatı ve zamanları daha doğru bir şekilde yansıtıyor,ve
dergi illistrasyonundan daha estetik, Bir İllistrarör fotograf makinası ve modellerle çalışır.bir çizer ise önüne boş bir beyaz kağıt koyup hayal kurar.Aynı anda oyun yazarı,yönetmen,editör ve sanatçıdırda.Raymond 31 aralık 1931 de New Rochell de okuldan arkadaşı Helen Frances Wıllıams ile evlenen Alexin 5 çocuğu oldu.Adları Alex,Lynee,Duncan,Judıth,ve Helendir.




DEDEKTİF NİK ( RIP KIRBY )
Dedektif Nik yani orjinal adıyla Rıp Kırby Alex Raymond un yarattığı bir çizgi kahraman bir bant karakteri.Alex Raymond yalnızca Dedektif Nik değil aynı zamanda Flash Gordon (Baytekin) Jungle Jim secret Agent X-9 gibi ülkemizde de sevilen pekçok karakterin yaratıcısı.İkinci Dünya savaşından sonra Raymond eski başarılı çizgiroman bantlarını (Flash Gordon,Jungle Jim,Secret Agent X-9 ) sürdürmemiş bunun yerine eski denizci olan özel Dedektif Nikin yani Rıp Kırby nin kahramanı olduğu yeni çizgi bandı üzerinde çalışmaya başlamıştır.İlk kez günlük olarak 4 mart 1946 da yayınlanmaya başlayan Dedektif Nikin maceraları gazete okurları tarafından büyük ilgi görmüş,bu zarif ve salon efendisi görünümündeki jön çok sevilmiştir.Bu ilgi 1949 da Raymond a ünlü (Reuben)ödülünü getirmiştir.Dedektif Nik ülkemizde ilkdefa Nat Pinkerton adıyla 1001 Roman Dergisinde görüldü.Ancak bugünkü ününe 1950 li yıllarda Hürriyet gazetesinde başlayan yayınla ulaştı.


DEDEKTİF NİK ( RIP KIRBY ) KİMDİR
Nikin ilk öyküleri King Features Editörü Ward Grene ve yazar Fred Dıckenson tarafından yazılmıştır. 1956 da Alex in büyük bir talihsizlik sonucu otomobil kazasında yaşamını yitirmesi üzerine Ajansı onun başlattığı öyküyü ve kahramanı yaşatabilmek için yerine çizer John Prentıce ı bulmuştur.Yazar Dıckenson 1980 lerin ortalarına kadar öyküleri yazmayı sürdürmüş ama daha sonra görevi başka yazarlar devralmıştır.Buda Prentıce nin 1999 da ölümüne kadar sürmüştür.Son Rıp Kırby günlük çizgiroman bandı Frank Bolle tarafından çizilmiştir.



NİKİN ( RIP İN ) DAVA ARKADAŞLARI ( UŞAĞI VE SEVGİLİSİ )
Rıp Kırby ıı Dünya savaşına katılmış bir deniz subayı,savaştan sonra Profesyonel dedektiflik yapıyor.gözlüklü,pipo içen,kibar ve kurallara bağlı olan Rıp klasik müziğe ve bilime olan ilgisiyle tanınıyor.Ayrıca hümanist tavırlarıyla tam bir beyefendi.
DESMOND = Eskiden kasa hırsızlığı yapan Desmond,Dedektif Nikin uşağı ve çoğu zamanda koruyucusu.Nikin olayları çözmesinde büyük yardımı dokunurken birçok kez de hayatını kurtarıyor.
HONEY DORIAN = Dedektif Nikin Manken sevgilisi Tehlikeli sarışın olarak da biliniyor.Honey Dorıan bir davayı çözerken Nike yardım eder,ve ondan sonrada Nikin daimi sevgilisi olarak kalır.



Yıllar içinde bant aralarında Frank Bolle (Son çizimi yapan) All Williamson,Grey Morrow ve Neal Adams olmak üzere bir çok yazar ve çizer de yer almıştır.Ta ki 26 temmuz 1999 yılında Ajans çizgi kahramanı Niki emekli edinceye kadar,Bugün Nik emekli ve köşesinde Desmond la birlikte oturmaktadır.

Çizgi Roman Ajansları - Dünyaca Ünlü Çizgi Romanlar Ve Yaratıcı Çizer Büyük Üstad Alex Raymond (Bölüm 1)

Eğer çocukluğunuzdan beri çizgiromana meraklıysanız ve bu açlığınızı ilk olarak gazete bantlarıyla doyurmaya çalışmışsanız mutlaka bantların bazı yerlerinde hep Syndicate ile sonlanan bazı kelimelerin dikey ve minik harflerle yazılı olduğu gözünüzden kaçmamıştır.Hatta büyük olasılıkla yıllar yılı bu kelimenin ne manaya geldiği konusunda kafa bile patlatmışsınızdır.Akla hemen sendika anlamını çağırıştıran bu kelime,basın camiasında farklı bir anlamda kullanılmaktadır.Bu tip kuruluşlar gazetelere özel makale,fotoğraf ve çizgiroman bantları gibi materyaller sağlarlar.Tıpkı gazetelere haber sağlayan haber ajansları gibi bu nedenle (Syndıcate) kelimesi çizgiroman terminolojisi içinde (Çizgiroman Ajansı)anlamına gelmektedir.Bu çizgiroman ajanslarının geçmişi 1920 li yıllara kadar uzanmaktadır.King Features Sydıcate,Unıted Features Syndıcate,Daily News Syndıcate, bilinen en yaygın çizgiroman ajanslarıdır.Ama hiç kuşkusuz Türkiyede en çok göze çarpan çizgiroman ajansı bu verilen listenin en başındaki isimdir (King Features Syndıcate)




20 li 30 lu yıllar ingilizce Comıc Strıp denilen bu çizgiroman bantlarının devridir.o zamanlar süreli yayın tarzında çizgiroman dergisi çıkmazdı.Bu sebeple gazetelerde pazar günü renkli,hafta içinde de siyahbeyaz olarak yayımlanan bu çizgiroman bantları o dönemin yegane ürünleriydi.ve o günlerin okurları,bu ürünleri ilgiyle tüketiyorlardı.Hatta pazar günleri insanların gazete seçme kıstasları ilavedeki bu bantlara göre olabiliyordu.Okuyucunun tercihini çizgiroman yönünde kullanmasından dolayı çizgi roman ajansları harıl,harıl gazetelere çizgiroman yetiştirmeye uğraşırdı.Bundan ötürü kendi bünyeleri içinde kadrolu çizer ve yazar bulundurmaktaydılar.Tabi gazetelerde çizgi romanların günlük yayımlanmasından dolayı çizerlerin çok hızlı (ve kaliteli)çalışması gerekiyordu.kimi zaman Ajanslar bu çizerlerin yanına yardımcı çizerlerde veriyordu ama bu hızlı tempo bazan birçok hayalet çizerin de bu projelere katılmasına neden olabiliyordu.Bütün bu isimli,isimsiz kalabalık kadroya karşın genellikle bant üzerinde sadece baş çizerin adı bulunurdu.Çizgiromanın altın çağı olarakta kabul edilen 30 lu yıllarda Çizgiroman ajansları nın çalışma temposu işte bu şekildeydi.Bunun yanı sıra birbirleriylede rekabet
halindeydiler.




Genellikle bir Ajansın yeni oluşturduğu çizgiroman serisine ,diğer Ajanslar hemen aynı türde onu çizgi ve konu olarak aşabilecek yönde yeni çizgiroman seriyalleriyle karşılık verirlerdi.Amerikan tarihinin gelmiş geçmiş en ünlü Basın Kralı William Hearst e ait King Features Syndıcate bu rekabet içerisinde en aktif çizgiroman Ajansıydı.Bunun başlıca sebebi de Ajansın o dönemdeki
Başkanı Joe Connollly nin hırslı kişiliğinde yatmaktadır.Böyle bir ortamda 30 lu yılların başında Ajansın 3 rakip çizgiromana karşı kendi ürünlerini hazırlama planları içerisinde olduğunu görmekteyiz.Bu çizgiromanlar (Çizerleriyle birlikte)şunlardı.Dıck Tracy (Chester Gould) Tarzan (Hal Foster) ve Buck Rogers in The 25th Century (Dıck Colkıns)Bunların herbiri okurlarca çok tutulmuş ürünlerdi.




Ajans bu çizgiromanlara karşı kendi çizgi romanlarını ancak 1934 te üretebildi.Fakat işin ilginç
yanı bu seri bantların çizimlerinin tek bir kişinin elinden çıkmış olmasıdır.Alex Raymond adlı bu çizer daha önceleri Ajans içinde Blondıe (Fatoş)çizgi bantlarında baş çizer Chıc Young a yardımcılık eden isimsiz çizerlerdendi.Daha sonra Chıc in kardeşi Lyman ında yardımcılığını yapan Raymond kendisine fırsat tanınması sonucu sadece bu 3 çizgiroman bantlarını yaparak Ajansı memnun etmekle kalmadı ama aynı zamanda çizim tarzıyla çizgiroman dünyasında ekolde oluşturdu.Alex Raymond Dıck Tracy ye karşı Secret Agent X-9 Tarzana karşı da Jungle Jim i yaratmıştı ama asıl önemlisi Buck Rogers a karşı meydana getirdiği çizgiromandı.Bu çizgiroman bu yazınında asıl konusu nu teşkil eden Flash Gordon du. ( Baytekin )


19 Haziran 2008 Perşembe

Edebiyattaki Mizah Ve Yerginin Hiciv Ve Güldürü Sanatı Karikatür...

Karikatür herhangi bir insanın,fikrin veya bir olayın resimlendirilerek gülünç bir şekilde anlatılması.bir insanın veya bir olayın ayrıntılarına girmeksizin kısa,düşündürücü ve özlü bir fikir vermek veya genellikle güldürmek için bazı özelliklerinin göze çarpıcı bir şekilde resimlendirilmesi,karikatür bir resim sanatıdır.Bu resimleri çizenlere karikatürcü veya karikatürist denir.Karikatür özelliği itibariyle tanınan,bilinen orjinalinden farklıdır.Karikatür,konu olan bir kişinin veya bir olayın dikkat çekici özelliklerini ortaya koyar.
Çoğu zaman kişinin bazı özelliklerinin abartılmasını konu eden karikatür,o kişiyi hicvetmek,küçültmek ve onunla alay etmek vasıtası olarakta kullanılmaktadır.Alay etmek insanların birbirini hafife alması,rencide etmesi onu küçük ve gülünç duruma düşürmesi demektir.Bu hususta Avrupalı filozof Bergson insanlar yalnız ve insanlarla ilgili olayları gülünçleştirmeyi düşünmüşlerdir demiştir.



Çok eski devirlerden beri karikatürün yapıldığı bilinmektedir.Pompei ve Hercula nın kazılarında duvar ve vazolarda çeşitli karikatür örneklerine rastlanmıştır.Esas karikatür sanatı Rönesans devrinde başlamıştır.Fakat Champfleury ,eskiden yapılan resimleri karikatürden saymamaktadır.Resme konu olan kişilerin özellikleri aydınlatılmadığı için karikatür sayılmaz.Bunlara Bürlesk denir.



Taş,Tuğla,Vazo ve duvar gibi yerlere yapılan karikatürler,Baskı Makinası bulunupta kitaplar ve gazeteler yayımlanmaya başlayınca daha da gelişti. 18 yy da yaşamış ispanyol ressamı Goya,siyasi karikatürleriyle ün yaptı.Aynı çağda yaşamış İngiliz Ressamı William Hogarth da eserlerinde bu özelliğe çok yer verdi.Gazeteciliğe karikatürü ilk defa Fransız Ressamı Charles Philipon getirdi.Hatta 1831 de Pariste La Caricature Gazetesini kurdu.Ondan sonra İngilizler ve Almanlar da karikatürü Gazetecilikte kullanmaya başladı.İngilteredeki ünlü siyasi mizah dergisi Punch bu çığırın kısa zamanda gelişmesine yol açtı.Karikatür kendine özgü sadeliği ve didaktik (Öğretici ) tarafı sebebiyle herkes tarafından benimsendi.Karikatürde insanları veya tipleri hiciv olarak canlandırma şekli ilk olarak 16 yy da olmuştur.Mesela Agostino Carraci ve Giovanni Bernini tarafından ele alınmıştır.Siyasi konuları gaye edinen karikatürler 18 yy da çoğaldı.Luterciliğin ortaya çıkışı İngilterede Hannover Hanedanıyla Jakabitler arasında meydana gelen olayları anlatan çizgiler önemli siyasi karikatürler arasında sayılmaktadır.



Türkiyede ilk karikatür,Teodor Kasap ın 1870 te çıkardığı Diojen Dergisinde görüldü.Bilinen ilk türk Karikatürcüsü Ali Fuat Beydir.Sultan Abdülhamit döneminde kesintiye uğrayan mizah Dergiciliğinde ikinci meşrutiyetin ilanıyla birlikte bir patlama olur.Bu dönemin en önemli Karikatürcüsü Cem dir.Damgasını vurduğu kalem ve çıkardığı Cem Dergilerinde batı anlayışına uygun olarak Osmanlı Devletini ve İdarecilerini hicvetmiştir.Bu dönemde birbiri ardına çıkan Karagöz,Geveze,Dalkavuk,Davul gibi dergilerde siyasi karikatürün llk örnekleri verilmiştir.Kurtuluş Savaşına karşı Aydede de Rıfkı ve Kurtuluş savaşı yanlısı Güleryüz de Sedat Simavi de dönemin önemli imzalarıdır.Cumhuriyet Döneminin karikatürcü simgeleri olarak Cemal Nadir,ve Ramiz Gökçe yi görürüz.Bu iki karikatürcü çizdikleri sosyal ağırlıklı karikatürlerle Türkiyede bu sanatın genişkitleler tarafından benimsenip sevilmesini sağlamışlardır.




Aynı Dönemin çizerleri olarak Münif Fehim,Sedat Nuri,Şevki Çankaya,Necmi Rıza Ayça,Orhan Ural,Sururi Güman,Salih Erimez,İhap Hulusi,adları da anılmaya değerdir.1940 ların sonlarına doğru çıkmaya başlıyan Marko Paşa Dergisinde Mim Uykusuz,toplumcu gerçekçi karikatürün baş yapıtlarını vermiştir.Aynı dönemde Ratip Tahir de CHP Çizgisinde kalem oynatarak politik karikatürlerin başarılı örnekleriyle okuyucuyu buluşturmuştur.Daha sonraki Döneme damgasını vuran 1950 dönemi karikatürcüleri ise batıdaki değişime paralel olarak karikatürde karamizaha kayan ve yazısız olmaya özen gösteren bir anlayışla eser verdiler.Eflatun Nuri,Semih Balcıoğlu,Turhan Selçuk,Nehar Tüblek,Ferruh Doğan,Ali Ulvi,Güngör Kabakçıoğlu,Tonguç Yaşar,Yalçın Çetin,Altan Erbulak,Bedri Koraman,Mıstık,Cafer Zorlu,gibi karikatürcüler bu dönemde ve daha sonra önemli yapıtlara imzalarını atmışlardır.Aynı karikatürcü kuşağının en genç üyesi Oğuz Aral 1972 de yayınlamaya başladığı Gırgır Dergisiyle 1960 lar boyunca düşüş gösteren mizah dergiciliğine büyük bir ivme kazandırmış ve 1970 lerin sonunda 300 bin 80 lerde 500 binin üzeri tirajları yakalamıştır.



Hayatın her alanını kucaklamaya çalışan gırgır Karikatürcüler arasında İlban Ertem,NuriKurtcebe,İrfan Sayar,Hasan Kaçan,Behiç Pek,Latif Demirci,Necdet Şen,Ergin Ergönültaş,Mehmet Çağçağ,Bülent Benli,Tuncay Akgün,Ergün Gündüz,Zafer Temoçin,Birol Bayram,Metin Üstündağ sayılabilir.Aynı dönemde Tan Oral,Sami Caner,Atila Konbir,Emre Senam,Kemal Gökhan,Behiç Ak,Musa Kart,Salih Memecan gibi karikatürcülerde daha farklı tarzlarda gazete ve sergi karikatürleri çizmişlerdir.90 lı yılların sonuna doğru yeni karikatür anlayışları filizlenmeye başlamış ve ondergraund tarzda yaklaşımlar öne çıkmaya başlamıştır.Bu son dönemin önde gelen adları arasında Selçuk Erdem,Erdil Yaşaroğlu,Bahadır Baruter,Bülent Üstün sayılabilir.


Dünya Edebiyatının Klasik Eserlerinden Seçmeler (İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens)

Sevgili Dostlar daha evvel yazmış olduğum Resim Sanatı Biografim ve Hayattan Kesitler bahsinde Dünya Klasik eserlerinden bahsetmiştim.Bunlardan bazıları, Hamlet,Sirano de Bergerac,Sefiller,Suç ve Ceza,Don kişot,Madam Bovary,Fareler ve İnsanlar,Savaş ve Barış,Vadideki Zambak ve daha birçokları,Bunların ingilizce baskılı fotoroman şeklindeki Comicsleri gazetecilerin vitrinlerini süslerdi.Bu güzel eserleri türkçeleştirip basma fikri Ankaralı Arkadaşım Ayhan Aksoyla bana çok cazip gelmişti.Arkadaşımın şahane ingilizcesi vardı.ve zamanın önemli dergilerinden birine tercümeler yapardı.İlk olarak Charles Dicken sin İki Şehrin Hikayesi klasiğini benim çinileme işini üzerime alarak sonra hikayeyi türkçeleştirip basmak üzere bir matbaa ilede anlaşmıştık.Hikayenin büyük bir bölümünün çinileme işlerini tamamlamıştık.Benim Askere gitmem ve sonra Evlenmem ,bu girişimimizin rafa kalkmasına sebep olmuştur.Size bugün benim çinilediğim sayfalardan numuneler vererek bu güzel eseri sizlere anlatmak istiyorum.Klasik eserlerin arasında çok güzel bir konuya sahip değerli bir yapıt olarak önemini hiçbir zaman yitirmemiştir. Hikayenin özeti şöyle;





1775 yılının Kasım ayının dondurucu bir gecesinde eski ve saygı duyulan Tellson Bankasının Temsilcisi Mr.Jervis Lorry bir posta Arabasıyla Dover Şehrine gider,Orada son günler Londradan geri dönmesi için ülkesine çağrılan Lucıe Manette adında güzel bir Fransız ile buluşacaktır.Birlikte Parise giderler,Manettenin babası Dr. Manette Defargelerin Meyhanesinin üstündeki küçük bir tavan arasında gizlenmektedir.Dr. Manette Bastille Hapisanesindeki bir hücrede tek başına 18 yıl hapis tutulmuştur.Şimdi ruhsal dengesi bozulduğundan İngiltereye mülteci olarak götürülecektir.Lorry ve Lucıe Manettenin Paris gezisine Tellson Bankasının Jerry Cruncher adında sadık,garip görünüşlü bir hizmetgarı da eşlik eder.





Defargelerin Meyhanesi Paristeki İhtilalcilerin Merkezidir.Eski rejimin başdüşmanı olan Defargeler tavan arasını Dr.Manete vermişler ve Dr.Manette hergün geçmişini hatırlamaya çalışır.Bu arada Bn.Defarge ihtilal geldiği zaman ortadan kaldırılmasını istediği bütün Aristokratların adlarını içeren garip bir atkı örmektedir. Lucıe ve Jarvis Lorry nin yaşlı Dr.Manetteyi Londraya getirmelerinden 5 sene sonra John Barsad adındaki bir adamın İngiltere aleyhinecasusluk yapmakla itham ettiği Charles Darney adındaki bir Fransızca Öğretmeninin yargılanmasında bulunurlar.Manetteler 5 sene önce Fransadan İngiltereye dönerlerken ,Darneye vapurda rastladıklarını söylerler.Darneyi parlak bir Avukat olan Sydney Carton kurtarır.Carton sanığa o kadar benzer ki diğer Avukat Mr.Stryver sanığı tanıyanların ifadelerini alt üst eder,Yargılanmadan sonra Darney ve Carton,Manettelerin mütevazi evlerini sık sık ziyaret ederler.Darneyin St.Evemondeler denen bencil Fransız Aristokratlarının mirasçısı oldukları anlaşılır.




Onlarla hiçbir alışverişte bulunmamayakarar veren Darney Londrada yaşamaya karar vermiştir.Parlak fakat istikrarsız biri olan Carton Mr. Stryverin davalarının hazırlanmasıyla görevlendirilirsede çok defa sarhoş olduğundan duruşmalarda hazır bulunamaz.Her iki genç te Lucıe ye kur yaparlar.Darneyi seçtiği zaman Carton asil bir hareketle Lucıe nin seçtiği bir kimse için hayatını feda etmeye hazır olduğunu söyler.Darney ve Lucıe evlenirler.Fransada ihtilal patlayıp,ihtilalciler Bastille Hapisanesini basarak mahkumlari serbest bıraktıkları zaman ,küçük kızları altı yaşındadır.Charles Darneyin Amcası St.Evremonde Markisinin kullandığı arabanın küçük bir çocuğu öldürmesi Fransız Köylülerini öfkelendirmiştir.Çocuğun Babası Markiyi Mahkemeye getiremeyince yatağında öldürmüş ve bunun sonucunda asılmıştır.Birgün
İngilteredeki yeni St.Evremonde Makkisine bir mektup gelir.Darney mektuptan ailesinin eski hizmetcisinin ihtilalciler tarafından hapsedilir.Markise müdahele ederek kendini kurtarmasını rica eder,çünkü tutuklandığı zaman Charlesin emirlerini yerine getirmeye çalışarak halka aile namına tazminat vermektedir.




Darney şerefli bir düşünceyle Fransaya giderek birşeyler yapmaya karar verir.Böylece Parise
Tellson Bankasının bu şehirdeki bir işini yönetecek Jarvis Lorry ile birlikte gider.Darney şehire gelir gelmez ülkeye dönen bir Aristokrat diye tutuklanır.Haber İngiltereye ulaşır ulaşmaz Lucıe ve Manette yardım için Fransaya giderler.Bastil zindanında uzun yıllar hapsedilen Dr.Manette bu olayın Damadının kurtarılmasına yardımcı olacağını düşünür.






Manetteler Parise geldiği zaman terör rejimi tam bir egemenlik kurmuştur.Kana susamış ihtilalciler yaşlı doktora saygı gösteriyorlarsada Defargelerin St.Evremode ailesi mensuplarına besledikleri nefret öylesine derindir ki Darney mahkeme önüne çıkarılmadan önce birbuçuk yıl hapis yatar.Bütün bu süre zarfında Lucıe kocasını göremez.Darney sonunda mahkeme önüne çıkarılır.Bn.Defarge Mahkeme salonunun ön sıralarında oturur.Şeytani atkısını örer,ve Darneyin öldürülmesini ister.Charles,St.Evre mondelerle hiçbir alışverişi olmadığını söyler,ve gerçekten Ailenin servetinin yıllarca zarar verdikleri halka verilmesini emrettiğini söyler.Halkın saygı duyduğu DrçManette adının lehine konuştuğu zaman Mahkemedeki dinleyiciler kendisini alkışlarlar.Darnet serbest bırakılır.Mahkeme kendisini serbest bırakmakla beraber,Darneyin Fransadan İngiltereye gitmesine izin vermez.Manetteler bu zaferi henüz kutlamamışlardı ki Darney yeniden tutuklanır.Defargeler ve kimliği belirtilmeyen esrarengiz bir tanık onu
halk düşmanlığıyla suçlamıştır.Darney hücresinde teselli edilmez bir durumda kendisini suçlayanın kim olabileceğini Lucıe nin eski sadık Hizmetcisi Bn.Pross uzun yıllar görmediği kayıp kardeşini Paris sokaklarında görür.




Bu senelerce önce İngilteredeki Mahkemede Darney aleyhine tanıklık yapan hain
John Barsad dır.Şimdi Sydney Carton da Paristedir.İhtilalcilerin bir casusu olarak Barsadla görüşür.Kendisini daha önce İngiltere için casusluk yapmış biri diye teşhir edeceği tehdidinde bulunarak onunla gizli bir anlaşma yapar.Darneyin yeni mahkemesinde Mr.Deuarge,St.evremondeleri iğrenç suçlamalarla karalayan bir liste çıkarır.Adam Dr.Manette yide Darney aleyhindeki tanıklar arasında gösterir.Bu önemli belge ihtiyar Dr.tarafından Bastilledeki hapis hayatı sırasında yazılmış ve ihtilalciler burasını ele geçirdikleri zaman Defarge Dr.Manette nin hücresinde bulmuştur.Belgede St.Evremonde Markisinin dehşet saçan bir suçu nasıl işlediği ve tutuklandığı anlatılmaktadır.Soyluların hukukuna göre Markiz Bn.Defargenin kız kardeşi yoksul bir kızın ırzına geçmiştir.Kız ölüm döşeğindeyken Dr.Manette Evremonde
ailesini lanetlemektedir.Uzun yıllar unutulan bu belgenin Hakimler üzerinde etkisi olur.




Bunu yazdığını reddetmesine ve Hakimlerden merhamet dilemesine rağmen Dr.Manette nin sözleri göz önüne alınamaz.Darneyin Atalarının işlediği suçların cezasını çekmesi kanaatiyle 24 saat içinde giyotinle öldürülmesine karar verilir.Fakat yıllardır kendisini terkeden Sydney Carton şimdi sevdiği kadının kocası adına hareket etmeye karar verir.Şantaj yaptığı Barsatın yardımiyle,Darneyin hücresine girmeyi başarır.Kendisi ile elveda içkisi içeceğini söyliyerek Darneyin içkisine uyuşturucu madde katar,ve onunla elbiselerini değiştirir.Mahkuma çok benzediğinden Carton,Darney adına giyotin altına yatacaktır.




Bu arada Bn.Defarge Lucıe nin küçük kızı da dahil bütün aileyi ihbar etmek için Manettenin evine gider,Bn.Pross Darneyler Fransadan kaçarken onun onları yakalamasını engeller.Bu sırada Bn.Defarge Bn.Prosla boğuşurken kendi silahıyla kendini öldürür.Tüm bu olaylar olurken Carton giyotine götürülüyordur.İdam anı gelip giyotin düşmeden önce söylediği söz aynı zamanda kitabın da sonu olur.Şimdiye kadar yaptığım her işten çok daha iyi bir iş yapıyorum.Şimdiye kadar böyle bir huzura kavuşmamıştım.İşte sevgili Dostlar yıllar evvel yapmak isteyipte yapamadığımız bu kıymetli eseri size benim çinilerimle süsleyip sizlere özet olarak sunduğum güzel bir Dünya klasiği. şen ve esen kalınız.