14 Aralık 2011 Çarşamba

Yeşilçam Sinemasının ve Tiyatromuzun Temel Taşlarından-Münir Özkul (15 Ağustos 1925)


Münir Özkul 15 Ağustos 1925 Tarihinde İstanbul'un Bakırköy semtinde Eski Osmanlı Paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda Tiyatroya merak sarmış olan Özkul İstanbul Erkek Lisesindeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü Sahnelere dikti.Ozamana kadar yaşamını sürdürdüğü ve aşinası olduğu Bakırköyde bulunan Halkevinde oyunculuğa adım attı. İlk Amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren Özkul,İstanbul Devlet Tiyatrosunda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosuna geçti.Ardındanda İstanbul Şehir Tiyatrosunda Prefesyonel oyunculuk kariyerine devam etmeye başladı ve artık bağımsız çalışabilecek düzeye geldiğine kanaat getirerek özel sektöre geçiş yaparak Ses Tiyatrosunda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı.Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı.ve hemen ardından yine özel bir Tiyatro olan Küçük Sahneye geçti.


Tiyatro sahnelerinden tesadüfen film setlerine geçişi 40 lı yılların sonuna denk düşen Özkul Askerliğini yaptığı dönemde Vatan ve Namık Kemal adlı filmde yönetmen Asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekini ziyaret için Yeşilçama gittiği bir gün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. 400 ün üzerinde filmle Türk Sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlıyacak Sinema serüveni böylece başlamış oldu.Sinema çalışmalarının yanı sıra gönül verdiği Tiyatro sahnelerini de bırakmıyan Özkul 1957 Yılında Devlet Tiyatrolarının yönetmenliğine getirildi. Sanat Kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından Küçük Sahneyi terk etmek zorunda kaldı.Bu durum sanatcının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahnenin,ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu.


1960-1970 arasında 40 ın üzerinde filmde rol alan Özkul,Daha önce Altan Karındaşla birlikte Tiyatro sahnesinede aktardığı ve oyunun inanılmaz başarısı sonucunda 1971 yılında Türk Tiyatro ve Ortaoyunu üstadı,İsmail Dümbüllü den (Orta oyuncular kavuğu) nu devralmasını sağlıyan Sadık Şendilin yazdığı (Kanlı Nigar) adlı muhteşem eserin sinema versiyonundada yer aldı. 70 li yıllara gelindiğinde geniş bir oyuncu kadrosuna sahip Aile filmlerinde rol almaya başlıyan Özkul ,özellikle Adile Naşit le iyi bir ikili oluşturdu. Ve bu ikili halk tarafından da sevildi.Özkul özellikle bu yıllarda Türk Sinemasının klişe konularında (Fakir ama gururlu) iyi kalpli babacan karakterleri canlandırdı.Münir Özkul 1972 yılında Baş rollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akan'ın paylaştığı (Sev Kardeşim) adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla Antalya Altın Portakal Film festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü.


70 li yıllarda Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul Neşeli Günler, Mavi Boncuk,Aile Şerefi,Gırgıriye serileri, Gülen Gözler ve Bizim Aile gibi filmlerde karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu.Sanarcının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense Hababam Sınıfı seri filmlerinde canlandırdığı disiplinli ancak yufka yürekli Öğretmen Kel Mahmut karakteri oldu.Öyleki bu tipleme nerdeyse adını aşarak sanatcının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı.


Sanat yaşamı boyunca 400 e yakın sinema filminde ve sayısını kendisi bile tam olarak bilmediği sayıda Tiyatro oyununda rol an Münir Özkul un içkiye düşkünlüğü ile bilinen sanatcı özel hayatındada inişli çıkışlı bir seyir izleyerek 4 evlilik gerçekleştirmiştir.ilk evliliğini Şadan Hanımla yapan Özkul kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten Güner adında bir kızı olmuştur.Kızları 8 yaşındayken çift boşanma kararı almıştır.Sonrasında Özkul Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanımla 3 cü evliliğini gerçekleştirmiş,ancak buda uzunsürmemiştir.Son olarak halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Şadan Hanım ile evlenmiştir.Mankenlik ve CNN Türk'te Televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkul'un girişimiyle 2005 yılında sanatcıyı birçok yönden ele alan,Aktör Dediğin nedir ki ? Münir Özkul kitabı adlı bir kitab yayınlanmıştır.1998 yılında T.C Kültür Bakanlığı Münir Özkula Devlet Sanatcısı ünvanını vermiştir.


Bu günlerde Demans hastalığı ile yaşıyan Büyük usta Özkul, 2003 yılından bu yana evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor.Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor.Ve ölen Arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor.Özkul kendisine ait mütevazı bir evde rahat bir yaşam sürüyor.Kendisine acil şifalar diler,Üstadın özet Biografisini Büyük üstat Haldun Taner Ustanın kaleme aldığı Münir Özkulun oynadığı Sersem kocanın kurnaz karısı,eserinde Fasulyaciyan'ın kapanış tiradıyla noktalayalım.


Zaten Aktör dediğin nedir ki ? Oynarken varızdır,yok olunca sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonrada unutulur gider.Olsa Olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız. Görorum hepiniz gardroba koşmaya hazırlanıyorsunuz.Birazdan teatro bomboş kalacak,Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar,çünkü Satenik'in bir şarkısı şu perdelerden birine takılı kalmıştır.Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir Hiranuşla Virjinyanın bir diyaloğu eski kostümlerinin birinin yırtığına sığınmıştır,İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar,bir fısıltı halınde yine sahneye dökülürler

Artık kendimiz yoğuz
Seyircilerimizde kalmadı
Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar
Gün ağırır,temizleyiciler gelir
Replikler yerlerine kaçışır
PERDE............................

Eski Medeniyetler - Mayalar

MATEMATİK UZMANI - MAYALAR - MÖ 1000 Yıllarında Orta Amerikada diğer Medeniyetlerden oldukça uzakta yaşıyan Mayalar,Tıpkı Mısır,Yunan veya Mezopotamyadaki uygarlıklar gibi gelişmiş bir medeniyet oluşturmuşlardır.Mayaların en önemli özelliği ise Astronomi ve Matematik alanındaki çalışmaları oldukça karmaşık yazı dilleriyle bilime öncülük etmiş olmalarıdır.


Mayaların zaman,Astronomi ve Matematik alanlarındaki bilgileri kendi dönemlerinin Batı Dünyasının bilgisinden bin yıl ilerdeydi.mesela Dünyanın bir yıllık dönüşü hakkındaki hesapları bilgisayar icat edilmeden önce yapılan hesaplardan daha kesin ve hatasızdı.Matematikte sıfır kavramı,Avrupa Matematikçilerinin keşfetmesinden 1000 yıl önce Mayalar tarafından kullanılıyordu.Matematikte kendi çağdaşlarından çok daha gelişmiş rakamlar ve işaretler kullanmışlardı.


MAYA TAKVİMİ - Mayaların kullandığı takvimde.ileri medeniyetlerini gösteren delillerden biridir.Mayalar tarafından kullanılan ( Haab Takvimi ) 365 günden oluşmaktadır.Ayrıca Mayalar bir yılın 365 günden biraz daha uzun olduğunuda hesaplamışlardır.Mayaların yaptığı hesaplamalara göre bir yıl 365-242036 günden oluşmaktadır.Günümüzde kullanılan Gregoryen Takvimi ise 365-2425 günden oluşmaktadır.57 görüldüğü gibi iki rakam arasında çok küçük bir fark bulunmaktadır.Buda Mayaların Matematik ve Astronomi konusundaki uzmanlıklarını gözler önüne seren bir başka delildir.


MAYA KEHANETLERİ - Maya kehanetlerine göre 22 Aralık 2012 tarihi Dünya için çok önemli çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona ererek yeni bir çağ başlıyacak.Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçları ise bilim adamlarına göre iklimseldeğişimler sayesinde şimdiden gözlemliyebiliyoruz.(Beşinci kutupsal kayma) olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimdede olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesiyle meydana geleceğini söyliyenler Dünyadaki iklimlerin değişiminide buna bağlıyorlar.Kutuplar yer ve açı değiştirildiğinde kutuplarda buzlar eriyor.Kaldı ki küresel ısınma sonucu şu anda kuzey kutbundaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda Mayalara görede daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi diyor.


Dünyanın enaz 4 kez kutupsal kayma (Kuzey ve Güney kutbu)yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı. Dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel çevreler açıkladı. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var.Bunun da en büyük nedeni Güneşte meydana gelen değişimlerdir.İlginç olan Mayalar bunu biliyordu.Konunun bir diğer yanı da Mayaların bununlada yetinmeyip gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmalarıdır.


Bu şifreye göre Dünya için 2012 yılı çok önemli,yani bu görüşe göre 2012 yılında Dünya yok mu olacak ? Mayalar 2012 için (Zamanların sonu) diyor.Fakat bu Dünyanın topyekün yok oluşu değil,bir fiziksel değişim,Daha önce yaşanan sanki tufan gibi düşünebiliriz.Bu güne kadar Mayaların hangi kehanetleri yerini buldu ? şu anda bilimsel olarak ispat edilen Dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği bugün bu durum ispatlanmış durumunda ,Günümüz insanları bunu yeni keşfetsede Mayalar bunun farkındaydılar.Bu bile başlı başına önemli bir şey.


Not: Avusturalyalı Bilim Adamı Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından biri olan Mayalara ait Tabletlerde 21 Aralık 2012 Tarihiyle ilgili kehanetin yanlış anlaşıldığını Tabletlerin kıyametten değil yeni bir çağın başlangıcından söz ettiğini ileri sürdü.Tablette 400 yıllık 13.dönemin sonuna denk düşen 21 Aralık 2012 tarihinde gizemli Maya Tanrısı Bolon Yokte'nin Dünya'ya dönüşünü tasvir ettiğini söyledi.