20 Aralık 2007 Perşembe

Frank Sinatra (Mr.Voice) 1915-1998

Kıymetli Dostlarım uzun zaman sizlerden ayrı kaldım. Sizlerle bugünki hasbıhalimde benim
çok sevdiğim,Bence Hafif Müziğin Ballad türünün Kralı, FRANK SİNATRA dan bahsedeceğim. Frank Sinatra Newyork un Hoboken Semtinde italyan kökenli İtfaiyeci Marty Sinatra yla
Kişilikli iriyarı ve güçlü bir kadın olan Dolly Sinatra nın çocuğu olarak 1915 yılında doğdu.Asıl
Adı ,Francis Albert Sinatra dır. Zor bir doğumdan sonra ölü sanılıp bir kenara bırakılan bebeği ,söylentiye göre Büyükannesi soğuk suya tutarak hayata döndürdü.Böyle doğan çocukların sonradan güçlü ve çetin ceviz kişiliklere dönüştüğü söylenir.Sinatra bu kuralı doğruluyor olmalıdır.Hobokenli küçük Sinatra çelimsizliğine karşın Annesinin şımarttığı,cebine bol para koyduğu bir sokak çocuğu olarak büyüdü.Genç yaşta okulu bıraktı. Çeşitli işlerde çalışmaya başladı.






Dönemin İdolu Bing Crosby yi örnek alarak müziğe yönelmesi gecikmedi. ilkönceThe Hoboken Four Adlı bir guruba katıldı.Sahneye çıktı. Bir gece bir kulüpte dönemin ünlü Trompet ustası Harry James onu farketti. 1939 da Harry James, ertesi yılda Tommy Dorsey Orkestrasında solist olarak çalışmaya başladı. İlk sükseli plaklarını da Dorsey le doldurdu. Ve yavaş,yavaş savaş yıllarının en popüler genç şarkıcısı oldu. Annesinin etkisiyle,komşu kızı yine İtalyan kökenli Nancy Barbato ile evlenip ard arda iki çocuk yaparak bir aile kurdu.Ama daha 1941 yılında bir plağıyla,ünlü Billboard Dergisinin en iyi genç şarkıcı unvanını almasıyla başlayan hızlı yükselişi genç adamın başını döndürmekte gecikmedi.Rock Döneminin ve Elvis,The Beatles ve benzeri sanatçılarının uyandırdığı kitlesel histeri olayının öncüsü Sinatra ve o nun Konserleridir.Savaşı unutmak içgüdüsüyle çılgın gibi eğlenmeğe çabalayan bir Amerika da Sinatra kısa zamanda bir müzik ve sahne fenomeni olarak zirveye çıkacak ve özellikle 1943 ten başlıyarak sinemadada şansını arayacaktı.





Sinatra özellikle MGM ile anlaşma yaptıktan sonra bu şirkette çevirdiği Müzikallerle Sinemada ilerlemeye başladı.Aralarında Anchors Aweigh (Gönül kimi severse) till the clouds roll by,( Bulutlar gelinceye kadar) Take me out to the ball game,(Gençlerin sevgilisi) ve ünlü On the Tovn,(Denizciler geliyor) da bulunan bu filimlerde çoğu kez Gene Kelly nin danslarına adım uyduruyor,ve elbette filmin romantik şarkılarını söylüyordu.Şarkıları ise yine listelerde başa tırmanıyor,gitgide olgunlaşan sesiyle Yalnız kalplerin,hep terkedilmişlerin aşk acılarının ve bahar sevinçlerinin yansımasını milyonlara duyuruyordu. 10 yıllık bir yükseliş döneminden sonra 19950 başlarında Sinatra nın süksesi birden azaldı.Konserleri ilgi çekmez oldu.MGM ile olan anlaşması yenilenmedi.Temelde Şarkı ve oyun yeteneğinde bir düşüş yoktu.Bu sıralarda tüm Amerikada örnek diye gösterilen Sinatra Ailesi dağılmış, Frankie sayısız flörtünden sonra hep eninde sonunda eve Ailesine dönmesini beklemeye alışmış olan ve uğrunda (Nancy Wıth a laughıng face) adlı şarkıyı söylediği eşini, Ava Gardner uğruna resmen boşadı. Ava ile 1951 de evlendiler.ve birkaç yıl çok mutlu bir birlikteliği sergilediler.Her anlamda çöküş yaşayan ve teselliyi ancak Ava nın kollarında bulan sanatçı,bir söylentiye göre yine Ava nın inadı ve desteği ile Colombia nın çevireceği ( From here to eternıty ) İnsanlar yaşadıkçada er Maggıo rolünü kaptı.




Sinatra kalabalık kadrolu filmin en unutulmaz rolünü çizmeyi ve bir yardımcı oyuncu Oscar ını almayı başardı. Sanki yeniden doğmuştu.Sanki tüm Amerika ve Dünya onu yeniden hatırlamıştı. Güvenini kazanınca Ava ya karşı sertleşmesi ve kabalaşması da kaçınılmazdı.Ünlü çift 1957 de ayrıldılar.Sinatra artık oyuncu olarakta zirvedeydi.Şöhretini 60 lara kadar sürdüren birçok
filme imzasını attı.Bu çabası 60 lar boyuda sürdü. Son derece yoğun karmaşık,giderek gizemli bir hayatın içinde Sinatra sinemaya hep gereken yeri ayırdı.Özel hayatı kuşkusuz ki çok dikkat çekiyordu.Sayısız kadınla birlikte oluyor,Lauren Baall,Judy Garland,Marlene Dıetrıch,Elizabeth Taylor,Marılyn Monroe,Kım Novak v.s. ile kısalı -uzunlu ilişkiler yaşıyordu.Genç oyunculardan Mia Farrowla evlenip kısa bir süre sonra ayrılıyor.Adı sık,sık ilk gençliğinden beri önlenemez bir ilgi duyduğu Mafya örgütü ve onun karizmatik kimi Babalarla birlikte anılıyor.




Özellikle Las Vegas ın kurucusu Bugsy Siegel le olan ilişkisi,ve onun gibi kumar başkentinde kendi Casinu suna sahip olma çabaları ayyuka çıkıyordu.Çünki Sinatra için iktidar hertürlü biçimiyle iktidar.Çekici giderek büyüleyiciydi.Onun hiçbir biçimde ve hiçbir alanına ilgisiz kalamıyordu.Elbette politik olanına da ,Politik liderlere ve Başkanlara yakınlığı hep sürecekti. Lyndon Johnson,Richard Nixon,Ronald ve Nancy Reagan la hep dost olacaktı.1960 larda başlıyan ve sayısız Las Vegas gecesine büyük neşe katan beraberlik ,Bir gurup sanatçıyla ,Dean Martin,Sammy Davıs Jr,Peter Lawford,ve Joey Bishopla kurduğu (Rat Pack) ekibiyle birkaç filimde beraber oynadılar.



1955 lerde Rock'n Roll un çıkışıyla birlikte müthiş karşı olduğu yeni ve modern müzik akımlarıyla artık belli bir uyum içindeydi.Hatta bir dönemde aleyhine ağzına geldiğini söylediği Elvıs Presley le sahneye çıktı.( Are you Lonesome tonıght veya Love Me Tender ) gibi klasiklerini yorumladı.Çünkü artık Rock'n Roll veya başkabirşey hiçbir müziğin ona dokunmayacağını ,artık sesi,şarkıları ve yorumuyla klasik olmaya doğru gittiğini biliyordu.Nitekim 1960 larda en güzel şarkılarından kimilerini söyledi ve bu 1o yılı,kendi yaşam felsefesini en iyi anlatan bir şarkıyla Claude François nın bestesinden Paul Anka nın düzenlemesiyle söylediği MY WAY le kapattı.



Kadife sesli sanatçı bugün hayatta değil Şarkıları tazeliğini ilk günki gibi korumakta. Bir Frank Sinatra vardı,ama sesiyle daima yaşıyacaktı. 8 haziran 1998 tarihli TIME Dergisi şöyle diyordu.o yaşadı,sevdi,kavga etti,Uslubu vardı.Cesareti vardı,hatta oyunculuğu vardı. Ama herşeyin ötesinde o Amerikan Popunu gerçek anlamıyla tanımladı. Yani bir başka deyişle ,kendisininde çok iyi söylediği gibi ,o her şeyi kendi yöntemleriyle yaptı.(I dıd it my Way ................) yolunu çizmişti ,o uzun ince yolda........................


Not = Mehaz Sn.Atilla Dorsay ın 100 yılın 150 oyuncusu kitabından.

Hiç yorum yok: