13 Nisan 2007 Cuma

Goztepe...



Bu gün sizlere,nostaljı olarak anımsadığımız eski göztepe nın yani o köy görünümündeki
göztepe nın o zamankı nufusu 500 - 600 ü geçmezdi.Hadi bilemediniz,750 diyelım.Bu
insanlar maişetini nereden karşılardı.işte bu gün bundan bahsedeceğim.Bu gün göztepe
tren ıstasyonunun iki yanında bulunan dükkanların,karşısında da,dükkanlardan müteşekkil
bir ada vardı.Bu gün bu binalar yıkılmış olup,yerlerini banka ve işyeri gibi binalar almıştır.
yıkılan bu binalardan,başlayacak olursak en sağdaki dükkan,bogos efendi,denen bır rum un
nalburiye dükkanı vardı.Bu dükkanda aradığınız herşeyi bulabılırdınız.. onun yanındakı dükkan
ise,yahudi aleko nun kumaş mağazası idi.onun yanında ise,kapısı daima kılıtlı olan demırspor
kulübü lokali bulunurdu.Köprünün diğer yanında kunduracı mahmut ata ve oğullarının
dükkanı onun yanında birkaç dükkan daha bulunmaktaydı ama,hafızam şu anda onları
hatırlamıyor.Yine o sırada kalaycı kostı patalıdıs,yanında kasap kör rıfkı oğlu cevat la beraber
kasaplık yapardı.Karşı cepheye geçtiğimizde,köşede berber remzi,yanında ise
erbay eczanesi bulunurdu.ilaç sanayi henüz bu kadar gelişmediğinden,ilaç olarak
aspirin ve kinin bulunurdu.ilaçlar eczacı tarafından yapılırdı.herneyse eczaneyi geçince
yemci bulunurdu.dükkan sahibinin adını şimdi hatırlıyamıyorum,ama yemcinin göztepede
işi ne diyeceksınız,söyleyeyim,o tarihlerde otomobil,otobüs,diye bırşey yoktu.insanlar
gidecekleri yere faytonlarla giderlerdi.o sebepten yemci dükkanı da göztepe için elzemdi
Yemcinin yanında,bu günkı göztepe fırını bulunurdu.fakat bu gün ki gibi modern değildi.
odun kömürü ile çalışırdı.sahibi ise idris denen bir arnavutun du.Oğulları yaşar ve kenan da
fırında çalışırlardı.Fırının yanında ise bakkal ceminuhoğulları vardı.Köşedeki şimdi Barker
kırtasiyenin bulunduğu yer kahvehane idi,sonradan da özen pastanesi oldu.kahvehaneden
sonra,göztepe tren istasyonu onun yanında şimdı hünkar lokantası olan yerde kahvane idi
onun yanından karakola inen,ince yolda,hasan usta oğlu cemil le tamir işlerine bakan bir
dükkan bulunurdu.onun yanında hilal kulübünün lokali sonrada göztepe polis karakolu vardı.
Bu gün aynı yeri işgal etmekte,neyse gene geriye köşeye dönelim,kahvenin yanında
yahudi menahim,aktarla kırtasiye karışımı dükkanı vardı.Onun yanında kunduracı
halit yanında ise bakkal salih kuriş vardı.Işte göztepe halkının alış veriş yaptığı yerler
panaromik olarak bunlardı.
Dıyeceğim ki geçmiş zaman olurki hayali cihan değer............................................

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayın Özer abicim
Özen pastanesini google da ararken blog u na ulaştım.
özen pastanesini yıllarca işleten babam RÜSTEM KOCAASLAN adına sana sonsuz teşekkürler.
babam hala sağ ve o günleri hüzünle anıyor.
bu arada sevgili turgut erdem babamı da(ortağımız) saygıyla anıyorum allah rahmet eylesin
sevgilerimle
yavuz kocaaslan

noodles kalafatt dedi ki...

ne kadar güzel okudukca okuyasım geliyor,emeginize saglık ,

SÜLEN KIRGEZEN dedi ki...

Çocukken Özen pastahanesinden dondurma alıp koşa koşa eve gelirdik,erimesin diye. Yemciden tavuklarımıza yem, Aleko'dan da çivit ve toz kumaş boyası vs.alınırdı.. Köprünün yanındaki kasaptan da et..
Ben dört kuşak Göztepe'liyim.. dedem Ahmet Ilıca ve babası Mehmet Efendi buranın ilk berberlerinden sayılabilir,çarşıda berber dükkanları varmış..daha öncesinde de istasyon yanındaki kahve içinde berberlik yapmışlar. Paşaları traş ederlermiş.Dedem aynı zamanda Galatasaray Lisesinin berberiymiş.
Hâlâ da Göztepe'm de oturuyorum...
Özer Bey bloğunuza tesadüfen rastladım çok beğendim, teşekkürler..

SÜLEN KIRGEZEN dedi ki...

Yazınızda yemcinin adını hatırlayamadığınızı yazmışsınız ben de ilk yorumumu yazarken hatırlamamıştım ama benim çocukluğumda bildiğim ismi Hidayet Amca'ydı..
Özen Pastahanesi'nde hatırladığım bir şey de ''kedi dili''ydi annem ondan pasta yapardı...
Pastahanenin dip kısmında iki üç masa vardı,oraya gençler sevgililer gelip otururdu.. Dükkanın çok gerisinde olduğu için onları dışarıdan pek kimse(tanıdıkları) göremezdi..
Yazılarınızdan okuduğuma göre Taş Mektepte okumuşsunuz,annem de hemen hemen aynı yıllarda orada okumuş ama sizden büyük sınıfta.. O da kışın kar yağınca tünel şeklinde kazılmış karda yürüyerek okula gittiklerini nanlatırdı..