22 Nisan 2007 Pazar

Rüya

Hepinize iyi günler.
Rüyalar sırrı çözülemeyen
bilinmeyenlerdendir,niye ve nasıl rüya görürüz.
gördüğümüz rüyalar mutlu sonlada bitebilir. karabasan cinsinden ise,korkunç olayların zihnimizde yaratılması insanı ürpertir.uyansak bile bunların tesirinde uzunzaman kalırız.
Ben bugün böyle bir rüyayı anlatmak istiyorum. Aileler yaşamlarını kurarken
mutlu bir yuva,ve huzur içinde bir yaşam isterler.İşte böyle bir aile yıllarını bu
minval üzerinde yürüttüler.fakat zaman hiçbirzaman durmaz,aylar ayları yıllar,yılları devirir.insanlar yaşlanır,hayat herzaman
insanların isteğine,göre hareket etmez.sevgili eşini kaybeden hayatta iki evladıyla kalan bir
fani, evlatlarını iyi bir şekilde yetiştiren bir ebeveyn,eşi ebediyete intikal edince,hastalıklar
yorgun bedenini rahat bırakmamıştı.oğlu ve kızı mutlu bir evlilik yapmıştı.iş hayatlarında da
çok başarılıydılar.kurdukları şirketler çok iyi çalışıyorlardı.Babalarının kaldığı evin masrafları artmıştı.bu daire ona büyük geliyordu.hastalıkları gene nüksettiğınden,evi tahliye ederek iyi
bir para temin ederek,babalarını en büyük bir hastahaneye yatırdılar.tedavisi çok iyi bir
şekilde yapılıyordu.Bayağı eski gücüne kavuşmuştu.hastahane artık burada yapılacak bir şey
kalmadı,bundan böyle evinizde istirahat ederek rahat bir yaşam sürebilirsiniz.Bu amcanın
evine telefon edin,gelip alsınlar.hastahaneye yatırılırken oğlunun adresi olduğu için ,ona
telefon açıldı.oğlu birkaç saat sonra arabasıyla gelerek,haydi baba artık bizde kalacaksın haydi gidelim.diye hastahaneyi terk ederek oğlumun evine geldik.gelinim bana ötedenberi soğuktu.
zoraki bir hoşgeldiniz dedikten sonra torunlarıyla haşırneşir oldu.akşam sofrada gelin hanım yoktu.başının ağrıdığını bahane ederek odasından çıkmadı.saatler geçince oğlum,baba uykun gelmiştir,oturma odasında sana yatağını hazırladım.sana iyi geceler. pijamaları ve birkaç çamaşırından başka birşeyi yoktu.pijamalarınıgiyerek yatağa uzandığında oğlunun evinde
rahat bir yaşam umuduyla,yatağın verdiği sıcaklık ona tatlı bir huzur vermişken odanın
dışında oğluyla gelininin sesleri geliyordu,münakaşa ediyorlardı.

ben bu ihtiyarı bu evde istemem kız kardeşine gönder diye bağırıyordu.oğlum sus babam işitecek yarın olsunhallederiz dıyordu.tatlı bir huzur adeta bir kabusa dönmüştü.sabaha kadar bir o yana bir bu yana dönerek uykuya dalamamıştı.sabah erkenden kalkarak
pijamasını paketleyip,yatağını toplayarak beklemeğe başladı.odanın kapısı
açılarak oğlu kapıda gözüktü.daha söze başlamadan tamam oğlum ben hazırım gidelım dedi.apartmandan çıktılar,hava bayağı soğuktu,üzerinde eski bir montu vardı.yakalarını kaldırarak yürümeye başladılar.deniz kenarına kadar ilerlediler.denize paralel yolda banklardan birine oturarak pakedini yanınakoydu.Oğlum
baba kardeşim gelip seni alacak benim işlerim var deyip elımi öperek,uzaklaştı.oğlunun başarılı bir iş adamı olması ona gurur veriyordu.oğlu uzaklaşıp gidince gözlerini denizin enginliklerine dikerek yaşadıklarıgüzel günleri hayalinde yaşatmaya çalışarak kızını beklemeğe başladı.saatler ilerliyordu.gelen giden yoktu.akşamın karanlığı bastırıyor,apartmanların ışıkları yanmaya başlamıştı.hava da soğuk mu soğuktu,vakit geceyarısını geçmişti.kimse gelmemişti. elını cebine attı.bir kağıt parçası buldu.montunun iç cebinde daima bir tükenmez kalem bulunurdu.elleri titreyerek bir kaç satır karaladı.şöyle yazıyordu.sevgili evlatlarım bu güne kadar sizden hiçbirşey istemedim.ama artık yalvarıyorum.umut ediyorum kı bu son isteğimiyaparsınız.
Takdiri ilahi hepimizin gideceği bir zaman vardır.bana bir hal olduğunda beni sevgili karımın yanına defnedin bu bir babanın evlatlarındanistediği ilk ve son dileğıdir.diyerek pakedini
bankın baş ucuna koyarak kar yağmış gibi beyaz saçlarını dayayarak ..........
Gerisi sonsuz bir siyahlık.
Allah böyle bir rüyayı hiçbir faniye nasib etmesin .


Hiç yorum yok: