4 Haziran 2012 Pazartesi

Alman Ressam ve Gravürcü-Albrecht Dürer (1471-1528)


Çok yönlü çalışmalarıyla Rönesansın Avrupanın kuzey kesiminde yayılmasında etkili olmuştur. Kuyumcu olan Babasından tahta ve bakır üzerine gravür,suluboya ve yağlıboya resim tekniklerini öğrenmiştir. Bilgisini arttırmak isteğiyle İtalyaya gitmiş (1494) Podova'da ve Venedikte kalmış, burada Bellini ler ve onların çevresiyle dostluk ilişkileri kurmuştur.


Giovanni Bellini nin resminin üzerindeki etkisinin en ilgi çekici örneği Çocuklu Meryem adlı tablosunda görülmektedir.Venedik te İtalyan ortamından esinlendiği ve konusunu Mitolojiden alan bir çok desen yapmıştır. Bunların üzerindede Andrea Mastegna nın gravürlerinin etkileri belirgindir.


Dürer e asıl ün kazandıran teknik,ksilografi (Tahta üzerine kazı) tekniği olmuş ve bu tekniğe göre yapılmış 15 tabloluk Apokalips dizisinin ilk baskısı 1498, ikinci baskısı ise 1511 yıllarında yapılmıştır. Korkunç ve Mucizevi olayları anlatan bu tablolarda figürler büyük bir enerjiyle çizilmiştir. 1499 yılında yapmaya başladığı Büyük Tutku dizisinin ilk 7 gravürü aynı nitelikleri gösterir. Floransa da Uffizi galerisinde ve Londrada National Gallery de bulunan iki Baba portresi ile kendi portrelerinde eksiksiz bir görüş ve renk ustalığına ulaştığı görülür. Bir portre ressamı olarak en önemli özelliklerinden biri de Oswalt Krell in veTucher  Ailesinin portresinde olduğu gibi,öznenin psikolojisini de vermesidir.


Dürer en önemli eserlerinden biri olan perspektif ile rengi kullanılışındaki ustalığının açıkça belirdiği Büyüklerin Hayranlığı adlı tablosunu (Floransa Uffizi Galerisi) da yaptıktan sonra Rosario Bayramı adlı  Mihrap resmini yapmak üzere İtalya ya gitmiştir.Venedik te kaldığı süre içinde çok sayıda Portre,desen yapmış ve Brunelleschi anlayışında perspektif çalışmıştır. 1507 yılınbda yaptığı Adem ile Havva tablosunda da anatomi ve insan vücudunun boyutları üzerine çalışmalarının derinliği açıkça görülmektedir.


Dürer 1522 den itibaren tahta üzerine oyma tekniğini bırakarak, bakır üzerine gravür yapmaya başlamış ve Şövalye, Ölüm ve Şeytan ve Hüzün adlı ünlü gravürlerini meydana getirmiştir.


Dürer 1512 - 1519 yıllarında İmparator Maximilian ın hizmetinde çalışmış,İmparator öldükten sonra,aylığının kesilmemesi için yeni İmparatordan ricada bulunmak üzere Hollandaya gitmiş, (1520) Bruges ve Gand da sergiler açmıştır. Dürer in portreleri buyolculuktan sonra yeni bir resim gücü kazanmıştır. Almanya dan döndükten sonra,resim alanındaki son eseri olan ve havarileri canlandıran tabloyu yapmıştır. Kişileri doğal büyüklükte canlandıran bu tablonun Dürer in resim hayatının en başarılı sentezi olduğu söylenebilir.

Hiç yorum yok: