14 Haziran 2012 Perşembe

Ahmet Kutsi Tecer (1901-1967)


Cumhuriyet Edebiyatımızın Şair ve yazarlarından olan Ahmet Kutsi Babasının memuriyeti sebebiyle 4 - Eylül - 1901 de Kudüs'te doğmuştur. Asıl adı Ahmet olup Kutsi ismi doğduğu yer olan Kudüs'ten dolayı verilmiştir.İlköğrenimini Kudüs'te bir Fransız okulu olan Kudüs Frers okulunda tamamlamıştır.Ahmet Kutsi Babasının Kırklareli'ne tayini sebebiyle Ortaokulu Kırlareli'nde Lise öğrenimini Kadiköy Sultanisinde tamamlamıştır.Lise sonrası iki yıllık olan Halkalı Yüksek Zıraat okulunu bitirmiştir.Daha  sonra Yüksek Öğretmen okulu imtihanını  kazanarak iki yıl İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne devam etmiştir. 1925 yılında Yüksek Öğretmen okulu bursuyla Biyoloji öğrenimi için gönderildiği Paris Sorbonne üniver
sitesinde Felsefe öğrenimini sürdürdü.


Ancak bu öğreniminide tamamlıyamadan yurda döndü ve tekrar Edebiyat Fakültesine devam ederek öğrenimini tamamladı. 1930 da Gazi Eğitim Enstitüsüne Edebiyat öğretmeni olarak atandı. 1934 te Yüksek öğretim Genel Müdürü oldu.Yedi yıl süren bu görevi sırasında özellikle Devlet Konservatuarını teşkilatlandırdı.1942 de Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine atandı. Ardından Adana ve Urfa Milletvekili oldu.(1942-46) 1941-45 yılları arasında Ülkü Mecmuasını yönetti.Bu yıllarda Köy Temsilcileri ile ilgilendi.Köy Tiyatrosunu inceledi.ve Koçyiğit Köroğlu oyununu yazdı.Ahmet Kutsi Tecer Halk şairlerinin son büyüklerinden olan Aşık Veysel'i Sıvasın Sivrialan köyündeki yalnızlığından çıkarıp bütün ülkeye tanıtmıştır.Müze ve Kütüphanelerdeki eskiyazmalar,vesikalar,minyatürler kenar köşeye atılmış cönkler arasından belgeler çıkartarakYunus Emre, ve Karacaoğlanın hayatına ışık tutmuştur.Eski Türk dansları oyun kolları köylü temsilleri ortaoyunu üzerinde çok önemli araştırmalar yapmıştır.


Ahmet Kutsinin ilk şiirleri 1921 - 1922 de Dergah Mecmuasında,1924 -1925 yıllarında Milli Mecmuada yayımlanmıştır. 1933 -36 yılları arasında şiir bakımından en verimli olduğu dönemdir. 1932 de Ahmet Kutsinin kendi eliyle yayımladığı (Şiirler) adlı kitabından sonra şiirlerinin çoğu Varlık, Oluş, Yücel, Ülkü ve Türkdüşüncesi dergilerinde yayımlanmıştır.Ahmet Kutsi Tecer 1966 da İstanbul Eğitim Enstitüsü öğretmeni iken yaş haddinden emekli oldu. 25 Temmuz 1967 de İstanbulda öldü ve Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi, Ruhu şad olsun, şiire meraklı dostlarıma şairin eserlerinden birkaçını sunuyorum.


ÖLÜ
Bir sonsuz rüyaya açılmış gözler
Yummayın,yummayın kirpiklerini
Kim ondan daha çok hayatı özler
Çağırıyor,çağırıyor sevdiklerini

Gelmiyor,gelmiyor o yüzler niçin ?
Kaybolmuş koynunda onlarda niçin ?
Bilmiyor boyunun ölçüsü için
Başının ucuna geldiklerini

Bilmemki adını onun,kim saklar
Şimdiden unutmuş onu kucaklar
Besbelli üşütür soğuk topraklar
Soymayın,soymayın giydiklerini

    O DÖNMEDEN  ÖNCE
Geceleyin benden ayrılır ruhum
Dönünceye kadar açık kalır cam
Uyanık,başımın ucunda bir mum
Beklerim,beklerim böyle her akşam

Bilmesemde nereye gidiyor ruhum
Bütün gece sessiz,eriyip de mum
Sabah olduğunu çok biliyorum
Biliyorum,bu bir sonsuz helecan

Besbelli bir ömür böyle sürecek
O öyle uçarı,ben böyle ürkek
Birgün ya bilerek,ya bilmeyerek
O dönmeden camı kapayacağım


ANNELER
Dal birgün dedi ki tomurcuğuna
- Tenimde bir yara işler gibisin
Titrerim rüzgarlar keder vermesin

Anneler beşikten der çocuğuna
- Acını görmesin gözüm alemde
Teselli demeksin bana son demde

Bütün ümitleri yel alır gider
Tomurcuklar açılır,sel alır gider
Anneler büyütür,el alır gider

BAŞBAŞA
İşte bir vazoda açmış iki gül
İşte bir saksıda eşsiz kuşkonmaz
Gülleri gördükçe gönlüm bir bülbül
Saksıya baktıkca içimde bir haz

Dışarıda fırtına,uğultu,tipi
Odada sessizlik tutulur gibi
İşte o da geldi,evin sahibi
Oturduk,eskiden konuştuk biraz

Dışarıda fırtına,tipi---yerler kar
İçeride başbaşa iki bahtiyar
Onları ısıtan eski bir bahar
Dışarıda yepyeni bir kış,bir ayaz

 ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür
Gezmesekde, tozmasakda
O köy bizim köyümüzdür

Orda bir ev var uzakta
O ev bizim evimizdir
yatmasakda,kalkmasakda
O ev bizim evimizdir

Orda bir ses var uzakta
O ses bizim sesimizdir
Duymasakda,tınmasakda
O ses bizim sesimizdir

Orda bir dağ var uzakta
O dağ bizim dağımızdır
İnmesekde,çıkmasakda
O dağ bizim dağımızdır

Orda bir yol var uzakta
O yol bizim yolumuzdur
Dönmesekde,varmasakda
O yol bizim yolumuzdur


NERDESİN
Geceleyin bir ses böler uykumu
İçim ürpermeyle dolar- Nerdesin
Arıyorum yıllar var ki ben onu
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin

Gün olur sürüyüp beni derbeder
Bu ses rüzgarlara karışır gider
Gün olur peşimden yürür beraber
Ansızın haykırır bana- Nerdesin

Bütün sevgileri atıp içimden
Varlığımı yalnız ona verdim ben
Elverir ki bana birgün derinden 
Ta derinden birgün bana gel desin

RÜZGAR  GÜLÜ
Her yandan duyarım bir gül kokusu
Meltemle dağıtır uzak bahçeler
Günbatısı,poyraz,ve güneydoğusu
Cenup rüzgarları ruhumu çeler

Bilmem ki nerede bu gizli bahar ?
Nereden bu ıtri alıyor rüzgar ?
İklimler dışında bir iklim mi var ?
Ne fecir birşey  der,ne şafak söyler

Gün olur çağırır beni her ufuk
Sevdalar eline başlar yolculuk
Elinde bir rüzgargülü,bir çocuk
Durmadan yüzüme bakarak üfler


İHTİYAR  AŞIK
Yıllardan beridir ağaran teller
Bu akşam parıldar şakaklarımda
-Bu gece ömrümün son demi-der
Büsbütün ağarsın varsın yarın da

Çırpınır göğsünün içinde kalbi
Bir yaşlı ağaca sinen kuş gibi
Nedir bu esrarlı halin sebebi ?
Neden parlıyor o gözler ? bir oda

Yaşlanmış,altında ipek bir sedir
Bir kız ki ay ondan parlak değildir
Öptükce ağaran bir gül denilir
İhtiyar bülbülün dudaklarında

     SELAM  OLSUN
Selam olsun bizden güzel dünyaya
Bahçelerde hala güller açar mı ?
Selam olsun sonsuz güneşe,Aya
Işıklar,gölgeler suda oynar mı ?

Hepsi güzeldir,Kar ,tipi,fırtına
Günlerin geçişi ardı ardına
Hasretsiz bir kanat şakırtısına
Mavi gökte kuşlar yine uçar mı ?

Uzak,çok uzağız şimdi ışıktan 
Çocuk sesinden,gül ve sarmaşıktan
Dönmeyen gemiler oldukaçıktan
Adımızı soran,arayan var mı ?

BESBELLİ
Besbelli ölümüm sabahleyindir
İlk ışık korkuyla girerken camdan
Uzan başucumda perdeyi indir
Mum olduğu gibi kalsın akşamdan
Sonra koş terlikle haber vermeye
-Kiracım bu sabah canverdi- diye
Üç beş kişi duysun ve Belediye
Beni kaldırmaya gelsin odamdan
Evden çıkar çıkmaz omuzda tabut
Sende eller gibi adımı unut
Kapımı birkaç gün için açık tut
Eşyam bakakalsın diye arkamdan

Hiç yorum yok: