Orhan Boran ( İstanbul 30 Haziran 1928 ) Türk Radyo ve Televizyon sunucusu ve Aktör.1960 yıllarından itibaren Gece Kulüplerinde,Ayaküstü Gırgırı adıyla Türkiyede ilk stund-up geleneğini başlatan ünlü mizah ustasıdır.Televizyonun henüz olmadığı Radyolu günlerde,mükemmel Türkçesiyle kibar esprileri,unutulmaz pürüssüz sesi,nezaketi ve Beyfendiliğiyle tanınmıştır. Sıvas Kongresinde Mustafa Kemale hitaben yaptığı Mandaya karşı oluş,konuşmasıyla meşhur olan,Askeri Doktor Hikmet Boranın oğlu olup,Güler Boranla evlidir.Orhan Boran Edremit Cumhuriyet İlkokulu nu bitirdikten sonra 1938 yılında yatılı olarak Galatasaray Lisesine girdi. İlk sahne deneyimini Galatasaray Lisesinde okurken ,İstanbul Şehir Tiyatrolarında Rejisör olan ve okul temsillerini sahneye koyan Nejdet Mahfi Ayral tarafından Molyerin bir oyununda oynamak üzere seçildiğinde yaşadı.1944 yılında Babası Hikmet Boranı kaybetti.1946 yılında Galatasaray Lisesinden mezun oldu ve Türkoloji Fakültesine yazıldı.Fakat para kazanması lazımdı.
Aynı yıl Nejdet Mahfi Ayral kendisini Muhsin Ertuğrul ile tanıştırdı.İstanbul Şehir Tiyatrolarında işe başladı.ve Vasfi Rıza Zobunun talebi üzerine,birlikte oyunlar sergilediler.17 cıvarında oyunda rol aldı.Bir Fransız gurubuna yaptığı tercümanlık sonrası,bu guruptan aldığı bir teklif üzerine Paris Thieatre des Mathurins Tiyatrosunda bir yıl kadar staj yaptı.Fakat Tiyatroculuğa ısınamadı,Burada bazı sahne sanatçılarının esprili konuşmalar yaparak halkı güldürmesinden esinlendi.Ülkesine döndüğünde değerlendirmeyi tasarladı. En çok Radyoya ilgi duyuyordu.
( 1949 - 1950 ) Yılları arasında okumakta olduğu Türkoloji Fakültesini 3. sınıftan terkedip Ekrem Reşit Rey in Asistanı olarak girdiği memuriyet hayatında temsil yayınları Rejisörlüğü yaptı. O güne kadar düşünülmemiş olan Kamyonu Taksimde durdurup insanları konuşturmak gibi yenilikler getirdiği pek çok programın yayınlanmasını kabul ettirdi.
( 1949 - 1950 ) Yılları arasında okumakta olduğu Türkoloji Fakültesini 3. sınıftan terkedip Ekrem Reşit Rey in Asistanı olarak girdiği memuriyet hayatında temsil yayınları Rejisörlüğü yaptı. O güne kadar düşünülmemiş olan Kamyonu Taksimde durdurup insanları konuşturmak gibi yenilikler getirdiği pek çok programın yayınlanmasını kabul ettirdi.
Orhan Boran 1950 yılında Elmadağda açılan Kervansaray gece kulübünde sanatçıların sahne sırasını organize etmek üzere bir ek iş kabul etmesi sorun yarattı.İstanbul Radyosu Yönetimi kendi kadrosunda bulunan bir sanatçının barda çalışmasını hoş karşılamayınca,Orhan Boran çok sevdiği Radyodan ayrılmak zorunda kaldı.Yeni işinde Paris Thjeatre des Mathurins Tiyatrosundan edindiği tecrübelerle,yapmış olduğu Anonslara esprilere renk katması çok beğenildi.ve kısa süreli esprili sohbetler yapması teklif edildi. Her geçen gün daha da beğenilen bu programlar,Orhan Boranın deyimiyle Ayaküstü Gırgır,bugünün Stand-up sanatının Türkiyede başlamasına vesile oldu.Aynı zamanda bir Firma Reklamı olan 11 soru bilgi yarışması programını yaptı. 1956 yılında BBC nin açmış olduğu sınavı 220 kişi arasından birincilikle
kazanarak Londraya gitti. Dünya Gazetesinin Londra Muhabirliğini üstlendi.BBC Türkçe Servisin de pek çok program yaptı.Haber okudu.
kazanarak Londraya gitti. Dünya Gazetesinin Londra Muhabirliğini üstlendi.BBC Türkçe Servisin de pek çok program yaptı.Haber okudu.
17 Şubat 1959 da içinde Adnan Menderesin de bulunduğu uçağın Londranın 40 Km.güneyindeki Gatwıck Havaalanı cıvarında iniş sırasında düştüğünü dünyaya ilk duyuran Orhan Boran oldu. Muhabirlikteki başarısı onu Hürriyet ve Milliyet Gazetelerinde önemli bir yere getirdi. ve 25 yıllık yazarlık hayatının başlangıcına vesile oldu. 4 yıl kaldığı İngiltereden yakın dostu Şakir Eczacıbaşının kendisini çağırması sonucu Türkiyeye döndü.Firmaların ve Bankaların Bilgi Yarışması programlarına yeniden başladı. Bu arada Yuki Fikrini buldu.Yuki halk tarafından o kadar tutuldu ki bir program olmaktan çıkıp bir fenomen oldu. Sahne hayatını 1980 yılına kadar sürdüren Orhan Boran Televizyonlu günlerdede elinde meşhur kocaman beyaz bir mendille ekranlardaydı.TRT de çalışmasının yanısıra Televizyonunda yıldızlarından oldu.Reklam filmlerinde oynadı. Şan Tiyatrosunda Sahnelenen Müzikal kahkaha adını verdiği oyunla Showlarına veda etti. Gazeteciliğe ağırlık verdi.ve ülkenin önde gelen Gazetelerinde yazarlık,kendi deyimiyle Kalem işçiliği yaparak hayatını sürdürdü.
1994 te Show Tv. de yayınlanan Şansını dene yarışmasında yarışmacı olarak görev aldı. 2002
yılında yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi.Hayatımın son yıllarını saçlarım dökülmüş olarak geçirmek istemiyorum.Öleceksem insan gibi bu halimle öleyim,Şu dünyayı sefil halde terk etmek istemiyorum,Hayranlarım beni hep bu halimle hatırlayacak,saçları dökülmüş olarak değil diyerek Kemoterapi tedavisini reddetti.10 Haziran 2005 de Beşiktaş Kültür Merkezi BKM.Orhan Boran Show adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda organize ettiği jübilede 59 yıl emek verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda etmek üzere son kez sahne aldı.
yılında yakalandığı kolon kanseri sebebiyle iki defa ameliyat geçirdi.Hayatımın son yıllarını saçlarım dökülmüş olarak geçirmek istemiyorum.Öleceksem insan gibi bu halimle öleyim,Şu dünyayı sefil halde terk etmek istemiyorum,Hayranlarım beni hep bu halimle hatırlayacak,saçları dökülmüş olarak değil diyerek Kemoterapi tedavisini reddetti.10 Haziran 2005 de Beşiktaş Kültür Merkezi BKM.Orhan Boran Show adıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda organize ettiği jübilede 59 yıl emek verdiği meslek hayatına ve 25 yıl uzak kaldığı sahneye veda etmek üzere son kez sahne aldı.
HAYALİ TİPLEMELERİNDEN YUKİ : Orhan Boran İngilterede çalıştığı yıllarda bir stüdyo çalışması sırasında,Teknisyenin bant kaydını zaman kazanmak amacıyla hızlı geçmesi sonucu konuşma seslerinin hızlı ve ince çıkmış olması,stüdyoda bulunan İngilizlerigüldürmüştü.Bu olay onda ilham yaratmış,ilk defa 1959 Nisan ında bir Pazar sabahı İstanbul Radyosunda dinleyicilere Yuki adıyla,ismi de tiplemesi kadar şirin garip bir hayali yaratık tanıttı.Orhan Boran Türkiyede 1960ların unutulmaz Radyo Kahramanı haline gelen Yuki,hızla dönen banttaki konuşma sesinden ibretti.Bu sesiçıkaran mahluk ne çocuk,ne büyük,ne insandı, Orhan Boranın tanıttığı şekliyle,Brezilya Ormanlarında yaşıyan nesli tükenmiş bir aileden, Tavşan kulaklı,sincap kuyruklu,kazma dişli zeki bir yaratıktı.
Orhan Boranla sohbet ederler,Yukinin yaşadığı komik heyecanlı gerçek dışı olaylardan ,gündelik sorunlardan bahsederler,kimi zamanda ahlaki değerleri gündeme getirirlerdi.Zaman zaman Yuki şakanın ölçüsünü kaçırır,Orhan Borandan güya bir tokat yer, viiik diye kısa bir çığlık atardı.Çocuk Büyük herkesi 16 yıl boyunca Radyo başında tutmayı başarmıştı Yuki. Orhan Boranın birde Kayınbirader tiplemesi vardı.Yuki den farklı olarak, karşılıklı sohbet ettiği bir varlık değildi. Sadece adından yaptıklarından ve konuşmalarından konu ettiği hayali bir Kayınbiraderdi. Bu Kayınbirader zaman zaman çok zeki ve şaşırtıcı,zaman zamanda çok saf ve salakça davranan bir tiplemeydi.Bazan da sohbetlerine, şu bizim Kayınbirader dün bana dedi ki diye başlar,işin içine birazda kaynanasını katarak Radyo başındaki insanları gülmekten kırar geçirirdi.Bizler onu sevenleri olarak şifalar dilekleriyle ,Büyük Ustanın önünde saygı ıle eğiliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder