II. Mehmet yedinci Osmanlı Padişahı Divan Edebiyatında Avni mahlasını kullanmıştır.II. Murad ve Hüma Hatunun oğludur.İstanbul''u fethetmesinden sonra (Ebu-İ-Feth)Fethin Babası ve daha sonraki asırlarda Fatih lakabıyla anılmıştır.İstanbulun fethi Ortaçağın sonu yeniçağın başlangıcı olmuştur. Bundan dolayı Fatih çağ açan Hükümdar olarak tanınır. İstanbulu fethetmesinden sonra Kayser-İ-Rum (Roma İmparatoru) ünvanınıda kullanmaya başlamıştır. İstanbulun fethiyle 1000 yıllık Roma İmparatorluğu son bulmuştur.
Fatih Sultan Mehmet uzun boylu,Dolgun yanaklı,Kıvrık burunlu Adeleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük Ulemalarından birisiydi, ve 7 yabancı dil bilirdi. Alim,Şair ve Sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır,bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin Fatih Sultan Mehmet'in en çok değer verdiği Alimlerden biridir.Fatih Sultan Mehmet gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir Komutan ve İdareciydi.Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbirşey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmet okumayı çok severdi.Farsça ve Arapçaya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip Haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorumlarda hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun Bilginleri korur,onlara eserler yazdırırdı. Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet yabancı astronomi Bilgini Ali Kuşcu kendi döneminde İstanbul'a geldi.Ünlü Ressam Bellini'yide İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü.Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar Hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı.Azim ve irade sahibiydi.temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur,Bozgunu önlemek için ileri atılarak Askerleri savaşa teşvik ederdi.
İSTANBUL'UN FETHİ - Fatih Sultan Mehmet padişah olduktan sonra ilk iş olarak devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu İbrahim Bey af diledi,Fatih İstanbul'un fethini düşündüğü için onu bağışladı. Karamanoğlu meselesini çözen Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi için gerekli hazırlıklara başladı. Devrin Mühendislerinden Sarıca Sekban,ile Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirnede top dökümü işiyle görevlendirildi. (Şahi) adı verilen topların yanında tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerinin üretilmesi (Havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı.Yaptırılan bu büyük toplar İstanbulun Fethedilmesinde önemli rol oynadı. Yıldırım Beyazitin İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarın karşısına Rumelihisarı (Boğazkesen) inşa edildi.
Fatih Sultan Mehmet hazırlıklar tamamlandıktan sonra,Bizans İmparatoru Kostantine bir elçi göndererek kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi.Fakat imparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453 de kuşatmayı başlattı. Osmanlı Donanması ise Haliçin girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti. Ordu Merkez sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı. 19 Nisanda yapılan ilk saldırıda tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara kadar yanaşıldı. Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150.000 ile 200.000 arasındaydı. Bu kuvvetler Rumeli ve Anadolu Beylerine bağlı çeşitli Kuvvetlerde katılmıştı. Çok şiddetli çarpışmalar oluyor,Bizanslılar şehri koruyan surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı. Venedik ve Cenevizliler de Donanmalarıyla Bizansa yardım ediyorlardı. Fatih Sultan Mehmet Osmanlı Donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılmadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu. İstanbulun Haliç tarafındaki surların zayıf olduğu biliniyordu. Bizans bu Bölgeye zinciri bu nedenle germişti. yüksekten atılan taş gülleler Bizans Donanmasından bazı gemileri batırmıştı. Fakat bir kısım Donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi.
Fatih Sultan Mehmet İstanbulun Fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi. Osmanlı Donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliçe indirilecekti. Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşaya kadar ulaşan bir güzergah üzerinden kızaklar yerleştirildi. Gemilerin kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için,Galata Cenevizlerinden Zeytinyağı,Sade yağ,Domuzyağı alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67 yada 72 parça gemi düzeltilmiş yolda Haliç'e indirildi.Haliçteki Türk Donanmasına ait toplar surları dövmeye başladı.Ciddi çarpışmalar cereyan etti. Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok tüfek atışları,Lağım kazmalar Büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti. Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşmaması Askerler arasında endişe yarattı. Ancak İstanbulu herne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmet kumandanların ve Alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi, Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra 29 Mayısta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı.Çarpışmalar sırasında Bizansı koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlanmıştı.
Surlar içerisine küçük sızmalar oluyor ancak geri püskürtülüyordu. İlk defa Ulubatlı Hasan ve Arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul Surları artık direnemiyordu. 53 gün süren ve 19 Nisan - 6 Mayıs 12 Mayıs ve 29 Mayısta yapılan 4 büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğunun 1125 yıllık başkenti olan Ğİstanbul 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.Fatih Sultan Mehmet İstanbulun fethi sırasında sergilediğiğ tutumlar nedeniyle Çandarlı Halil Paşayı 10 Temmuz 1453 tarihinde Edirnede idam ettirdi.Bazı kaynaklara göre Çandarlı Fatih'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu.Bu olay ile Fatih otoritesini pekiştirmiş oldu. ve herkes genç hakana boyun eğdi.Çandarlı Halil Paşa fetihten sonra idamına giden süreçte Yedikulede Altınkapıda 40 gün hapsedildi.10 Temmuzda gözlerine mil çekildi ve daha sonra idam edildi. Boyun eğecek yerde Hakana dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim paşa tarafından İznik'e götürülüp türbesine gömüldü. Çandarlı Halil Paşa idam edilen ilk Osmanlı Sadrazamıdır.
İstanbul'un fethi çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi.Fatih Sultan Mehmet İstanbulun fethinden sonra Batıdaki hakimiyeti pekiştirmek sınırları genişletmek islamı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan Birliğini bozmak amacıyla Avrupa üzerine birçok seferler düzenledi Sırbistan (1454-1459) Mora (1460) Eflak (1462) Boğdan (1476) Bosna-Hersek'i,Arnavutluk,Venedik (1463-1479) İtalya (1480) ve Macaristan seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu Avrupadaki hakimiyetini pekiştirdi.Sırbistan Krallığı tamamen ortadan kaldırılıp Osmanlı sancağı haline getirildi. Mora tamamen fethedildi. Eflak Osmanlı eyaleti yapıldı.Bosna tekrar Osmanlı hikimiyetine alındı.Arnavutluk ele geçirildi. 16 yıl süren Osmanlı-Venedik Deniz savaşları sonunda Venedik barış kabul etti. İtalyaya yapılan sefer sırasında Romanın fethi açısından çok önemli bir merkez olan Otranto fethedildi,ancak Fatih Sultan Mehmet in ölümü üzerine geri kaybedildi.
Fatihin Bosna-Hersek seferleri ve Bosnalıların Müslüman oluşu - Osmanlılara vergi yoluyla bağlı olan Bosna Kralının anlaşmalara riayet etmemesi üzerine Üsküpten harekete geçen Fatih Sadrazam Mahmut Paşa ve Turahanoğlu Ömer Beye Bosnanın tamamen fethedilmesi emrini vermişti. 1463 yılındaki seferle Bosna kralı Osmanlı hakimiyetini yeniden tanıdı.Ancak Şeyhülislamın da fetvasıyla sonra öldürüldü. ve bu topraklarda Bosna Sancakbeyliği oluşturuldu. Fakat ordunun İstanbula dönmesi üzerine ayni yıl Macar Kralı Bosnaya girdi. İkinci kez düzenlenen seferle Osmanlılar yayçe dışındaki bütün kale ve şehirleri yeniiden ele geçirdiler.Fatih devrinde Osmanlıların karada en güçlü komşusu ve rakibi Macarlar,Denizde ise Venedik idi. Macarlar bu dönemde tek başlarına Osmanlılara baş edemiyeceklerini bildiğinden doğrudan bir savaşı göze alamamış Fatihte tabii sınır olan Tunayı geçmeyi düşünmemiştir. Ancak Akıncılar vasıtasiyle Macaristana güvenliğin sağlanmasına yönelik yüzlerce başarılı akın düzenlenmiştir. Kezak Cumhuriyeti de Osmanlılarla doğrudan karşılaşmaktansa Balkanlardaki diğer Devletleri kışkırtmayı yeğ tutmuştur.Güçlü Donanmasıyla Mora ve Egedeki Adalara sahib olmak isteyen Venedik Osmanlılar karşısında istediği sonucu alamamış Aksine pek çok ada ve kıyı kaleleri Osmanlıların eline geçmiştir.
Eflak ve Boğdan seferleri Yıldırım Bayezit zamanında vergiye bağlanan Eflak Prensliğinin başında Vlad (Kazıklı Voyvoda) getirilmişti. (1456) Osmanlılara bağlı görülen Vlad aslında gizliden gizliye düşmanlık ediyordu. Vlad'ın Fatihin Elçilerini kazığa oturtarak öldürmesi üzerine 1462 yılında Fatih Eflaka bir sefer düzenledi. Boğdandan da yardım alan Osmanlı kuvvetleri Voyvodayı uzun süre takip etti. Neticede sığındığı Macarların Osmanlılarla yaptığı anlaşma üzerine Vlad'ı esir etmeleri ile mesele çözüldü. Fatih Voyvodalığa Radul'u getirdi ve Eflak bir osmanlı eyaleti haline geldi.1455 ten itibaren Osmanlı hakimiyetini tanıyan Boğdan Prensliğinin Kefe'nin fethinden sonra izlediği düşmanca siyaset üzerine Osmanlı Kuvvetleri 1475 yılında Racova savaşında yenilmesine rağmen 1476 da Boğdan'a girdi.Fatihin bizzat başında olduğu Osmanlı kuvvetleri Boğdan ordusunu büyük bir bozguna uğrattı.Böylece Boğdan da yeniden Osmanlı Hakimiyetini tanımış oldu.
Arnavutluk seferi - Papalık ve Napoli Krallığının desteği ve kışkırtmasiyle harekete geçen Arnavutluk Hakimi İskender Bey vurkaç taktiğiyle Osmanlı Kuvvetlerine baskınlar düzenlemekteydi. Bunun üzerine Fatih bizzat sefere çıkmaya karar verdi. 1465 yılında gerçekleşen I. Seferde İlbasan kalesini yaptırıp içine asker yerleştiren Fatih Balaban Paşayı bölge için görevlendirerek geri döndü. Ancak Papa ve diğer Devletlerden aldığı kuvvetlerle Türklere saldıran İskender Bey Balaban Paşayı şehit etti ve İlbasan kalesini kuşattı. Bunun üzerine fatihII. Arnavutluk seferine çıktı. (1467) ele geçirilen topraklarda yeni Garnizonlar oluşturdu. Bu sırada İskender Beyölmüş ve yerine oğlu Jean geçmişti.Arnavutlukta başlayan kargaşa sebebiyle Fatih III. kez Arnavutluk seferini başlattı.Arnavutların elinde kalmış olan Kroya ve İşkodra kuşatıldı.Nihayet 1479 da Arnavutluk da bir Osmanlı vilayeti durumuna geldi.
Fatih Sultan Mehmet 1461 de Pontus Devletinin (Trabzon İmparatorluğu) Başkenti Trabzonu ele geçirdi.ve bu Devletin varlığına son verdi. 1462 de yeniden Rumeli seferine çıktı. Eflakı Osmanlı Devletine bağladı ve 1463 te Bosnayı tamamen ele geçirdi.Aynı yıl Ege Denizindeki Midilli Adasını alınca Venediklilerle arası açıldı.Bu olay 1479 a kadar sürecek olan savaşın da başlangıcı oldu. Fatih'in egede fethettiği adalar Taşoz,Eğriboz,Limni semadirek, imroz,midilli ve Tenedos'dur. 1465 te Hersekin büyük bölümü 1466 da Arnavutluktaki bazı kaleler fethetti.Osmanlı Devletinin gelişen bu gücü karşısında Karamanoğulları,Doğu Anadoludaki Akkoyunlularla ittifak kurdu.Fatih 1466 da yeni bir Anadolu seferine çıktı.Karamanoğullarının Başkenti Konyayı ele geçirdi.Ama İstanbula dönünce Karamanoğulları Osmanlılara geçen yerleri geri aldılar.Sonradan Sadrazam olacak olan Gedik Ahmet Paşa 1471 de Karamanoğullarını bir kez daha yenilgiye uğrattı. Akkoyunlular Karamanoğullarını desteklemeye devam ettiler.11 Ağustos 1473 te Otlukbeli savaşında Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasanı ağır bir yenilgiye uğrattı. Ertesi yıl Karamanoğulları Beyliğini tamamen ortadan kaldırdı.
Fatih 1481 de Anadoluya doğru yeni bir sefere çıktı.Ama daha yolun başında hastalandı.ve 3 Mayıs 1481 de Maltepedeki Ordugahında öldü. Gut hastalığından öldüğü sanılmakla birlikte,zehirlendiği de söylenir. Ölümünden sonra oğlu Bayezit tahta çıktı.Fatih Camiindeki türbesinde yatmaktadır.Seferi nereye düzenlediği tam olarak bilinmemektedir. Zira Fatih bu bilgiyi seferin güvenliği açısından çok gizli tutuyor kimseye söylemiyordu.Ancak Tarihciler seferin Mısıra yada Romaya (Papalık) olacağı yönünde tahmin yürütmektedir.Ama başka kitaplar ve Tarihçiler ise farklı yerlere fetih düzenliyeceği görüşündeydi. Birlikleri Üsküdarda topladığı ve hazırlıkları başlattığı için seferin İtalya olma olasılığı günümüz Tarihçileri tarafından makul bulunmaktadır.Fatih Sultan Mehmet öldükten sonra Papa 2-3 gün boyunca tüm kiliselerin çanlarını çaldırmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder