3 Ağustos 2007 Cuma

Hayırsever Bir Kent Hizmetlisi Süreyya İlmen (Süreyya Paşa)

Eski Milletvekili Süreyya İlmen ( Süreyya Paşa ) Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul ve özellikle Kadıköy de batılaşma eylemleri ile isim yapmış,ilginç ve hayırsever bir kent hizmetleri önderidir.Birçok kültürel ve sosyal eğitim ve spor amaçlı girişimlere öncülük etmiştir.Aşağıda bunlardan detaylı bir şekilde bahsedeceğim.

II nci Abdülhamit Döneminin ünlü Seraskeri Rıza Paşa ile Adviye Hanımın oğlu,Süreyya Paşa
Yugoslavyadaki Patgoriçe de 1874 yılında doğar.İlkokuldan sonra Kuleli Asker Lisesi ,Harbiye ve Erkanıharp Okullarında okur,Balkan harbinde Tümgeneral olur.1900 yılında Paşa olur.Birinci dünya savaşında ordudan ayrılarak iş hayatına atılır,Türkiye nin ilk özel Devlet Yardımı almadan kurulan Süreyya Paşa Mensucat Fabrikası 1914 te Balat ta faaliyete geçer.İplik ve daha sonra kumaş üretimi yapan Fabrika 1922 yılında kapanır.Süreyya Paşa ya gelince Sultan Abdülhamitin kızlarından biriyle evlendirmek istediği Süreyya Paşa Babası Serasker Rıza Paşanın böyle bir hısımlığı düşünmemesi sebebiyle Padişaha onun nışanlı olduğunu söylemesi,sonucu Adalet Hanım adlı bir subay kızı ile nikahlanır.Bu evlilikten Atıf,Hayri ve Melahat adında üç çocukları olur.Süreyya Paşa birçok sosyal hizmetleriyle yoğun bir yaşam geçirir.Kadıköy Hilaliahmer cemiyeti,Tesisi Mekatip cemiyeti,Türk Keşşafları cemiyeti,Şark musiki cemiyeti,Maltepe Maarif encümeni,Üsküdar vilayeti,üsküdar idman kulübü,ve sivil havacılık kulübü,Başkanlıklarında bulunur.Ayrıca Ticaret ve sanayi odaları , Türkiye Turing ve otomobil kurumu ve Cumhuriyet Halk Partisi Üsküdarilçe Başkanlıkları ,İstanbul Milletvekilliği ( 1927-1930 ) ve şehir meclisi üyeliği yapar. Kadıköy Hilaliahmer cemiyeti ( kızılay ) Başkanı iken halktan toplanan yardımlar sayesinde 1923 yılında Yoğurtçu çayırını kurutarak dere kenarına bir rıhtım inşa eder,Moda ve Yoğurtçu sahil yolundan birleştirmeye başlar.Daha sonra Kadıköy Belediyesi yapılan işleri üstlenir ve Yoğurtcu Parkını açar.



Bu arada uzun süre Üsküdar a bağlı olan Kadıköy 23 Mart 1930 da ilçe olur.Bu tarihte Kadıköy,
Kızıltoprak ve Erenköy olmak üzere iki Bucağı vardır.Cumhuriyetin başlarında Kadıköy ün Mekansal yapısında Osmanlı dönemine göre büyük farklılıklar görülmez.Cumhuriyetle birlikte Kadıköy bazı modern kentsel hizmetlerden yararlanma imkanına kavuşmuştur. Bunlar 1928 de gelen Elektrik ile 1927 de Şirket olarak oluşturulup, 1928 de Üsküdar -kısıklı arasında 1929 da ilk seferine başlıyan tramvaydır. Üsküdar-Haydarpaşa ve Bağlarbaşı,-Haydarpaşa arasında 1929 da açılan ilk hat daha sonra da 29 Ekim 1934 te Haydarpaşa-Altıyol-Kadıköy ( iskele ) ve Kadıköy Altıyol-Kızıltoprak -Ihlamur-Feneryolu-Suadiye-Bostancı hatları izler.Bu işletmeyi Ülkemizin ilk Girişimci İşadamlarından olan ve Kadıköyde adını taşıyan bir sinema İdealtepe de son yıllarda doldurularak sahil yolu yapılan bir plaj,ve ayrıca bir Sanatoryum yaptırmış olan Süreyya Paşa nın öncülüğünde,Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları Türk Anonim Şirketi oluşturulur.Anadolu yakasında Tramvaylar İstanbul yakasından daha geç olarak 1967 ye kadar hizmette kalır.

Moda yı güzelleştirmek için 1920 yılların sonunda,Moda yı güzelleştirmek için tasarladığı planı uygulamaya Moda daki iskeleyi üst caddeye bağlayan bir merdiven yapmakla başlar, Belediyeye bu fikrini söz ettiğinde ihaleyi alması öngörülür.Müteahhit olmamasına rağmen o
sırada inşaat halinde olan Süreyya Sinemasının Mimar ve Mühendisi olan Kavafyan bey hazırda bulunan inşaat malzemesinden faydalanarak,merdiveni yaptırır.Kendisine 1200 lıraya mal olur.( Malzeme Hariç ) Bu paranın yalnızca yarısını alabilir.Gerisi yine kendi cebinden ödenmiştir.

Maltepe deki Süreyya Plajının inşaatı 1939 yılında başlar,ve savaş yüzünden 7 yıl sürer.1946
yılında çalışmaya başlıyan plajda 300 metre uzunluğunda,Deniz cephesi üzerine Müdüriyet Dairesi 80 birinci sınıf 200 ikinci sınıf soyunma odaları,Büfe Dairesi,Gazino,42 odalı otel,büyük
bir ev inşa edilir.Ayrıca sahilden 60 metre uzakta deniz üstünde plajın sembolü olarak Bakireler Mabedi ( Temples de Vierges ) inşa edilmiştir.Avrupa da birçok park ve su kenarında rastlanan bu yapı,Burayı ziyaret eden genç kızların çabuk kova buldukları efsanesi ile anılır. Plaj açıldıktan sonra halkın rahatça buraya ulaşabilmesi için TCDD idaresinin desteği ile bir peron yapılır.ve yaz aylarında banliyö seferleri burada bir dakika durmaya başlar.Daha sonra Vali Lütfü Kırdar plajı ziyaret eder,Çok etkilenir,ve plajın asfalt bir yol ıle Bağdat Caddesine bağlanmasını sağlar ve plaj İstanbul ve avrupa da benzeri olmayan çağdaş bir şekil alır.



Tarihi Süreyya Sineması ; Günümüzde halen perdelerini Sinema salonu olarak açan Süreyya Sinemasının ilginç öyküsü şöyle ; İşgal Döneminde Eğitim Bakanlığının Okullara ödenek vermemesi nedeniyle Kadıköy deki bir okul yararına Kiliseye bağlı Apollon tiyatrosunda gece düzenlemek isteyen Süreyya İlmen Paşa kilisenin çok para istemesi üzerine kendi deyimi ile ( onuru yaralanıp ) Kadıköy e modern bir Sinema ve Tiyatro Binası yapmaya karar verir.Süreyya Paşa Almanya ve Fransa da bulunan Tiyatroları örnek alarak iki yılda yaptırdığı Türkiye nin ilk çağdaş Tiyatro Binası o zamanki adıyla Süreyya Opereti 7 Mart 1927 de görkemli bir galayla açılır.


Çeşitli operetlerin sunulduğu sinemanın girişinde Gülriz Sururi nin Annesinin bir büstü bulunmaktadır.Suzan Lütfullah zamanın Primadonnalarındanmış,Birçok operetlerde genç
yaşında Hep başroller oynamış,En meşhuru ise Muhlis Sebahattin Beyin bestelediği Ayşe
operetinde Ayşe rolünü şahane bir şekilde oynamış.Gülriz Sururi 3 yaşındayken Annesi Doktor ihmali yüzünden safra kesesi iltihabından vefat etmiş.Gülriz Sururi dedesine Annesini sorar ve dedesi Annen kömür madeninde bulunmuş bir pırlantadır. TC nin engüzel sesli kadın Primadonnasıdır der.


Haftanın belirli günlerinde salonları temsiller için kullanılan bina 1930 yıllarda sesli filimlerin
gösterilmesi için gerekli teknik değişiklikler yapılarak Sinemaseverler ilk kez sesli sinemayla
Süreyya operetinde tanıştırıldı. 1936 yılında yazlık kısmı açılan Sinemanın işletmeciliğini
Süreyya Ilmen yaptı.Ilk Müdürü ise Nazım Hikmet in babası Hikmet Nazım dı.Süreyya İlmenin ölümünden sonra Darüşafaka Cemiyetine bağışlanan Süreyya Sineması halen ilmen in torunları tarafından işletiliyor.


Kadıköy Belediye Başkanı Selami Ö ztürk Sinemanın 31 Aralık Cumartesi gününe kadar devam edeceğini 1 Ocak 2006 dan itibaren kendilerine teslim edileceğini dile getirerek Öztürk şunları kaydetti.Süreyya sineması ile ilgili projemiz hep gündemimizdeydi.Hepimizin anılarında yeri olan bu binayı yeniden eski günlerindeki fonksiyonuna getirmek için çalışmalar yaptık.Süreyya İlmen Paşa 1950 yılında geliri ölünceye kadar kendisine ait olmak üzere Darüşafaka Cemiyetine bırakmıştı.Tek arzusu kendisinden sonra bu güzel yapının Kadıköy ümüzün kültür hayatına katkılarının sürmesiydi.Sinemanın Kadıköy Belediyesi tarafından Süreyya Paşa Kültür Merkezi olarak hayatımızda hak ettiği yeri alacak,şekilde tanzim edileceğini burada eski günlerdeki gibi operalar,tiyatro oyunları sergilenecek,ve konserler yapılacaktır. bu suretle paşanın vasiyeti geçte olsa yerine getirmiş olacağız.


Maltepe de Süreyya İlmenın yaptırdığı başka bir tesis de Sanatoryumdur.Başıbüyük ün
Güneyinde eskiden Narlıdere Çiftliği olarak anılan topraklarda inşa edilen bu sağlık kurumu
Süreyya Paşa Sanotoryumudur.Günümüzde burada göğüs hastalıkları konusunda uzmanlaş
mış değişik hastahanelerden oluşan bir sağlık kompleksi ve bir hemşire koleji vardır.Paşanın ömrü insanlara hizmet ve ıyılık yapmakla geçer.En büyük iyilikleri hayatının son yıllarında gerçekleştirir. Maltepe deki Narlıdere Çiftliğini İşçi Sigortalarına ( SSK Süreyya Paşa Kalp ve damar cerrahisi Hastahanesi ) Süreyya Sinemasını Daruşafaka Cemiyetine Plajı Maltepe Belediyesine bağışlar.Ve 6 Şubat 1955 yılında huzur içinde ölür. Evli ve 3 Çocuk Babası olan Süreyya Paşa nın Askeri konulu eserlerinden başka,
1 - Tayyarecilik ve Balonculuk Tarihi ( 1947 )
2 - Teşebbüslerim ve Reisliklerim ( 1949 )
3 - Dört ay yaşamış olan zavallı serbest fırka ( 1951 )
4 - Maliyemize armağan ( 1951 ) Cumhuriyet Adliyesine Armağan ( 1954 )
5 - Sanayi odası için vaktiyle ne kadar çalışmışım ( 1952 )
eserleri yayınlanmıştır.
Bu hayırsever insanı Rahmetle anıyor,Böyle insanların yine Türkiye miz için feragatle
çalışmalarını en halisane temennilerimle diliyor,yazıma son verirken hepinizi sevgi ve
Muhabbetle kucaklarım,Şen ve Esen kalınız...

Hiç yorum yok: