Jean Paul Belmondo 9 Nisan 1933 Tarihinde Fransada Parisin batısında bir Banliyö olan Neully Sur-Sur-seine de dünyaya geldi. Sicilya kökenli olan Babası Paul Belmondo tanınmış bir Heykeltraştı. Ama Jean Paul Lise yıllarında sanattan çok futbol ve Boksla ilgilendi.yirmi yaşına geldiğinde oyunculuk ilgisini çekmeğe başladı. Paris Konservatvuarına devam etti.(Conservatoire Natıonal superior d'art Dramatıque) CNSAD .Bazı tiyatro oyunlarında ufak rollerde oynadı.Konservatvuar'dan mezun olurken Hocalarının ondan pek umudu yoktu. Nedeni yeteneği değil, serseri görünüşlü yüzüydü onlara göre.
1957 yılında Marc Allegret nin (Sois Belle et Tais - Toi) Uslu bir kız ol, ve Konuşma filmiyle Sinemaya adımını attı. Aynı filmde ileride en büyük rakibi olarak gösterilecek olan Alain Delon da oynuyordu. Birkaç küçük filmde daha oynadıktan sonra geleceğin büyük yönetmenlerinden birinin Jean Luc Godar'dın ilk uzun metrajlı filminde Serseri Aşıklarda dedikodulara bakılırsa birkaç yemek parası karşılığı oynamayı kabul etti. Geriye dönüp bakıldığında iyi ki kabul etmiş diyor herkes. Sinemada yeni dalga akımının doğuşu bu filmle müjdelenmişti. Bu tarihten sonra Sinemada herşey yeni bir anlayışla ele alınacaktı. Yeni bir başlangıcın yeni kahramanları olacaktı elbette. Jean Paul Belmondo 1960 yılında starlığını böyle ilan etti.
Fransa'nın en ünlü oyuncularıyla adı anılır olmuştu. Dünya'da da Humphrey Bogart veya James Dean'la kıyaslanmaya başlanmıştı.Çirkinliği ve sempatikliğini öyle ustalıkla kullanıyor, kamera karşısında öyle doğal,öyle içten davranıyordu ki bu ani gelen şöhret uzun yıllar devam etti. Bu süre içinde birbirinden güzel yapımlarda rol aldı. Yönetmenliğini Philippe De Broca'nın yaptığı 1962 yapımı (Cartouche) sevimli haydut, Aktörün kaderini de belirledi denilebilir. Fransız Devrimi öncesinde geçen filmde Belmondo Kralın adamlarına kafa tutan bol bol kılıç sallayıp oradan oraya sıçrayan etrafıyla dalga geçen vakit bulduğundada güzel Claudia Cardinale'ye kur yapan bir maceracıyı canlandırıyordu.
Artık seyirci konusu ne olursa olsun sevimli Aktörü bu tür aksiyon filmleriyle, bu tipte görmek istiyordu. Bu isteğe hiç karşı çıkmadı. 1964 te yeniden De Brocca'yla Rio Macerasında buluştu. 1960 ların ikinci yarısında ününü pekiştiren Macera aksiyon filmlerine tam hız devam etti. Tatlı serseri, Çılgın ihtiras, Çin Macerası, Büyük Reis filmleri geniş kitleleri sinema salonlarına çekti. Ama bu arada François Truffaut, Louis Malle gibi yönetmenlerin sanat yönü ağır başarı yapımlarındada yeteneğini gösteriyordu.Ama 1970 yılında kendisinin tam tersi bir kulvarda şöhret olan Alain Delon'la çevirdiği (Borsalino) filmi gideceği yolun popüler senaryolardan yana olduğunu gösterdi. Film her yerde beğenildi.
Belmondo filmlerinde birbirinden tehlikeli sahnelere daha fazla yer vermeye başladı. Örneğin Çapkın Polis,Hırsızlar, Prefesyonel, Mağlup edilmeyen, filmlerinde olduğu gibi bu aksiyonlar giderek filmin konusu önüne geçmeye başlayınca silah geri tepti. ve Belmondo filmleri gişede iş yapmaya devam etsede gözden düşmeye başlkadı.O da birden başka bir alana ilk göz ağrısına dönüverdi.1987 de Kean adlı bir oyunda ahneye çıkarak büyük başarı kazandı. Üç yıl sonra Cyrano de Bergerac rolüyle bir kez daha gönülleri fethetti. Geçte olsa Konservatvuardaki hocalarını utandırmıştı.
Ona Ülkesinde Bebel diyorlar. Haşarı sevimli ve kesin şeytan tüyü taşıyan Fransızların Bebel'i artık yaşlı bir adam. 1999 yılında geçirdiği kalp krizinden sonra Ağustos 2001 in başlarında yeniden Hastahaneye kaldırıldı. Sevimliliği sempatikliği ile çirkinliğiniartı puana dönüştüren çok kısa zamanda tüm Dünyanın gönlünü fetheden Aktörün özellikle Vatandaşlarının kalbinde ayrı bir yeri olduğu kesin.Çünkü o her şeyiyle bir FRANSIZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder