16 Mart 2008 Pazar

Hagia Sophia - (Kutsal Bilgelik) II

( Hagia Sophia ) Part - 3 ( Ayasofya ) Kısım - 3

Helenistik devre ait mermer iki küp Bergamadan getirilerek gene bu devirde İmparator Kapısının sağına ve soluna kondu.ve filayaklarının önündeki ince işçilikleriyle gözü çeken Müezzin Mahfilleri yaptırıldı.Mihrabın iki yanındaki iki büyük şamdan Kanuni Süleyman Budinden getirdi.Bıçakcızade Mustafa Çelebinin yazdığı ayetler ve mermer mimbere büyük kubbenin altında solda bulunan mermerden yapılmış vaiz kürsüsü Muraf IV zamanında
yaptırıldı.Sultan Ahmet III zamanında yıkılan sıralar onarıldı.ve yapının içine büyüklüğüne uygun sekiz köşeli büyük top kandil konuldu.Ancak bu kandil 1647 - 1849 yıllarında yapılan
tamir sırasında kaldırılarak yerine günümüzdeki top kandil takıldı.Yapının güney galerisinin
yerinde iznik çinileriyle süslü otuzbin kitaplık kütüphaneyi 1739 - 1742 XVIII yy Türk Mimar
lığının en güzel örneklerinden biri olan Şadırvan ( 1740 ) ve Muvakıthane ile Sıbyan okulunu
( 1742 ) Mahmut I yaptırdı.



Ancak bu okulun ilk kuruluşu Fatih devrinde oldu.Osmanlı İmparatorluğu devrinde Ayasofyanın en büyük onarımlarından biri Abdülmecit zamanında Yapıldı ( 1847 - 1849 ) İstanbul daki Rus Sefareti binasını yapmış olan İsviçreli Mimar Gospar Fossati yönetiminde iki yıl süren çalışmalar sırasında kubbe dibi çift demir çemberle çevrilerek sağlamlaştırıldı.Kurşunları yenilendi.Birinci kat galerisinde iğrilerek tehlikeli bir durum yaratan onüç sütun düzeltildi.Sıvalar tazelendi.Mozaikler açılarak bozuk yerleri onarıldı.içinde haç ve insan figürleri olanlar yeniden kapatıldı.geri kalanların üzeri açık bırakıldı.Mihrap,Mimber ve Mahfiller tamir edildi. Ahmet III ve Mahmut I devirlerinde bazı değişmeler gören Hünkar Mahfili de bu onarım sırasında günümüzdeki biçimini aldı.Gene bu sırada Ayasofyanın içindeki ikinci kat galeri hizasında duvarlara asılı olan 7,5 m. çapındaki çehar ı yarı güzin levhalarını kazasker hattat Mustafa İzzet Efendi yazdı.Büyük kubbenin içini süsleyen ayet de gene aynı hattat tarafından yazıldı.Yapının dışı sıvandı.ve günümüzdeki minareler onarıldı.Ayasofyanın çevresini saran ahşap yapılar bir yangını önlemek amacıyla yıktırıldı.



Ayasofya İstanbul daki yapıların büyük bir kısmını tehlikeye düşüren ve bir dakika süren deprem sırasında ( 10 Mayıs 1894 ) büyük zarar gördü. Bozulmuş mozaiklerin bir kısmı döküldü
Ancak bu zarar kısa bir süre içinde giderildi.Cumhuriyet devrinde Mühendis Mektebi Profesörlerinin de bulunduğu bir uzmanlar kurulunun 1926 da yaptığı 6 aylık bir inceleme sonucunda yapının kaya üzerine oturduğu temellerinin sağlam olduğu anlaşıldı.Güneydoğudaki
ana ayak biraz zayıf görüldüğü için birinci kattaki bir geçit kapatıldı.ve ayak demir kama ile perkiltildi.Demir bir çember ile kubbesi sağlamlaştırıldı.ve su sızmasını önleyecek bütün onarım yapıldı.Atatürk ün isteği üzerine Bakanlar Kurulunun bir kararıyla Ayasofya 24 Ekim 1934 te müzeye çevrildi.Bu sırada müzeyi saran yapılar istimlak edilerek yıktırıldı. Çevresindeki Dükkanlar onarıldı.ve Ayasofya bütünüyle günümüzdeki biçimini aldı.



( Hagia Sophia ) Part - 4 ( Ayasofya ) Kısım - 4

MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Bizans Dönemi mimarisinin ve sanatının en görkemli örneklerine sahip olan yapı Mimar Sinan ın yaptığı Süleymaniye ve Selimiye Camiinin esin kaynağı oldu.916 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 1453 yılında Fatih Sultan Mehmetin İstanbulun Fethi ile birlikte Camiye dönüştürüldü ve Cumhuriyetin ilanından sonra 1935 yılında Atatürk ün emriyle müze olarak kullanılmaya başlandı.Mozaikleriyle ünlü yapıyı 55,60 metre yüksekliğinde ve içten 30,80-31,88 m. çapında 40 kaburgalı bir kubbe örtmektedir.Binanın ağırlığı 40 aşağıda 67 si üst katta 107 sütun taşımaktadır.Mimari yönden incelendiğinde büyük bir orta mekan,iki yan mekan ( Nef ) absis iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir.İç mekan 100 X 70 ölçüsünde olup üzeri dört büyük ayağın taşıdığı 55 m. yüksekliğinde 30,31 m. çapında kubbe ile örtülmüştür. Ayasofyanın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de büyük önem taşımaktadır.



En eski mozaikler iç narteks ( Bizans kiliselerinde avluya verilen isim ) ve yan neftlerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir.Figürlü mozaikler 9- 12 yüzyıllarda yapılmıştır.Bunlar imparator kapısı üzerinde absiste,çıkış kapısı üzerinde ve üst kat galeride görülmektedir. Üst galerideki Meryem Ananın ve Vaftizci Yahyanın da temsil edildiği büyük mozaikte isa peygamberin yüzünün sağ ve sol yanları birbirinden farklı olarak temsil edilmiştir.
Bu özellik Leonardo da vinci nin ünlü eserindede görülmekle birlikte Ayasofyadaki bu mozaik 12 yy da yapılmış olduğundan Vinci nin eserinden daha eskidir.Ayasofyada Mevlut okuma balkonunun yanında zeminde bulunan çeşitli renklerde dairesel taşlar içeren yerin göbeği anlamındaki omphalion ( Omphalos ) adını taşıyan kare biçimli olan Bizanslılarca Dünyanın Merkezi olarak kabul edilmiş olduğundan ,Bizans İmparatorlarının taç giyme törenlerine sahne olmuştur.


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hello. This post is likeable, and your blog is very interesting, congratulations :-). I will add in my blogroll =). If possible gives a last there on my blog, it is about the Câmera Digital, I hope you enjoy. The address is http://camera-fotografica-digital.blogspot.com. A hug.