21 Ocak 2009 Çarşamba

Hekimoğlu

Ordu dolaylarında yaşıyan Hekimoğlu, yoksul bir Ailenin çocuğudur. Üstelik yoksul bir Anneden
başka hiçkimsesi yok. Çevresinde dürüstlüğü Akıllılığı,ve yiğitliliğiyle tanınan bir gençtir.Yörede egemenlik kurmuş bir Gürcü Beyi vardır. Ayşa adında güzel ve Narin bir kızla sözlüdür.Ne varki bu kız Gürcü Beyini sevmemekte, Hekimoğluna bağlanmıştır. Bu dostlukla Arkadaşlık karışık bir sevgidir. Üstelik Hekimoğluyla görüşmeye başlamıştır. İşte Bey iki gencin ilişkisinin bu noktaya vardığını duyar duymaz Hekimoğluna düşman olur. Ve ona savaş açar. Hekimoğluylateke tek görüşüp hesaplaşmayı önerir.Birde yer belirtir.Hekimoğlu Gözüpek Mert bir gençtir.Aynalı Mavzerini kuşanıp,tek başına buluşma yerine gider. Gitmeye gider ama, Bey sözünde durmamış
Adamlarıyla gelmiştir. Üstelik adamlarından biri buluşma yerine varır varmaz sabırsızlanıp Hekimoğlunu yaylım ateşine tutar.



Ötekilerde çevresini sararlar. Hekimoğlu Beyin adamları arasında yaman bir çatışma olur. Hekimoğlu çatışma sonunda çemberi yararak kurtulur. Olaydan hemen sonra Bolu da tek başına yaşıyan Anasının yanına gider. Anasına durumu anlatır ve artık şehir yerinde duramayacağını bildirir. Anasıyla helalleşip yanına Mehmet adlı iki Amcaoğlunu da alarak dağa çıkar. Çıkış bu çıkış ve ölünceye kadar Hekimoğlu artık dağdadır.Hekimoğlunun dağa çıkış nedenini ve biçimini bilen, duyan yöre köylüleri kendisine kucak açarlar. onun mertliği yiğitliği ve doğru sözlüğü köylüleri daha da etkiler. ve her açıdan kendisine yardım ederler. Özellikle yoksul köylülerle dostluk kurar.



Zenginlerden aldıklarıyla onlara yardım eder.Hekimoğlu artık Gürcü Beyin korkulu düşü olmuştur. Bu yüzden Bey kendisini sürekli Jandarmaya şikayet eder ve kesintiziz izletir. Hekimoğlunu ihbar etmeleri için çeşitli yörelerde adamlar tutar Fakat Halk koruduğu için Hekimoğlunu bir türlü ele geçiremezler. Hatta bir defasında Beyin adamlarından birinin ihbarı üzerine Hekimoğlunun kaldığı evi Jandarmalar basıyorlar bütün çevre kuşatılmıştır. Evin altında bir fırın vardır. Hekimoğlu Fırıncının yardımıyla fırının ekmek pişirilen yerini arkadan delip kaçmayı başarır. Hekimoğlu, kaçmaya kaçıyor ama, Beyin iki amcaoğlunu öldürttüğünü haber alıyor ve doğru Çiftlice köyüne iniyor. Gittiği yer Muhtarın evidir. Bu Muhtar Hekimoğlundan yana görünüyor. Oysa gerçekte Beyin adamıdır. ve onunla işbirliği içindedir. Nitekim adamlarından biri aracılığıyla ihbarda bulunur. ve Hekimoğlu Jandarmalarca sarılır. Hekimoğlu Muhtarın hainliği yüzünden kıstırılmıştır. Büyük bir çatışma çıkar taraflar arasında adeta namlular kurşun kusmaktadır. Özetle yaman cenk olur orada.Olayın sonucuna ilişkin iki söylenti var Halk arasında...



Birincisi Hekimoğlu çatışma sırasında, çemberi yarıyorsada aldığı yaralar yüzünden fazla uzaklaşamadan ölüyor.İkincisi ise Atına atlıyor,Elini karın bölgesindeki aldığı yaralara basarak Ordu ya kadar geliyor ve burada ölüyor. Hekimoğlu tipik bir erdemli başkaldırıcı örneğidir. Haklı bir nedenle dağa çıkıyor. Mertliği,Yiğitliği ve iyilikseverliğiyle halk arasında büyük ün yapıyor. Yoksulların dostu onları ezenlerin düşmanıdır.Hekimoğlu denince hemen akla gelen bir özelliği de Aynalı Martinidir. Hekimoğlu Türküsünde geçen ve kendisinin adıyla özdeşleşen Aynalı Martinin özelliği şudur. Hekimoğlu özel olarak yaptırdığı mavzerinin üstüne bir ayna taktırıyor.Çatışmaya girdiğinde bu aynayı düşmanın gözüne tutarak gözünün kamaşmasına,dolayısıyla hedefini şaşırmasına yol açıyor.Dostlarım gelin şimdi, Bu Halk kahramanına yazılmış Türkünün sözlerinin Türk Sinemasının usta ismiSayın Kadir İnanırın derlediği ve usta sanatçı Ümit Tokcan ın ölümsüzleştirdiği Türküyü hep beraber okuyalım.



HEKİMOĞLU

Hekimoğlu derler benim aslıma
Aynalı Martin yaptırdım da Narinim kendi neslime
Hekimoğlu derler bir küçük uşak
Bir omuzdan bir omuza narinim on arma fişek
Konaklar yaptırdım Mermer direkli
Hekimoğlu dediğin de Narinim aslan yürekli
Konaklar yaptırdım döşetemedim
Ünye Fatsa bir oldu da Narinim baş edemedim
Ünye Fatsa arası ordu kuruldu
Hekimoğlu dediğin Narinim o da vuruldu

Hiç yorum yok: