9 Ekim 2008 Perşembe

Tarihi Bozacılar (Vefa ve Akman Bozacısı)

VEFA BOZACISI - 1786 da İstanbulun Vefa Semtinde kurulmuş Tarihi Bozacı.Kış aylarında bu efsane dükkanın önündeki ve cıvarındaki sokaklarda İstanbulun her tarafından gelen bozanın keyfine varırlar.Tarihçes, ve ürünleri hakkında bilgi vermek gerekirse.1870 Yılında Arnavutluktan İstanbula gelip yerleşen Dedemiz Hacı Sadık Bey o yıllarda bozanın sulu kıvamlı ve ekşi lezzetli biçimde 200 kadar ermeni vatandaş tarafından yapılıp satıldığını görmüştür. Zamanın Saraylı ve Aristokrat Ailelerin ve Bürokratlarının oturduğu Vefa ya yerleşen Hacı Sadık Bey bugünki haliyle sevilen koyu kıvamlı ve hafif ekşi lezzetli bozasını imal etmiş ve 1876 yılı Eylül ayında Vefa Bozacısı adı ile Bozacılığı hem bir meslek hemde bir marka haline getirmiştir.




Hacı Sadık Bey Saray ve Çevresinde de rağbet gören bu özel Türk içeceğini oluşturduğu yeni kıvam ve lezzeti koruyabilmek için yıllarca bizzat kendisi imal etmiştir.Daha sonra oğlu İsmail Hakkı Vefayı yanına alarak Vefa Bozasının yapımına uyumunu sağladı.Bir yandan Edebiyat Fakültesinde okuyan İsmail Hakkı Vefa bir yandan da Haliç Tersanesinde Makine işleri yapan bir Akrabasıyla işbirliği yaparak bozanın Makine ile üretimini başarmış ve diğer iş kolu olan üzüm sirkesinin üretimini de arttırmıştır.Halen Tarihi Vefa Bozacısı Dükkanında Ekim ayından Nisan ayına kadar boza,Nisan ayından Ekim ayına kadar da kuru üzüm şırası,Dondurma ve Limonata satışı yapmaya devam etmektedir.





Vefa Bozacısı bütün Aile Fertlerinin özveri ile çalışması sonucu bu günlere getiren Ata içeceği boza geleneğini devam ettirirken diğer iş kolu olan sirke üretimine, balzemik sirke,Nar ekşisi,ve limon sosu ürünlerini de ekliyerek faaliyetlerine devam etmektedir.Dördüncü nesil olarak,sirke üretiminde büyük atılım yapan Vefa Bozacısı A.Ş. Çorluda Dünyanın en ileri teknolojilerini kullanarakmodern bir tesis kurmuştur.



Vefa Bozacısı çağdaş teknoloji ile Müşterilerine en iyi kaliteli ve yüzyıllık güvene dayalı hizmet vermenin gururunu taşıyan bir firma olarak en kısa zamanda Bozayı dünya piyasalarına sunmak üzere çalışmalarını devam ettirmektedir. 130 yıllık başarılarla dolu geçmişinin onurunu taşıyan Vefa Bozacısı ikibinli yıllarda da atılımlarını sürdürmekte ve halkımızın damak zevkini karşılamaya devam etmektedir.Bizlerde ünlü Vefa Bozacısı Şirketlerine daha nice 130 yıllar dileklerimizle,gururlandığımızı bildiririz.




AKMAN BOZACISI - 1920 lerden beri aynı lezzet ve kıvamda ürettikleri bozayla Ankaranın en eski markalarından biri olan Akman Boza ve Pasta Salonunun Patronu Numan Akman. Akman bu güzel Balkan içeceği yabancı markaların bombardımanı altında giderek unutulsada 7 den 70 e müdavimleri olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor,Boza Amerikanın elinde olsaydı her starbucks ın yanına birde bozacı açılırdı.Tarihi 1920 lere dayanan Akman Boza ve Pasta Salonunun sahibi Numan Akman 7 den 70 e müdavimleri olduğunu ama bozanın unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek,tahıldan yapılan ve soğuk tüketilen bir Balkan içeceği olan bozayı yaklaşık 80 yıldır orjinal yöntemi ve değişmeyen lezzetiyle üreten Akman Boza ve Pasta Salonunun ikinci kuşak sahibi Numan Akmanla bu köklü Ankara Markasının oluşum sürecini bozanın geleceğini ve eski Ankarayı konuştuk.Tarihi 1800 lere dayanan İstanbuldaki Meşhur Vefa Bozacısından sonra Türkiyenin yaşayan en eski Bozacısı olduklarına dikkat çeken Akman,Bozanın ortaya çıkışını şöyle anlatıyor.




Arnavut kökenli olan Babam Vahap Akman ve Amcam Muharrem Akman Yugoslavyada seyyar bozacılık yaparmış.1910 larınsonunda ı. Dünya savaşının Balkanlar üzerindeki etkilerinden dolayı Yugoslavyayı terk edip,Anadolu topraklarına, Bursaya göç etmişler.Orada 3 - 5 sene yaşadıktan sonra da 1920 lerde gittikçe önem kazanan Türkiye Cumhuriyetinin Başkenti Ankaraya yerleşmişler.1920 lerin sonunda Ulus Meydanında Anafartalar Çarşısındaki ilk dükkanlarını açmışlar.Burada Anadolu Osmanlı ve Balkan kültürlerini harmanlayarak Balkanların geleneksel içeceği Bozayı Anadolu içecekleri olan salep ve şırayı Osmanlı mirası olan su böreğini ve demirhindiyi sunmuşlar Ankaralılara, 1936 da Babam ve Amcam ilk dükkanlarını kapatarak Zincirli cami karşısındaki Cihan Sokakta Ankaranın o ilk zamanki ilk modern Pastanesi olan ikinci dükkanlarını açmışlar.Üçüncü ve dördüncü dükkanın ardından ise 1960 da bugüne kadar gelen Ulustaki beşinci dükkanı açmışlar.Akman Boza Ve Pasta Salonunun tek şubesi olan kızılay Akmanı ise 1987 de açtık.Kızılay şubesinin işletmesini şimdi oğlum Alper yürütüyor.Bizim bu yönde herhangi bir telkinimiz olmamasına rağmen kendisi işletme eğitiminin ardından Şirketin şubemizin başına geçti.üçüncü jenerasyonun şirket yönetiminde yer alması bizim için sevinilecek bir husus.




1960 lar örneğin Opera ve Balenin Devlet Tiyatrolarının şaşalı günleriydi.Akşamları saat 23.00 de opera dağıldıktan sonra papyonlu,smokinli,kürklü insanlar gelirdi.Çok güzel bir dönemdi,Siyasilerden Sanatçılara çok kaliteli bir müşteri topluluğu vardı.Celal Bayer ilk müşterilerimizdendi .Babamın anlattığına göre Bayer şöförüyle gelirmiş,Araba beklermiş,Hususi bardağıyla Arabaya boza servisi ederlermiş,kendisi içer bir miktarda hanımına götürürmüş.Bayarın bardağını bugüne kadar özenle sakladık ama maalesef kısa bir süre önce kazayla kırıldı.Eskiden Ulus,TBMM,Ankara Palas,Karpiç gibi hem siyasi hem sosyal önemi olan kurum ve kuruluşların bulunduğu,şehrinseçkin insanlarının yaşadığı şehir merkezi niteliğinde bir semtti,Çok farklı bir yapısı vardı.Ankara ve Ulusun şbazen 60 -70 yaşlarında eski Ankaralı müşteriler geliyor,Ben 30 senedir yoktum,şimdi geldim.Akmanı kapanmıştır zannediyordum,hala yerinde görünce çok sevindim,hiç değişmemiş hala çok güzel diyor,Bu olay yılda en az 30 kere yaşanır ve beni inanilmaz mutlu eder,demek ki Ankaray terkedip İstanbula,İzmire başka şehirlere giden eski müşterilerimiz Akmanı unutamıyor.

Hiç yorum yok: