20 Aralık 2007 Perşembe

Errol Flynn (Robin Hood) 1909-1959

Geçen yazımda size Frank Sinatra dan ( Mr. Voıce ) bahsetmiştim. Türkiyeye Tv gelmeden önce sinemalar en önemli eğlence ve görsel hayatı sergileyen önemli faktörlerden birisiydi.Bizde hala bir Sinema yasamız bile yokken,o yıllarda 300 den fazla film çekilen bir sanayimiz vardı.bu gün Tv lerde güzel diziler seyrediyorsak temelinde Yeşilçam piyasasının çevirdiği filimlerin önemi çok büyüktür.Evet o zamanın senaryoları basit temellere dayalı ailevi sorunları işleyen filimlerdi.Zengin evlat, fakir kız veya onun tersi zengin kızı fakir sanatkar veya ressam,şoför, V.S Bu filimleri açık ve kapalı sinemalarda zevkle seyrederken,Birde Amerikan Sineması vardı ki piyasayı bu filimlerin yüzde yetmişi işgal ederdi.Ben o zamanlar korsanlı,kılıçlı kahramanlık filimlerin hayranıydım.Ve benim beğendiğimHollwood filimlerinden Errol Flynn ın çevirdiği filimleri hiç kaçırmazdım.İdolüm Errol Flynn di.






Bu gün filim sanayii o kadar geliştiği halde 1933 yılında çevrilen Robin Hood un verdiği tadı
vermiyor.Atletik bir yapıya sahip olan Errol Flynn kılıçlı filimlerinin zevkine doyum olmazdı.
Errol Flynn ı tanımlıyacak olursak kılıçlı filimlerin en ölümsüz kahramanı,perdenin değişmez
Robin Hood u hayatını bir şarap gibi sorumsuzca ve kaygısızca tüketen ve başarının doruğunda kendi kendisini özenle ısrarla yokedip bitiren gönüllü kader kurbanı olarak biliyoruz.Hayatımın bu yarısını gönlümün çektiği gibi yaşıyacağım.Diğer yarısı ise umurumda değil demişti.Sanki bilerek söylemişti.Tam 50 yaşında öleceğini .Beyazperdede bıraktığı temel imaj son derecede cesur ve atılgan bir şövalye imajıdır.Ama bu parlak imajın altında sayısız sorun ,skandal,günah ve dram yatar.Bunları seyircisine yansıtmamıştır.Çoğu zaman hep bir hedonist ,zevk ve keyifehli iyi yaşam düşkünü olarak tanınmıştır.Kadınlar üzerine şöyle demişti.Kadınlar beni bekar bırakmak istemiyor,Bende kendimi evli bırakmaya niyetli değilim.







İşte bu ilginç insan İngiliz Commonwealth inin bir parçası olan Tasmanyada Avusturalyalı bir ana babadan doğdu.Babası seçkin bir bilimadamıydı.Bioloji ve Zooloji uzmanı Prof Teheodore Thomson Flynn O da hayatı boyunca babasına hayran olarak büyüdü.Kişilik olarak çok benzeşmesine karşın Annesiyle arası hiç iyi olmadı.En iyi okullara gönderildi.Ama hepsinden kovulmayı becerdi.Genç yaşta macera tutkusu ağır bastı.Sirocco adlı çarık çürük bir gemiyle Yenigineye tam yedi aylık bir yolculuk yaptı.Bu serüven dolu tehlikeli yolculuğun öyküsünü sonraları ( Beam Ends ) adlı kitabında anlattı.Genç uzun boylu ve gerçekten yakışıklı bu genç adam yeni doğmakta olan Avusturalya filim sanayinin bir yönetmeninin Charles Chauvel in dikkatini çekti.Ve Flynn (ın the wake of bounty) adlı bir filimde oynadı.Filim önemsizdi ama onda oyunculuğa karşı bir ilgi doğurmuştu.Ardından İngiltereye gitti.Birbuçuk yıl bir özel okulda oyunculuk eğitimi aldı. Warner Bros un bir ajanının gözüne çarpmasıyla birlikte,önce birkaç küçük filimde oynadı.Sonra Warner Bros un iddialı ve gösterişli tarihsel filmi Captain Blood Başrolü alması gecikmedi.






Bu deneyimsiz ve ünsüz oyuncuya böyle bir filimde başrol verilmesi gerçek bir kumardı.Ancak Rafael Sabatiniden uyarlanan Michael Curtiz in yönettiği ve Errolün yanıbaşın da Warnerin genç bir aktrisinin Olıvıa de Havilland ın boy gösterdiği filim herkese uğurlu gelecekti.Errol Flynn biranda yıldız oluyor,birçok filimde oynıyacağı Curtiz le iyi bir ahbaplık kuruyor.Yine birçok kez tam olarak 8 filimde birlikte oynuyacağı De Havilland la tanışıyordu.Filmin Hollywood daki galası öyle parlak olmuştu ki,Flynn ın bundan sonraki filmleri tarihin değişik dönemlerinde geçen macera kurdeleleriydi.The Charge of the lıght Brıgade.(Hafif süvari alayının hücumu) Kırım savaşında,The Prınce and the pauper (Çalınan taç) İngiliz tarihinde 6 ncı Edvard zamanında,The Edventures of Robin Hood (Vatan kurtaran aslan)Aslan yürekli Richard İngilteresinde ,Santa fe Trail,( Santa fe yolu) ve They Died With their Boots on,( Sayılı Kahramanlar) Amerikan tarihi içinde geçiyordu.







Errol Flynn tüm bu filimlere yakışıklılığı,çevikliği atletik yapısı güleç yüzüyle eşsiz bir hava veriyordu.Kendisinden önce Douglas Fairbanks ın oynadığı kimi rolleri alıyor,onlara daha
çok çağdaş ve sevimli birer kimlik bağışlıyordu.Doğrusu onun Vatan kurtaran aslanını izledikten sonra,kendi türünde tam bir başyapıt olan bu filimden daha iyisini ve baş rolde de Flynn dan mükemmelini hayal etmek neredeyse olanaksız. Flynn ünlü yıldızlarlada karşılıklı oynadı.The sisters-Balo gecesi,vede The Private lives of Elisabeth and Essex Kraliçe Elisabeth te Bette Davisle oynamış,ikinci filimde Kraliçenin büyük aşkı Lord Essex i canlandırmıştı.






Flynn yönetmen olarak en çok Michael Curtis ve Raoul Walsh la çalıştı.Dodge City,(Kahramanlar diyarı) Virginia City,(Vatan kahramanları) San Antonio (San antonıo Aslanı) Silver River,(Gümüş nehir) gibi Westernler,The Dawn Patrol,(Şafak Devriyesi) Dive Bomber,(Bombardıman uçağı) Desparate Journey,(ümitsiz yolculuk)Edge of Darkness,(Karanlık günler) Objectıve Burma,(Hedef Burma) gibi savaş filimleri çevirdi.Arada modern dramlardada rol almadı değil,Ama seyirci onu hep çağın ötesinden gelen efsaneleşmiş kahramanlara kimliğini veren ezeli serüvenci olarak tanıdı,sevdi.





Çevirdiği filimlerde yenilmezliğin sembolü olarak tanımladığımız Errol Flynn Kaybolan Şöhreti gibi 50 yaş gibi erken bir zamanda 14 Ekim 1959 da Vancover de Beyazperdeden ve yaşamdan veda etti.

Hiç yorum yok: