7 Ağustos 2013 Çarşamba

Kayık

Kürek yada yelkenle yürütülen ufak tekne. Kayıklar çoğunlukla ağaçtan, bazan da metalden yapılır. Son yıllarda plastik maddelerden de yapılmağa başlanmıştır. Kayıkları yürütmek için kürek, yelken yada motordan yararlanılır. Yapım tekniğinin gelişmesi  ve buna koşul olarak maliyet fiatının düşmesiyle birlikte, başlangıçta kullanılan buharlı motorların yerini patlarlı ya da dizel motorlar almağa başlamıştır. Söz konusu motorlar kayığın gövdesinin içine ya da dışına takılır.


Kayıklar, gerek denizde, gerekse göl ve akarsularda yük taşıma, yolcu taşıma, balıkçılık ve kurtarma işleri gibi amaçlarla kullanılır. Çeşitli kayık tiplerine,kullanıldıkları yerlere biçimlerine, donatımlarına, ve kullanıldıkları işlere göre adlar verilir. Özellikle motorlu su taşıtlarının ve vapurların olmadığı zamanlarda İstanbul sularında çeşitli adlar verilen pek çok kayık tipi kullanılmaktaydı.


Boğaziçi ve Haliçin çeşitli köy ve semtleri arasında yolcu taşıyan kayıklara (Piyade kayığı) adı verilirdi.Dört ya da beş yolcu taşıyan bu kayıklar kendi içlerinde, bir çifte, iki çifte, üç çifte gibi türlere ayrılırlardı.Yük ve yirmi otuz kişi taşıyacak büyüklükteki kayıklara ise (Pazar kayığı)  adı verilirdi.Bu kayıklarla İstanbulun çeşitli yerlerinde kurulan pazarlara yük ve pazarcılar taşınırdı.


Bu tür kayıklar bugünde kullanılmaktadır. Bunların dışında saraya mensup kişilerin,Devlet ricalinin Saray kadınlarının,şehzadelerin,ve padişahın özel kayıkları vardı. Kıç tarafında padişahın oturduğu köşk kısmı bulunan ve on çifte yada daha çok kürekli olan padişah kayıklarına (Hünkar kayığı) denirdi. Paşaların bindikleri kayıklara ise (Saltanat kayığı) adı veriliyordu. Bu tür büyük kayıklarda kıç tarafında birinci oturakta kürek çekenlere (Hamlacı) denirdi.


Eski İstanbul kayıklarının kendine özgü bir biçimi vardı.Gerek halkın gerekse saray mensupları ile Devlet ricalinin taşınmasında kullanılan kayıklar,ince ve uzun biçimliydi. Halkın kullandığı kayıklar sade olur, tahtaları çoğunlukla boyanmaz sadece cilalanırdı. Saray ve Devlet adamlarının kayıklarıysa çok süslü,işlemeli olurdu.
Bu süs ve işlemelerin zaman zaman bir sanat eseri düzeyine yükseldikleri görülmektedir.

Hiç yorum yok: