19 Ocak 2011 Çarşamba

Fransız Şair,Yazar ve Devlet Adamı - Victor Hugo (1802-1885)

Victor Hugo 26 Şubat 1802 de Fransada doğdo.Liseyi bitirdikten sonra kendini tümüyle Edebiyata adadı.1824 yılında Fransız Coşumcularının (Romantikler) yayın organı olan La Muse Française Dergisini kurdu.Cenacle adını taşıyan coşumcu sanatçılar çevresinin üyesi ve onun odak noktası oldu.1830 - 1843 arasında en verimli dönemlerinden birini yaşadı.Romanları,Tiyatro yapıtları ve şiirleriyle başarıdan başarıya koştu.1831 de Notre Dame de Paris (Parisin Notre Dame kilisesi) adlı büyük Romanını yayımladı.1841 yılında Fransız Akademisine üye seçildi.Çok sevdiği kızı Leopoldine'nin 1843 de kazayla boğularak ölmesi üzerine 1852 ye dek yeni yapıt vermedi.1848 Fransa Devriminden sonra Parlamento üyeliğine seçildi.3. Napolyonun Hükümet Darbesini engellemeye çalıştı.Başaramayınca 1851 yılında Belçika ya kaçmak zorunda kaldı.


Ateşli bir Demokrasi ve Cumhuriyet yanlısı olarak İmparatorluk rejimini eleştiren yapıtlar yazdı.1855 - 1870 arasını küçük bir İngiliz Adası olan Guemsey de geçirdi.O dönem yazarlığının en üretken yılları olmuştur.1862 yılında Başyapıtı Les Miserables (Sefiller) adlı Romanını yayımladı.Bunu 1866 Les Travailleurs de la mer (Deniz işçileri) ve aynı yıl L'Homme qui Rit (Gülen Adam) gibi önemli Romanlar izledi.


Fransa'da Cumhuriyet yeniden kurulunca Paris e döndü.Ulusal Meclise seçildi.Artık Fransanın en gözde kişilerinden biriydi.Paris Komününün ezilmesinden sonra Komüncülerin bağışlanması için çok uğraştı sonuç alamadı.Giderek siyasal ve Toplumsal yaşamdan elini eteğini çekti.1885 yılında ölüm döşeğinde iken (Tanrıya inanıyorum,Ahirete inanıyorum fakat hiçbir kilise Papazını başımda istemiyorum,Beni seven bütün Dünya İnsanlarının gönülden dualarını bekliyorum,Bu benim için kafidir) Diyerek 22 Mayıs 1885 yılında hayata gözlerini yummuştur.Sevgili Dostlar Bu büyük yazarın en önemli yapıtlarından biri olan Notre Dame'ın Kamburu Romanını özet olarak sunuyorum okuyalım Beğenilen değerli bir eserdir.


NOTRE DAME' IN KAMBURU

Notre Dame'ın Kamburu (Orjinal ismi Notre Dame de Paris) Victor Hugo'nun 1831 yılında yayımlanan ve Fransa'da Krallık Döneminin karanlık günlerinden kesitler sunan Romanıdır.19. yy Başlarında Paris Şeir Pılanlamacıları Notre Dame Katedralinin bakımsızlığından ötürü Katedrali yıktırmak istemişlerdir.Ünlü Fransız yazarı Victor Hugo halkın ilgisini buraya çekmek ve Katedralin yenilenmesini sağlamak için Notre Dame'ın Kamburu adlı Romanını yazmıştır.Roman Notre Dame Katedralinin yenilenmesinde büyük rol oynamıştır.Eserde Claude Frollo adlı bir Papaz Katedralin önünde bir bebek bulmuştur.Çok çirkin bir bebek olduğundan ona Fransızca (Eksik tamamlanmamış) anlamına gelen Quasimodo ismini verir.Yaşı ilerledikçe Quasimodo Katedralde Zangoçluk görevini alır.Bir süre sonra çanın sesi nedeniyle sağır olur.Günün birinde Esmeralda adındabir kızla tanışır,Esmeralda genç ve güzel bir kızdır.Bu kız küçükken çingeneler tarafından Ailesinden kaçırılmış ve yerine sakat bir çocuk olan Quasimodo bırakılmıtır.Quasimodonun ona aşık olmasıyla olaylar karışır.Çünkü Papaz Claude Frollo da Esmeraldaya bu tür duygular beslemektedir.


Esmeralda ise özgür ruhlu ve çapkın bir şair olan Gringoire ile onun hayatını kurtarmak için evlenmiştir.Esmeraldanın kalbini ise soylu ve zengin bir Ailenin kızıyla nişanlı olmasına rağmen çapkın ama yakışıklı bir subay olan Phobeus çalmıştır.Frollo kıskançlığı ve karşılıksız aşkı yüzünden duyduğu kini sonucu,Esmeralda ve Phobeus'un buluştuğu bir gece Esmeraldanın bıçağı ile onu yaralar vesuç Esmeraldanın üzerine kalır.Başta Phobeus olmak üzere herkes onun büyücü olduğunu ve parada gözü olduğundan bunu yaptığını düşünür.Esmeralda her ne kadar suçsuz olduğunu söylesede insanlar bir çingeneye inanmaktansa bir rahip ve subaya inanmayı tercih ederler.Çingene Dostları ve Quasimodo tarafından hapsedildiği zindandan kaçan Esmeralda Phobeus komutanlığındaki Askerlerin çingenelerin sokağını basması ve Abisi gibi gördüğü ama ona aşık olan çingene kralı Clopin'in öldürülmesi üzerine tekrar ortaya çıkmış olur,ve asılır.Her şeyi Frollo'nun kurduğunu anlayan Quasimodo ise Esmeraldanın asılması üzerine Frollo'yu kilisenin merdivenlerinden iterek öldürür.


1831 deyayımlanan Notre Dame de Paris Roman kişilerinden biri öylesine etkili oldu ki Notre Dame'ın Kamburu adıyla tanındı.Hugo bu Romanda insanların yaşamında kaderin egemenliğini göstermek istemidir.Ayrıca yoksulluğun insanların duygu ve düşüncelerini köreltmediğini ortaya koymuştur.NotreDame'ın Kamburu Hugo'nun Fransız yazarlarının önde gelenlerinden biri olduğunu yayımlandığı yıllarda göstermiştir.Roman Hugo'nun hem kendi ülkesinde hemde ülkesi dışında çok okunan kitaplardan biridir.Hemen hemen bütün dillere aktarılmış Filmi yapılmıştır.Şiir seven Dostlarım şimdi de Büyük üstat Victor Hugo'dan yazmış olduğu şiirlerinden bir demet Sunuyorum.


MEZAR VE GÜL

Senin gibi aşk çiçeği ne yapar
Seher vakti yağdığında yağmurlar
Diye Mezar sordu Güle
Ya senin kuyu gibi ağzına
Düşen insan ne yapar daha sonra
Diye sordu ona Gül de
Ey karanlık mezarAmber ve Bal
Kokusuna döner o damlacıklar
Anladın mı beni şimdi
Mezardadedi ki,Ey dertli çiçek
Melek olup göklerde süzülecek
İçime düşen her kişi

GELİN BÖCEĞİ

Dedi ki,sanki üstümde
Bir yaratık geziniyor
Baktım kar gibi boynunda
Küçük pembe bir böcek var

İster bilge ister deli
İnsan hoyrattır gençlikte
Boyunda böcek yerine
Dudakta öpüş görmeli

Cam gibi pembe sırtında
Küçük siyah benekler var
Bizleri seyretmek için
Daldan eğilmişti kuşlar

Körpe dudaklı güzelim
Eğildim boynuna doğru
Gelin böceğini aldım
Öpücükte kaçıp gitti.

Gökte gördüm o böceği
Dedi ki ey salak oğlum
İyilik tanrının işi
Aptallık insanoğlunun


AĞLAMAK İÇİN GÖZDEN YAŞMI AKMALI?

Ağlamak için gözden yaşmı akmalı ?
Dudaklar gülerken,insan ağlıyamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı
Çirkin bir tende güzel bir ruh,kalbi bağlıyamaz mı ?
Hasret,özlenenden uzak mı kalmaktır ?
Özlenen yakındayken,hicran duyulmaz mı ?
Hırsızlık,Para,Malmı çalmaktır
Saadet çalmak,hırsızlık olmaz mı ?
Solması için gülü dalından mı koparmalı ?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı ?
Öldürmek için silah,hançer mi olmalı ?
Saçlar bağ,gözler silah,gülüş kurşun olmaz mı ?

KADINA

Eğer kral olsaydım,çiğneyerek tahtımı
Memleketin Halkını dizlerine sererdim
O Kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim

Eğer Allah olsaydım o heybetli o derin
Kainatın,Semanın Denizlerin her yerin
İrademin önünde eğilen Meleklerin
Sevgilim bir busene hepsi senindir derim


NELER Mİ İSTİYORUM ?

Neler mi istiyorum uyanınca her sabah
Ne bahardan bir neşe,ne yazdan bir çiçek
Siyah siyah çok siyah,kadife kadar siyah
Bir saçın buklesini bana kim getirecek

Neler mi istiyorum,gurbette Akşamlardan
Ne rüzgardan bir buse,nede pembe bir kelebek
Derin,Derinçok derin,ufuklar kadar derin
Bir çift gözün rengini,bana kim getirecek

DİANA

Bahçelerde koşardık kiraz toplamaya
Poros mermeri gibi güzel ak kollarıyla
Ağaçlara tırmanır,dalları eğerdi
Yapraklar ince ince ürperirdi rüzgarda
Ak gerdanı güneşte,gölgeyle dalga dalga
Al meyvaya uzanırdı,incecik parmakları
Kirazların herbiri bir ateş damlasıydı
Ardısıra çıkardım,Bacağını açarken
Tutuşan gözlerime usulca susun derdi
Sonra şarkı söylerdi
Bazen ak dişlerinde,türkü yerine meyva
-Tıpkı o güzel erden,o yabanıl Diana
O güzelim ağzıyla kiraz sunardı bana
Dudağımda konarken,bir sevda gülücüğü
Düşürürdüm kirazı,alırdım öpücüğü



Hiç yorum yok: