Sevgili Dostlar, Sinemadan Hit olmuş Filmlerden bahsederken ,mini,mini yavrularımızı unutmuş değilim. Bugün onlara Büyük Çizer Walt Dısney'in çizgileriyle Dünya Masal klasiklerine girmiş Bir çocuk filmini anlatmak istiyorum. Yalnız Masaldan sonra herkes yatağına Marş, Marş.Masalımız Bir varmış Bir yokmuş, Evvel zaman içinde , Kalbur saman içinde,Deve Tellal, Pire Berber iken, Ta Uzaklarda bir ülke varmış. Mevsimlerden kışmış, Heryer karla kaplıymış, Kraliçe Sarayın Pencerelerinden birinin arkasında bir yandan nakış işliyor, Bir yandan da hayal kuruyormuş. Derken parmağına iğne batmış, ve gergefin üstüne 3 damla kan akmış, Kraliçe hayallere dalmış, Kan damlalarına bakınca Çocuğum kız olursa, Teni kar gibi ak, yanakları elma gibi,saçlarıda kömür gibi kapkara olsun diye geçirmiş içinden.
Bu olaydan kısa bir süre sonra bir kız çocuğu getirmiş dünyaya, Kızı tıpkı içinden geçirdiği gibi bir kızmış. Kar gibi beyaz bir teni,Elma gibi kırmızı yanakları, kömür gibi simsiyah saçları varmış. Ona Pamuk Prenses adını vermişler.Ne yazık ki Kraliçe doğumdan birkaç saat sonra ölmüş,Kral günün birinde yeniden evlenmiş. Yeni Kraliçe çok güzel bir kadınmış,Güzelliğine güzelmiş Amma, bir o kadar da kibirliymiş, Kendisinden daha güzel birinin olabileceği düşüncesine bile tahammül edemezmiş. Odasında sihirli bir Aynası varmış. Hergün o Aynanın karşısına geçer, saatlerce kendisini seyreder ve sonunda -
Ayna Ayna söyle Bana
En güzel kim bu Dünyada
Diye sorarmış. Ayna da hiç duralamadan Sizsiniz Kraliçem - Dermiş.
Fakat Pamuk Prenses 14 yaşına geldiğinde,Birgün Ayna şöyle demiş-
Güzelsiniz Kraliçem güzel olmasına ama Pamuk Prenses sizden daha güzel -
Kraliçe bunu duyunca çok kızmış, Öfkesinden ne uyku girmiş gözüne, nede bir lokma yemek yiyebilmiş, Hemen Sarayın Avcısını çağırmış yanına -
-Pamuk Prensesi ormana götür,ve orada öldür,Öldürdüğüne kanıt olarak da kalbiyle ciğerini sök bana getir -diyerek bir kahkaha atmış.Avcı ne diyeceğini bilememiş,Pamuk Prensesi öldürmek ona pek akıllıca gelmemiş, Böyle birşeyi nasıl yapabilirim diye düşünmüş durmuş. Ama Kraliçenin emrini de yerine getirmek zorundaymış.Pamuk Prensesi ormana götürmüş,Bıçagını çekmiş,Fakat Pamuk Prensesin ağladığını görünce onu öldürmeye kıyamamış, Pamuk Prenses ağaçların arasına dalıpgözden kaybolurken,Avcı bir Hayvan avlamış, Kalbiyle Ciğerini söküp Kraliçeye götürmüş. Böylece yalanı ortaya çıkmayacakmış.
Pamuk Prenses Akşam olup hava kararınca, Dağların ardında küçük bir eve gelmiş,Kapısını çalmış,Açan olmamış, Cesaretini toplayıp içeri girmiş.İçeride üzeri yenmeye hazır yiyeceklerle dolu yedi küçük tabağın bulunduğu 7 küçük sandalyeli uzun bir masa varmış, Duvar dibindede 7 yatak diziliymiş, Beklemiş,beklemiş ama kimsecikler gelmemiş. Çok aç ve yorgun olduğu için daha fazla bekliyememiş ve her tabaktan birer kaşık yemek almış, ve 7 yataktan yedincisine yatıp uykuya dalmış.Biraz sonra evin sahipleri eve dönmüşler. Dağların derinliklerinde bulunan bir gümüş madeninde çalışan 7 cücelermiş bunlar, Pamuk Prensesi görünce - Ne kadar güzel bir kız demişler,Sabah olup uyandığında Pamuk Prenses cüceleri görünce önce çok korkmuş, Ama kısa bir süre sonra onlardan bir kötülük gelmiyeceğini onların çok iyi insanlar olduklarını anlamış, 7 Cüceler Pamuk Prensesten evlerini çekip çevirmesini istemişler. O da hemen kabul etmiş.Ertesi Sabah hoşça kal demiş 7 cüceler işe giderlerken, Kapıyı kimseye açma ,eğer Üvey Annen burada olduğunu öğrenirse seni tekrar öldürmeye kalkar sonra, 7 Cüceler Pamuk Prensesi o kadar çok sevmişler ki -
Kraliçe birgün Aynasının karşısına geçmiş ve - Ayna ayna Güzel Ayna Var mı benden daha güzel buralarda ? diye sormuş, - Güzelsin Kraliçem ,Buraların en güzeli sensin, ama ne var ki Yüksek Dağların ardında cücelerin şirin evindeki Pamuk Prenses Dünyalar güzeli.Kraliçe o kadar sinirlenmiş ki ne yapacağını şaşırmış,Hemen bir sepet dolusu kırmızı elmayı almış ve kılık değiştirerek Pamuk Prensesin bulunduğu eve gelmiş. Pamuk Prensesin kapısını çalıp ona kırmızı Elmalarından ikram etmiş, Bu kırmızı ve zehirli elma Pamuk Prensesin boğazına takılmış kalmış,ve Pamuk Prenses oracığa yığılıp kalmış.Kraliçe koşa koşa saraya gitmiş, Ertesi gün Aynaya kimin en güzel olduğunu sorduğunda Ayna, Sizsiniz Kraliçem deyince Dünyalar onun olmuş.Cüceler Kulübeye geldiklerinde Pamuk Prensesin yerde yatan halini görmüşler, ve hiçbiri
onu uyandıramamış. Birkaç gün geçmiş,Başında ağlayıp durmuşlar. Onu gömmeye kıyamamışlar. ve camdan bir tabut içine koymuşlar, Tabutu da yüksek bir tepenin en tepesine yerleştirmişler.
Günlerden birgün, Cüceleri ziyarete gelen bir Prens oradan geçerken camdan tabutun içinde Pamuk Prensesi görmüş ve hemen ona aşık olmuş. Onu Sarayıma götürmeme izin verin diye yalvarmış Prens,7 Cüceler ona acımışlar, ve izin vermişer, Prensin Uşakları tabutu kaldırırken Pamuk Prensesin boğazına takılmış olan zehirli elma parçası pat düşmüş ağzından,Pamul Prenses gözlerini açmış.Pamuk Prenses ve Prens 40 gün 40 gece düğün yapmışlar, O günden sonra kötü kalpli Kraliçeden uzak bir ülkede yaşamışlar. 7 Cüceler Pamuk Prensesi özledikleri zaman onu ziyarete gitmişler ve Pamuk Prenses sonsuza kadar Mutlu yaşamış, Masalımız burada biter.Hepinize iyi uykular dilerim, Küçük Minikler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder